Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
384 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Kitabin konusunu arka kapağı yazan kişilerden bakabilirsiniz, düşüncelerimi yazicim. Evet, biliyorsunuz artık yazar gelişimi takip etmeyi seviyorum. Yazarın ilk serisi #dağbaşındaaşk 'ı sevmiştim. Güzel de yazdığını düşünüyordum ama duygu aktarımı azcik eksik diye düşünmüştüm. Dağ Başında Aşk'taki yan karakter Semih'in hikayesi olan Nöbet Başında Aşk'ın ilk kitabını okudum. Ve kesinlikle duygu geçişlerini ve yoğunluğu iyi yansıttığını gördüm. Bir oğlak kadını olarak gerçek hayatı bırakın, kurgusal ezik ve ap.tl karakterlere tahammülüm yok. Mihrem karakterini çok çok beğendim. Hatta Semih'e verdiği karşılıklar o kadar hoşuma gitti ki hiç abartılı bulmadım, tam yerindeydi. Öyle bir kadından minnoş cevaplar okusaydim sinüzitim azardı. Yani saçmalamasyon yok, herkes kalıbının karakteri Semih'i zaten seviyordum da bu kadar ısrarcı bı tıp olduğunu bilmiyordum ve i sin beni mahvetti. Yani kardeşim karaktere yasatmadigini birakmadin bir de öyle bir final verdin, ah ah tam linçlik yazar. Ama ikinci kitap var o yüzden affettim Tek takıldığım nokta Trabzonlu karakterin ağzını yanlış yazman yazarciğim. Ben Trabzonluyum biliyorsun değil mi? Çok aşırı takıntı yapıyorum. Neyse bir sonraki hikayende düzeltmene seve seve yardım ederim Efenim romantik aksiyon severlere dehşet ve ibretle tavsiye ederim
Nöbet Başında Aşk
Nöbet Başında AşkRabia Gümüş · Parola Yayınları · 202355 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Bir Fotoğrafçı Müzesini Gezer Gibi
Kitapçıda bambaşka bir konuda kitap ararken karşılaştığım bu eseri, bir eleştirmenin meşhur fotoğraflardan bir seçki oluşturup analiz ettiğini düşünerek aldım. Fakat okuduğumda gördüm ki kitap bundan daha fazlasıydı. Belli bazı fotoğrafların teknik, estetik ve siyasi analizinin yanında, yazarın çoğunu şahsen tanıdığı fotoğrafçıların, fotoğrafa ve hayata bakışlarını, hayat hikayelerini; bunlarla iç içe ve bunlardan da daha çok yazarın, politikaya, fotoğrafa ve hayatlarımıza dair söylemek istediklerini bir fotoğraftan yola çıkma yöntemiyle söylediği denemelerini içeriyordu. Bu denemelerin önemli kısmı sosyalist bir bakış açısıyla yazılmış ve hemen hepsi kapitalist düzene eleştiriyle bitiyor. Ancak yazarın işlediği konuyu fotoğraflar üzerinden, edebi bir üslupla, felsefi yorumlar getirerek ele alışı, kitabı bir sosyalist propaganda olma sıkıcılığından kurtarmış. Bazı yerlerde kurduğu nedensellik bağları "o kadar da değil" dedirtse de, çoğu yerde aforizma niteliğinde, yeni bir perspektif kazandıran, şaşırtan tespitler mevcut. Amatör olarak fotoğrafçılık yapan, fotoğrafa ilgisi olan herkesin seve seve, belli yerlerin altını çize çize okuyacağı bir kitap diyebilirim.
Bir Fotoğrafı Anlamak
Bir Fotoğrafı AnlamakJohn Berger · Metis Yayınları · 2015408 okunma
Reklam
238 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Dikkat bu yazı kitabın sonu hakkında bilgi içerir. Aslında klasik Türk romanlarının olay örgüsüne sahip olan kitap bize öğretildiği gibi kötülüğün asla sonsuza kadar kazanamayacağını bize çok iyi anlatıyor. Firavun adlı geminin yardımcı kaptanı Edmond becerikli bir denizi olmanın yanı sıra aynı zamanda iyi kalpli bir insandır. Geminin birinci
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · Epsilon Yayınları · 201125,7bin okunma
616 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitabı her insanım diyen kişilere okutmalı
Akilah Azra Kohen
Akilah Azra Kohen
'nin bu kitabında yer yer şiirsel yazımı çok güzeldi. Dünya hakkında görüşünü bilim kurgu bir şekilde yansıtması(belki de gerçek kim bilir) bizlerin tabiri caizse ot gibi yaşamasını ve yeryüzünde yararımızdan bol zararımızı daha nasıl anlatabilir ki? İnsanların vahşilikle, hırsla, aç gözlükle rahat yaşamı uğruna doğaya, masumlara kısaca her bir canlı organizmaya uyguladığı katliamın şuan bile devam ettiğini daha nasıl gösterebilir? Kendi hayatımızın zorluklarında kaybolurken göz ardı ettiğimiz, unuttuğumuz, duymadığımız, bilmediğimiz onca vahşeti daha nasıl aktarabilir? Keşke kurgu olsaydı. Oturup ağladım her kelime gerçek olmasaydı ama olanların hepsi de gerçek ve yaşanıyor. Bizde etrafta insanız diye dolaşıyoruz. Yazılacak söylenecek tepki gösterilmesi hatta çoğu yapılan olayları yapanlara en ağır ceza kesilmesi gereken çok şey var. Bilinçlenmeye bir yerlerden başlamak gerek. Bu kitabı herkese seve seve tavsiye ediyorum.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
·
Puan vermedi
"Hitler için çalışmak, hayatını onun için feda etmek, bütün Almanların yaptıkları şey bu değil miydi? Ama zehirli bir yiyeceği sindirmek ve bir tüfek atışı ya da bir patlama yüzünden değil de bu nedenle ölmek, Joseph'in kabul edebileceği bir şey değildi. Bir iniltiyle giden bir hayat, görünmeden can vermek. Bir kahraman değil,bir sıçanın
Kurdun Sofrası
Kurdun SofrasıRosella Postorino · Salon Yayınları · 2023146 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Jack London'ın "gözdesi"
Yelken yapımcısı olan, bir yandan da boks yaparak geçimini sağlayan 20 yaşındaki Joe Flemming, genç sevgilisi Genevieve ile evlilik hazırlıkları yapmaktadır. Genç kız, sevgilisinin boks yapmasını istememekte ve bunu sık sık söylemektedir. Joe'nun boksa olan sevgisini tabiri caizse, bir rakip olarak görmekte ve bu durumu kıskanmaktadır. Öte
Oyun
OyunJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,245 okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
Digital çağın üzerimizdeki etkilerini konuşmaya başlayınca susamadığımı en iyi sen bilirsin Can. Byung-Chul Han, Palyatif Toplum’da günümüzde acıya yakından bakıyor. 70 sayfalık kısacık bir metin ama çok kuvvetl. Benim de derdim olan meseleler. Kolaylaşan, hızlanan, güya yakınlaşan dünyanın değerli yanlarımızı sinsice tükettiğini düşünenlerdenim. Nostaljik bir insan falan hiç değilim, onunla ilgisi yok, geçmişte yaşamıyorum. Ama hayallerin yerini “daha fazlası”nın almasından da mutlu değilim. En’lerin hükamranlığı; çağımızın uyuşturucusu. Bütün dünyayı birbirinden haberdar kılan ekranlar her şeyin normalleştirilmesine hizmet ederken, kaygı bireyleri ve toplumları manipüle etmenin kurşunsuz silahı olarak arka planda tüm değerlerimizi parçalamaya devam ediyor. Acıdan uzak durarak renkli ekranların bize gösterdiği o mükellef sofrada kendimize yer bulmaya ya da yerimizi korumaya odaklanmış bir şekilde yaşıyoruz. “Hayatı yaşanır kılan ne varsa hepsini hayatta kalma uğruna seve seve feda ederiz” diyor Han, özeti bu. Acı çekmenin güçsüzlük olduğunu sanılıyor. Hiç öyle değil, ben buna katılmıyorum. Acı çekebilmek hakikatle yaşayabilmenin bir sonucu bana göre. Hakiki, gerçek ilişkiler kurabilen, duyumsayabilen insan acı çeker, acıyla barışıktır evet ama sevgiyle, dostlukla, mutlulukla da barışıktır. Tersi mümkün değildir diye de ahkam kesmiyorum bakma, ama ben bu taraftayım. Uzatmamayayım ama Han çok kıymetli bir şey daha söylüyor, onu es geçmeyeyim; tek başına mücadele etmemiz gerekiyormuş gibi davranılan acılar devrimin yerine depresyonu getirdi diyor, ne olağanüstü bir tespit.
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,876 okunma
390 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Başlangıcı, olayların akışı, anlatım dili, konunun ilgi çekiciliği, akıcılığı ile çok beğendiğim bir kitap oldu. İskender Pala'nın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Tarih kitaplarını okumak benim için zor olmuştur. Şah ve Sultan'daki olayın roman tarzında anlatımı kitabı seve seve okumamı sağladı. Tarih derslerinde hep duyduğumuz Çaldıran Savaşı'nın derinliklerini olay örgüsü ile gerçekten ilgi çekici hale getiren bir kitap. Kitapta sürekli zikredildiği üzere kardeşin kardeşe düşman olması 500 yıl önceden bugüne hala devam eden kanayan bir yara... Bu farkındalığı topluma sağlamaya çalışması bence değerini kat kat arttırıyor. Her özelliği ile beni kendine hayran bırakan bir kitap oldu.
Şah ve Sultan
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,5bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
Dönüşüm
“Spoiler” Gregor Samsa kötü rüyalar gördüğü bir geceden sonra sabah uyandığında kendini bir böceğe dönüşmüş olarak görür. Başlarda olanları anlamaya çalışsa da hiçbir açıklama bulamaz. Durumunun farkında olsa da işe geç kaldığını fark ettiğinde işe gidebilmek için planlar yapmaya başlar. Sırtüstü uyandığı için toparlanmakta zorlanır. Bu arada
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,3bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Merhabalar, uzun zamandır -yaklaşık 1 aydır- inceleme yazmadığım için nasıl bir giriş yapacağımı bilemedim açıkçası. Yazarı tanıtarak başlamak istiyorum, kimdir bu
Caner Yaman
Caner Yaman
? Yazarımız Zonguldak’ta doğdu. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde
Güzel Kaybettik
Güzel KaybettikCaner Yaman · Hayy Kitap · 20172,806 okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Yaşanmışlıklar anı olarak kalır insanın hayat defterinde. An gelir tazelenir meyve ağaçların verdiği tat gibi. Her insanın mutlaka bir anısı vardır heybesinde sakladığı.  Yeri gelir onunla kendini avutur baharın sessizliğinde. Lara'nın da Tom Lake adlı tiyatro kampanyasında sahne aldığı vakitlerde gönlünü hoş eden sahnelere sahip olması
Tom Lake
Tom LakeAnn Patchett · The Kitap Yayınları · 20249 okunma
%12 (67/544)
·
Puan vermedi
Kitapları yarım bırakmayı hiç seve bir de bu jodi kitabıysa hiç yarım bırakacağımı sanmazdım ama gitmiyor.. diğer kitaplarından farklı ve biraz karışık. Okuma isteğim kaçtı dört gündür çabalıyorum ama olmuyor üzülerek yarım bırakıyorum…
Bir Daha Bak
Bir Daha BakJodi Picoult · April Yayıncılık · 2019241 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
GÜN YILDIZI "Sevdiğini daha yüce bir sevgi için kendini feda etmek gerekir bazen!" "Feraset ve basiret sahibi insan,atına da dilini de mukayyet olur. Zamanı gelince atını nallar,zamanı gelince itini bağlar! Şimdi hem atları nallama hem de itleri bağlama zamanı..." Herkese Merhabalar... Bugün sizlere çok severek okuduğum bir kitap ile geldim İlk kitabı da çok severek okumuştum bu kitabı da çok sevdim. Bu kitapta da bir önceki kitapta olan karakterlerimizi de görüyoruz. Yazarımız yine o şahane kalemini konuşturuyor. Geçmişe gidip nasıl hayatlardan geçtiklerine tanık oluyoruz yine bor boşluk kalmaya mahal vermeyecek şekilde hikayeye dahil oluyoruz. Ne hayatlar var ne zorluklar demeden de geçemiyoruz. Bu kitapta 1944 yılına doğru gidiyoruz. "Gün Yıldızı " kod adlı Mustafa İzzet'in hayatına misafir oluyoruz. Aslında ilk kitapta onu başka biri olarak tanıyoruz (ama o detayı vermek istemiyorum okuyunca siz aaa deyin ) Mustafa İzzet için hayat bir anda tersine dönmüş ailesini ve bir bacağını kaybetmişti ama ona gelen Casusluk teklifi ile bir kez daha yaşamak için sebep bulmuştu. Hem bu sebebi de zaten söz konusu vatan olunca seve seve kabul etmişti. Peki görevi neydi ne yapacaktı kim olacaktı derseniz "Gün Yıldızı" olacaktı ama diğer detayları tabi ki kitapta bulacaksınız. Hem de ne detaylar olacak okuyunca anlayacaksınız. Devam kitabı olduğu için de ve ayrıntılar için şekillenecek olduğu için de fazla detaya giremiyorum. Yine ustalıkla ve zekice örülmüş olay örgüsü içerisinde okurken kendinizi o dönemde bulacaksınız. Kesinlikle tavsiye ederim bu seriyi okuyun ben şimdiden 3.kitabi iple çekiyorum desem yeridir.
Gün Yıldızı
Gün YıldızıHamdi Akyol · Kapı Yayınları · 036 okunma
1.414 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.