Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sefa Bozkurt

“Bizi yalnızca ölümün duygulandırdığına dikkat ettiniz mi? Aramızdan yeni ayrılan dostları ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolduğu için konuşamaz olan hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman kendiliğinden gelir, belki de yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı.”
Sayfa 28 - Can Yayınları
Reklam
“Hiçbir şey anlamıyorum, anlamak da istemiyorum. Olaylarda kalmak istiyorum. Anlamamaya karar vereli çok oluyor. Anlamak istersen olaydan sıyrılman gerekir, oysa ben sadece olayda kalmak istiyorum.”
Sayfa 323 - İş Bankası Kültür Yayınları
“Bilir misiniz Lise, ezilen bir adama, etrafındaki herkesin velinimet kesilmesi son derece ağır gelir.”
Sayfa 285 - İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve gerçekten sevebilme becerisinin pınarlarını açan, çocuk yetiştirmenin zorlantıları değil, yalnızca canlılık ve özgürlüktür.
Sayfa 121 - Profil kitap
Bir zekanın başka bir zekaya tabi kılındığı yerde aptallaşma vardır.
Reklam
...sanki ölüm korkunç bir şeymişcesine ve sanki insan hayatı bu kadar önemliymişcesine...
Sayfa 207
Tanrılar adildir. Hiç kuşkusuz. Son tahlilde görünen o ki, tanrıların yasalarını, toplumları idare eden kişiler dikte ederler; İlahi Takdir düşüncesi, insanlardan çıkar.
Sayfa 234
Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum.
Sayfa 238
Bütün hayvanlar âleminde bile böyle bir olguya rastlanmaz, çünkü iyi bir hayvan olsun diye, hiçbir hayvan yavru iken ailesi tarafından varlığının inkarı için terbiye edilmez.
Sayfa 90 - Salon yayınları
Alıştırıldığımız edep ve terbiye, zorunluluklarımız bizim bu insanların gerçek yüzünü açığa vurmamızı engellemektedir.
Sayfa 64 - Salon Yayınları
Reklam
Çünkü kendi gerçeğiyle yaşamak demek, kendinde olmak demektir ve bu da, tecrit edilmenin tam tersidir.
Sayfa 61 - Salon Yayınları
"...Peki ama İshak bıçağı alır, bütün gücünü kullanarak ellerini kurtarır, yüzünün Hz. İbrahim'in eliyle kapatılmasına son verirse ne olur? Durum işte o zaman değişir. Kurbanlık koyun gibi yatmaz, gözlerini kullanır, babasının yüzüne bakar, babasının nasıl birisi olduğunu görür: Babasının anlaşılması imkânsız bir emri yerine getirmek için titreyerek bekleyen birisi olduğunu idrak eder. İshak'ın ağzı ve burnu serbest kalır, derin nefes alabilir ve sesini kullanabilir. Konuşabilir, soru sorabilir ve Hz. İbrahim'in sol eli oğlunun görmesini ve konuşmasını engelleyemez olur. Hz. İbrahim oğluyla diyaloğa geçmek zorunda kalır. Belki işte o zaman oğlunda, bir zamanlar soru sormasına izin verilmeyen kendisini görür..."
Onu hiç sevmiyordum. Sabahki hüzünlü düdüğü akşamüstü saat beşte daha da fena gelirdi kulağıma. Fabrika bir ejderhaydı; her sabah insanları yutan, akşamlarıysa yorgun insanlar kusan bir ejderha.
Sayfa 62 - Can Yayınları
Tatminsizlik Değişimin İlk Şartıdır
Uyumlu birinin üretebilmesine elverişli bir dünyada yaşamıyoruz. Sabah işine gidip akşam eve dönen, hafta sonları karısı ve çocuklarıyla piknik yapan, geceleri mum ışığında mektup yazan ve bundan hiç şikayetçi olmayan, yatakta karısına sarıldığında "Ne güzel, mutluyuz ve böyle yaşayıp gidiyoruz işte," diyen ve sonra arkasını dönüp o mutluluk inancıyla horul horul uyuyan bir Edison düşünemeyiz. Yaratım için, zekâ, bilgi, yetenek, çalışkanlık, sebat kadar gerekli bir şart daha vardır: Uyumsuz olmak, bir şeylerden rahatsız olmak, bir değişiklik yapabilmek için atağa kalkma ve direne bilme cesaretine sahip olmak. "Yaratma cesareti" dediğimiz şey, budur.
Sayfa 221 - İthaki Yayınları
Zihne Yolculuk: Yaratıcı Gerçeklik
Bizler, kültürümüzün bilim ve sanatından doğan ve yine bunlara katkı sağlayan türden yaratıcı düşüncelerin geçerli olduğuna, diğerlerinin bir değer taşımadığına inanmaya koşullandırılmışız. Ama en büyük psikolojik-duygusal gereksinimlerimizden biri, beynin, yaratıcı kapasitesini ifade etmesidir.
Sayfa 269
Nitekim yazmak, bu yaşama güçlüğünden doğan bir istek ve ihtiyaçtır.
Sayfa 210 - İthaki Yayınları
Reklam
Sihirli Çocuk
Anne, hiçbir şeyin bebek için kolay olmaması gerektiği, çünkü yaşamın gül bahçesi olmadığı doğrultusundaki saçma sapan görüşlere kulak asmaz. Zorlanmanın, düş kırıklığı yaşamanın ve engellenmenin beyinde kavram yaratmadığını bilir.
Sayfa 128 - Görünmez Adam Yayıncılık
Kuramsal olarak, eksiksiz bir mutluluk olasılığı vardır: İçimizde yok edilemez bir varlık olduğuna inanmak ve ona ulaşacağım diye çaba harcamamak.
Sayfa 69 - işbankası kültür yayınları
İkinci dönemin başlamasına memnun oldu; çünkü her gün köle gibi çalışmak bile tatilin boş yalnızlığına yeğdi. Dahası, kızlar bu dönem çok daha uslulardı; bir daha hiç kafalarına vurmaya gerek duymadı. Çünkü düzeni sağlamanın, çocuklara baştan itibaren merhametsizce davranırsanız çok kolay olduğunu artık anlamıştı. Bir önceki dönem kızlar yaramazlık yapmıştı çünkü onlara başta insan muamelesi yapmış, hoşlarına giden dersler bitince insanca isyan etmişlerdi. Oysa çocuklara saçmalıklar öğretmek zorundaysanız onlara insan muamelesi yapmamalısınız. Onlara hayvan muamelesi yapmalısınız - ricada bulunmamalı, komut vermelisiniz. Her şeyden önce de onlara isyanın, itaatten daha acı verici olduğunu öğretmelisiniz. Çocuklara bu şekilde davranmak pek sağlıklı olmayabilir ama anlayabildikleri, etkili bir yöntem olduğu da su götürmez.
Sayfa 286 - Can Modern
Tanrı inancı yok olabilir ama inanca duyulan ihtiyaç sabit kalır.
Sayfa 321 - Can Modern
İnsan yaradılıştan zorbadır ve acı çektirmeyi sever. Size buna bayılıyorsunuz.
Sayfa 40