Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Sevginin en doğal hali...
Hoşuna gidebilmek ve sana layık görünebilmek için giysilerimi temiz tutuyor ve söküklerini dikiyordum, ve eski okul önlüğümle -annemin eski bir ev elbisesinden bozmaydı- sol tarafındaki eski ve dört köşe lekeden dolayı kendimi korkunç hissediyordum. Onu fark edip beni aşağıda görmenden korkuyordum; bu yüzden ne zaman korkudan titreyerek merdivenlerden yukarı koşsam okul çantamı lekenin üstüne bastırıyordum. Oysa bu, son derece aptalcaydı: Çünkü sen beni asla, neredeyse hiçbir zaman görmedin.
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig’ın Satranç, Amok Koşucusu ve eşine yazdığı Mektuplar eserinden sonra “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” kitabını bitirmiş bulunmaktayım efenim. En iyi biyografi yazarlarından biri sayılmasına rağmen hala herhangi bir biyografi eserini okumamamı bir bakıma eksiklik olarak gördüğüm bu yazar yine sevdiğim, aşina olduğum üslubuyla insanın
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
276 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevginin türlerini bilir misiniz siz? Ya da siz aşkı hep tek biçimde mi bilirdiniz? İşte bu kitap aşka olan önyargılarınızı yıkacak ve bildiğiniz aşk tanımını bambaşka bir boyuta taşıyacak. “Yunanca’da ‘sevgiye’ karşılık gelecek üç ayrı kelime vardır.” Dedi Petrus. “Peki ama sevginin hangi halini diyorsunuz: Eros mu, philos mu yoksa agape
Agapi
AgapiSarah Jio · Pena Yayınları · 20178,2bin okunma
151 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bernhard'ın her eserinde oranları değişken olarak bir saldırı vardır. Bazı eserlerinde bu saldırı öykünün, tiyatro metninin ya da romanın içine karışmıştır, onlarla bir bütün haline gelmiştir. Bazı eserlerinde ise açıkça, salt saldırı vardır; bir harmanlanma yoktur, her şey açıkca ortadadır. Saldırı kelimesi aslında eleştiri kelimesine nazaran
Eski Ustalar
Eski UstalarThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2015342 okunma
472 syf.
10/10 puan verdi
"AŞK MI? HİÇ BİTMEYECEK Kİ.. ÖLÜM MÜ? HİÇ GELMEYECEK Kİ.."
İnsan olmak, defalarca doğup defalarca ölmek demek. Gözlerimizde incecik bir vicdan sızısıyla, hayatı avuçlarımızda tutmak isterken, elimizde ufalan ; narin, kelebek tozuna benzer umutlar, cam kırıklarına dönüşüyor. Önce hiç acımayan ama kestiği yerden sürekli kanayan yaralar bunlar.. Bir nefretin girdabında, bir sevginin yakıcı ateşinde,
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,1bin okunma
Reklam
608 syf.
9/10 puan verdi
Çelişkilerle doluyuz. Kadın beyni ya da erkek beyni olarak ayırmaksızın ortak yön çelişkilerle dolu oluşumuz. Özde ki benliğimizden o kadar çok farklı oluyoruz ki iç konuşmalarımızda başka bir ben oluyoruz. Bu kısa monologları yürürken, yemek yerken, seyahat ederken… hemen hemen her zaman yaşıyoruz. Kenan’ı hep bu halde görüyoruz. Kendiyle
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Cem Yayınevi · 19845,2bin okunma
976 syf.
·
Puan vermedi
İLAHİ KOMEDYA / DANTE ALIGHIERI - İNCELEME Bir eseri değerli kılan nedir? Daha doğrusu, klasikler neden okunmalıdır? Bu soruya tanımlarla cevap verebilir miyiz? Deneyebiliriz belki. Onları okuyan ve seven için zenginlik oluşturan kitaplara klasik denir diyebiliriz. Tohumunu atıp eser olarak kendini unutturmak: İşte klasik eserler bu spesifik güce
İlahi Komedya (Cep Boy)
İlahi Komedya (Cep Boy)Dante Alighieri · Oğlak Yayıncılık · 20195,5bin okunma
“NEDEN MUTSUZUM?” SORUSUNA ALTERNATİF CEVAPLAR Mitolojide çokça bilinen bir hikâye vardır; “Tanrılar, kolay elde etmesinler diye mutluluğu insanlardan saklamaya karar vermişler fakat mutluluğun nereye saklanması gerektiği konusunda aralarında bir fikir tartışması çıkmış. Tanrılardan birisi, yıldızlara saklamayı, bir diğeri ise ormanın
Bir kediyi severek başla sevgiyi öğrenmeye!
"Bir kedinin sevgiyi kabullenişindeki gibi bir güvenle olmalı sevgi. Kedi sevmek, karşılıksız doğası gereği en saf sevgilerden biridir.. Kedi kendisine sebepsiz verilen yemeği doğallıkla kabul eder ve büyük bir iştahla yer. Kedi kendisine karşılıksız verilen sevgiyi mırıltılarla alır, etrafı kırar döker ve kendini hep haklı görürken, kibirli
Reklam
Çünkü hiç kimsenin "doğru" kişi olmayışı bir yana, eşini anında kalıcı, karşılıksız aşkla sarmalayabilecek, birlikte yaşaması kolay kimse de yoktur. Temel aksiyomlardan birdir bu: Birlikte yaşaması kolay hiç kimse yoktur. Sadece zorluk dereceleri vardır ve eşin parıldayan elmaslarla değil, itici inançlarla, alışkanlıklarla, nevrozlarla, ruh halleriyle, hastalıklarla, tutkularla ve kötü zevkle kaplı olduğunu (nahoş akrabalar ve kabul edilemez arkadaşları hiç saymıyorum) anlamak elzemdir. Birlikte yaşamak tüm bu bayağılıkları ve sefillikleri ortaya serer. Mum ışığında baştan çıkaran parlak saçlar duş altında mat keçeye, coşkuyla kalkan uzuv, klozetin başında idrar sızdıran sarkık, büzüşmüş bir et parçasına dönüşüverir. Birbirine uygunluk diye bir şey varsa, doğal bir önkoşuldan çok, yoğun çabayla kazanılan bir ürün olmalıdır. Ama eşin sinir bozucu alışkanlıkları ortaya çıkarken daha zoru, insanın benzer veya eşdeğerlerini kendinde görüp kabullenebilmesidir. Özellikle birbirlerine çok düşkün ebeveynlerin çocukları kendi aşırılıklarının doğal, en iç kaldırıcı alışkanlıklarının bile hoş olduğunu zannederler. Hiç kimseyle yaşamak kolay değildir ve sevginin nihai, en son hali diye bir şey yoktur. Sevgi, mutluluk gibi süren ve hiç bitmeyen bir süreç, bir tür yaratıcı ortak projedir. Ve mutlulukta olduğu gibi, sevgide de tatmin bulma çabası tatmin bulmaya dönüşür.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.