Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
ARKADAŞLAR unutylmaya yüz tutmuş muazzam kelimelerimiz..:)
ÂMİYANE: Kibarca olmayan, adice kabaca bayağı, avama yakışır surette... ÖRNEK CÜMLE "Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine?" - Y. K. Karaosmanoğlu MA'MÂMİF: Bununla beraber öyle olmakla beraber... ÖRNEK CÜMLE :"Mamafih arada bir ufak tefek işleri de kendi hesabıma alabiliyorum." - N. Hikmet MUGALÂTA: Yanıltmak için söz söylemek, doğruya benzer yanlış sözler, demogoji laf kalabalığı...( en çok bunu yapıyoruz..:) ÖRNEK CÜMLE :"Mugalataya imkân vermeyelim." - N. F. Kısakürek" GALÎZ: Çirkin nezaket ve terbiye dışı kaba iğrenç . şeffaf olmayan kalın sık . kokmuş madde METRÛK : Terk edilmiş, kullanılmayan, bırakılmış... ÖRNEK CÜMLE :"Daha birçok yalılar da metruk, bakımsız bir hâlde çöküyor, yıkılıyor, yerinde yeller esiyor." - A. H. Çelebi MECMÛ'A: Dergi, toplanıp biriktirilmiş ve tanzim edilmiş şeylerin hepsi, seçilmiş yazılardan meydana getirilen kitap... ÖRNEK CÜMLE:"Arada sırada bana gazete, kitap, mecmua göndermelerini istedim." - E. İ. Benice İŞTİYAK: Güçlü istek Fazla arzu ve şevk tahassür, hasret çekmek göresi gelmek. özlemek... ÖRNEK CÜMLE:"Bir asırdan beri birkaç neslin iştiyakı budur." - Y. K. Beyatlı
Reklam
Zübeyr Gündüzalp Ağabeyin Afyon Ağır ceza Hâkimliği Müdafaası
Afyon Ağır Ceza Hâkimliğine, Gizli cemiyet kurmak ve devletin emniyetini bozmak suçuyla müttehem bulunmaktayım. Aşağıda arz edeceğim vecihle böyle bir suçu işlemediğime kat’î kanaatiniz geleceği için bu ittihamı daha şimdiden reddediyorum. Evet, Risale-i Nur talebesi olduğumu memnuniyetle ve ilan edercesine söyleyebilirim. İnkâr etmek, Risale-i
474 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
’Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk’’* (İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acıları ile şerha şerhâ olmuş bir kâlp isterim.) Gözyaşlarını tartan oldu mu hiç? Kaç yıl eder, ruhu şakaklardan seyreden bir keder? Karanlıkta yastığın hangi ipliğinden sızacagını iyi bilen, tamı tamına iki damla, 'düşmekten'
Yaman Dede
Yaman DedeMustafa Özdamar · Kırk Kandil Yayınları · 200836 okunma
Aşırı sevgi, âşıkların akıllarını başla­rından alır; onları zayıflatır, bir deri bir kemik haline sokar; düşüncele­rine musallat olur, inatçı bir saplantı, bir kuşku, bir türlü uyuyamama, kuvvetli bir aşk arzusu, bir şevk, bir iştiyak, devamlı uyanık kalma gibi haller doğurur. Bu sevgi, insanın davranışını bütünüyle değiştirir, gön­lünü ve yeteneklerini alt üst eder. Sevgilisi hakkında yanlış, hatta kötü bir fikir ve kanaat sahibi olacak, onun hakkında suizanda bulunacak kadar, âşığı acılara boğar. Bu sevgi, âşığı deli-divaneye çevirir.
Düşen çocuğun "Anneee!" diye annesine koşması misali,ağlayarak Sana koşuyoruz… çok acıttı,çok acıtıyor Allahım,sar yaramızı. Yakınını kaybedenin yakını Sen ol, mülkünü kaybedenin mülkü Sen ol, acıyan yerlerine Sen dol, kimin ne eksiği varsa nurun ala nurunla tamamla onları.Belki de böyle tamam etmekti bizi muradın.Bilmiyoruz, hiçbir şey bilmiyoruz Allah'ım...tek bildiğimiz, çok acıyor canımız. İmdat diyene yetiş, medet diyene koş. Üşüyeni ısıt, acıkanı doyur. Susayana gök suyundan içir. Kalbi acıyanın kalbini sarmala, teselli arayanın başını okşa. Karanlıkta kalanın ışığı Sen ol, gücü azalanın gücü ol. Aklı zorlanananın aklı Sen ol. Darlıkta olana ferahlık lütfet, sıkışıp kalana inşirah sun.Sesi duyulmayanın sesi Sen ol, kimsesizin kimsesi ol, yalnızın dostu ol. Çocukların oyun arkadaşı ol. Şifa bekleyenleri şifala. Kimin neye ihtiyacı var onu bile tahayyül edemiyoruz Allah'ım, bilen Sen, tüm sesleri işiten yalnız Sen, nerede, neye, kime ihtiyaç varsa oraya onu kondur. Yolları aç, yardımını yetiştir. Bizleri de yaraları saran Elin olmakla şereflendir.Ne yapmamız gerekiyorsa, nasıl davranmamız uygunsa şefkatinle, merhametinle öyle yönlendir bizi. Neye yetişmemiz gerekiyorsa oraya sevk et bizi ve tüm bunları yapacak olanakları sun... zaman, imkan, iştiyak ve güç ver. Bizleri her ne olursa olsun, hayırda, iyilikte, güzellikte sabit kil. Elimizi, dilimizi, düşüncemizi ve kalbimizi temiz tut. Uygun olanı söylet, haddi aşmaktan, birilerini acıtmaktan uzak tut.
Reklam
Şevk- İştiyak
"Araplar bir manayı güçlendirmek istediklerinde, aynı kök üzerine harflerini arttırırlar."
Sayfa 39 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Zaten bir alıntı ne kadar yaralayabilir ki...! Bir ahh çektim...
Oh! Ne büyük ızdırap! Ne büyük iştiyak! On beş yıldır hafızasını kaybeden, geçmişini ve kendini unutan, şimdi bir iz, bir belirti, bir hatıra karşısında hafızasını yeniden kazanmaya başlayan bir adam gibiydim. Unuttuğum şeyleri hatırlamaya başladım. Ne büyük bir şevk! Ne büyük bir dert! Şevk ve dert bir doğum ve bir ölüm... Yakında dostunu görmeye gideceğine inanan birinin ölümüne tahammül etmek gibi bir şey...
Sayfa 274
Her kitabını okurken ilmine gıpta, şahsiyetine hayranlık ve bolca şaşırma.
Hakk'a mekan cihetiyle değil, ama sıfat cihetiyle kurbiyyet hâsıl ederler de zikri geçen sıfatlarla ittisaf etmek vesilesiyle Allah'a yakın (mukarreb) meleklere benzemeye başlarlar. Kalbin tüm varlığıyla bir sıfatı âzim görüp ona yönelmesi her ne zaman gerçekleşse, mutlaka bunu o sıfata yönelik bir iştiyak, o kemâl ve o cemâle yönelik bir aşk ile şevk ve o sıfatla ziynetlenmeye yönelik bir hırs takip eder, şayet o azim gören için o sıfatı kemalıyle edinmek mümkün ise.
Emirdağ’da zulmün zirve halleri
Bediüzzaman Hazretleri’ne hayatta iken edilen zulmün kilit noktalarından birisi de Afyon’a bağlı Emirdağ ilçesi olarak seçilmişti. Denizli hapsi akabinde sürgün olarak gönderildikten sonra, orada akla hayale gelmez haksızlıklara maruz bırakılmıştı. Onun Emirdağ serencamına bir nazar gezdirerek edindiğimiz bilgileri aktaracağız... EMİRDAĞ
Reklam
Selâm olsun, istikâmet üzere olanlara.
Allah, kulunu unutursa o kulun nefsini ilâh edinerek yaşaması kaçınılmaz olur. Kulun gönlünde iştiyak, muhabbet, aşk, şevk ve heyecan yoksa o kul mutlaka zikrini, fikrini, abdest ve namazını gözden geçirmelidir. Fakat kulda sürekli bir zikir hali varsa, bir coşku varsa ve kul dünya ile meşgul olduğu halde her meşguliyetinde yine Hakkı tefekkür ediyorsa işte o kul istikamet üzeredir. Selâm olsun, istikâmet üzere olanlara.
Sayfa 116 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
İkinci Ders
ﻭَﺍُﺯْﻟِﻔَﺖِ ﺍﻟْﺠَﻨَّﺔُ ﻟِﻠْﻤُﺘَّﻘِﻴﻦَ ٭ ﻭَﺑُﺮِّﺯَﺕِ ﺍﻟْﺠَﺤِﻴﻢُ ﻟِﻠْﻐَﺎﻭِﻳﻦَ Ey insan-ı gafil! Ey dünya için dinini ihmal eden! Şu temsilî bir hikâyeyi dinle. Tâ dinsiz dünyanın hakikatını göresin. Eski zamanda iki kardeş vardı. Bu iki kardeş seyahata çıktılar. Gitgide tâ yol ikileşti. O iki yolun başında bir adamı gördüler. O adam onlara
Sayfa 13 - Zehra yayınları
Eğer insan Allah’a bağlanır, O’na âşık olursa. Sevgilisi Allah olur. Sevgisinde öyle ileri makâma ulaşır ki, Allah’ın yaratıklarına karşı duyulan aşkta yok (fenâ) olma halinden çok daha ileri bir makâmda, Allah’ın aşkında yok olur. Çünkü o varlıklara, o şekillere duyulan aşk, varlık ya da o şekil, sevenin gözünde kaybolunca, yok olmaktadır. Oysa sevgili Hakk Teâlâ olunca, O daima nıüşâhede edilebilir durumdadır. Sevgilinin müşahede edilmesi, tıpkı beden üzerinde gıdaların bıraktığı etki gibidir. Yani beden o gıdayla büyür, gelişir. Sevgilinin müşahede edilmesi arttıkça sevgi de artar. Aşka özgü olan bu durum nedeniyle, sevgiliyle karşılaşınca şevk sakinleşir, yatışır fakat yeniden kavuşma ar­ zularıyla iştiyak yeniden canlanır, işte sevgiliyle birarada bulunan âşık bunları hisseder.
Risale-i Nur'u nasıl okuyalım?
Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın bu asırda bir mu'cize-i mâneviyesi, yüksek ve parlak bir tefsiri olan Risale-i Nur'u nasıl okumalıyız? DİKKAT VE TEFEKKÜRLE OKUMAK En başta ve en evvel Risale-i Nur’u dikkat ve tefekkürle devamlı olarak okumak. Risale-i Nur’u, dikkat ve tefekkürle ve devamlı olarak müsaid vakitlerimizi
Ümit iştiyak duymasını sağlayarak kişiyi Allah'a itaat etmeye teşvik eder. Korku ise, korkutarak kişiyi Allah'a itaat etmeye sevk eder.
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.