Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstenen, sevilen kişinin vasfı, isteyen, seven kişinin vasıflarının zıddıdır.
Sayfa 228Kitabı okudu
Aşk yok olduğunda ruh derin bir kedere düşer. Sevilen kişi, seven için tüm evreni doldurmuş, sanki tanrı olmuştur. Tanrı o güzelliği yaratmasaydı, belki aşkı kıskanırdı...
Reklam
"Allah, Hazreti Âdem'in burnuna yaşam nefesini verirken, kendi ruhundan bir parçayı da onun canına katmıştır. Yani Allah aynı zamanda içimizdedir. Ama nefsimizin istekleri bizi yanlış yola sürükler, yemeye, uykuya, şehvete duyduğumuz açlık, kabaran benliğimiz o kutsal parçayı ruhumuzun en derin kuyusuna iter ki, çoğu insan kendi içindeki bu cevherin farkına bile varmaz. İşte bu parçayı fark ederek aramaya başlayan kişiye âşık deriz. Aramanın kendisine de aşk. Yani aslolan aramaktır. Lakin arayış tek başına olmaz; bize bir öğretmen, bir mürşit başka bir deyişle bir maşuk gerekir. Çünkü kimse o kıldan ince, kılıçtan keskin sevda köprüsünden tek başına geçemez. Ama bir kez geçti mi artık maşuka da ihtiyaç kalmaz. Âşık da, maşuk da, seven de sevilen de sadece o kişi olur. Tıpkı Cenabı Hak gibi."
Aşk, sevilen için bir hiç ise de, seven için heptir.
SUCUL ŞİİR Saçların hangi ülkenin ırmaklarında ıslanır İkindi gölgesi oralarda da uzun mu Oralarda da seven horlanır Sevilen vurulur mu
Aşk nedir? Aşkta neden ikilik görülür de teklik görülmez diye düşündüm. Seven ve sevilen tek varlığın iki kutbudur. Bunu anlayan gerçek aşkı bulur, anlamayan ise keçinin otu beğenmesi gibi birbirlerini beğenirler ve adına da aşk derler. Bana ne Nefise’nin bir oğlanı beğenisinden. Size ne Nefise’nin hakikatindeki sırları bilmekten! Nefise ve aşkı benim için ikilik değil teklik mesajıdır ama sizin dünyanızda ille de ikili beğenidir! Anlattıklarımdan bir şey anlamıyorsunuz, biliyorum. Çünkü alık alık yüzüme bakıyorsunuz. Kusuruma bakmayın ben çılgınım ve ne dediğimi bilmiyorum(?).
Reklam
Seven varlık sevgisini vereceği ikinci bir varlık bulamaz ve sevilen olarak kendisini başka bir isim ve resimle peydâ eder. Bir an sonra kendini böyle kandıramayacağını ve aşkın asla gerçek olmadığını fark eder. Ve sonsuz yalnızlığın sonsuz karanlığına gömülür. Sen yalnızlıktan de ben de teklikten diyeyim, ikisi de aynıdır ve çıldırma nedenidir.
Günlerden birgün Mecnun gönlü kırık, gözü yaşlı, yorgun, bitik, çölde dolaşıyordu. Gezerken, yolu bir kayalığa düştü. Kayalardan birinin üzerinde, yan yana bir erkekle bir kızın çizilmiş resmini gördü. Bunlardan biri Leylâ'nın, birisi de kendisinin resmiydi. Kaygılı, perişan Mecnun, sevgilisinin resmini güzelce kazıyarak kayadan sildi. Bu sırada oradan geçen biri, neden kızın resmini oyup kazıdığını sorunca Mecnun ona şöyle dedi: "Bizim için gerçek yalnız birdir. Biz, ayrı ayrı iki resim olamayız. İkimize bir simge yeter." Adam bir daha sordu: "Sevgilini yok edip de kendini bırakman doğru mu? O siliniyor da sen neden kalıyorsun? Hiç olmazsa kendi resmini sil de onunkini bırak!" Mecnun şu cevabı verdi: "Onun kabuk benim iç olmam doğru değil. Ben kabuğum, o benim içimdedir. Sevi yolunda sevenin sevgilisine örtü olması gerekir. Seven tendir, sevilen de can...
"Seven sevdiğini bir sevgili, bir canan sanırsa yanılır; oysa bilmelidir ki sevilen sevenin cananı değil bizzat canıdır."
"Onlar aşkı birkaç açıdan ele alıyorlar. Mecazi, ilahi, mistik, ve tensel. Hilleli şair (Fuzuli)in önemsediği aşk ise platonik bir vadide akıyor. Doğu'da gönül diye de bir şey var ayrıca.Kelime anlamı bizim yürek veye kalp dediğimiz şey ama ondan çok ayrı bir kavram.Bir nesneden çok bir tavır, somuttan çok soyut bir öğe. Muhammediler dışında
Sayfa 192 - kapı yayıneviKitabı okudu
Reklam
Sevginin asla sevenden daha iyi bir yanı yoktur. Kötü insanlar kötü bir biçimde, sert insanlar sert bir biçimde, güçsüzler güçsüz, aptallar aptalca severler, ama başıboş bir adamın sevgisi asla, güvenli değildir. Sevilenin bir kazancı yoktur. Yalnızca seven alır sevgiden payını. Sevilen ise yolunmuş kaza döner, etkisizleşir, sevenin bakışlarında donup kalır.
Sevilen'in çoğu kez seven'in hayallerinin bir vücut bulması olduğunu söylersem belki de sinik bir yaklaşım içinde olduğum savunulacaktır. Oysa belki de bu kadarı yeterlidir. Esin veren birinin olması yeterlidir. Hayaller değiştiğinde -ki değişirler, ki değişmek zorundadırlar- acı başlar. Büyülü kent birden yok olur ve siz yellerin kavurduğu çöllerin ortasında yapayalnız kalıverirsiniz. Sevdiğinize gelince... O sizi hiçbir zaman anlayamamıştır. İşin doğrusu, siz kendinizi hiçbir zaman anlayamamışınızdır.
Seven ile sevilen arasında ikiliğin, sen-ben demenin yeri olmazdı. O iklimde yalnızca "sen" zamiri kullanılırdı. Sen demek, benden vazgeçtim demektir çünkü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.