Pazar günü sahafta otururken elime Richard Burgin’in Borges ile Söyleşi kitabı geldi. Karıştırmaya başladım haliyle.(Borges’e ilgisi olanların edinmesi gereken bir kitap kesinlikle.) Bazılarınız kızabilir ama Borges şunları diyordu bir sayfada: “Size şunu söylemek istiyorum; insanlarda edebiyat duygusu hiç yok. Bu yüzden, bir edebiyat parçası
Kendimi sana kilitliyorum,
Bulunduğum yer dört şiir arası.
Sonra, Üç öğün seni seviyorum
Sevgim müebbet hapis cezası.
Uzun zamandır sana tutsağım.
Bu tutsaklık diğerlerinden farklı
Davanın hakimi kim bilmiyorum
Hem davacı benim, hem de davâlı.
Çıkmak için anahtar arıyorum
Tek bulduğum dinlediğim şarkıdaki sol anahtarı
Ne senin gönlüne girebiliyorum
Ne de bulabiliyorum aklımdan çıkacağın bir kapı
"AH DOKTOR!!! NEVRİM DÖNÜYOR, DÜNYA DÖNMÜYOR!!"
Tıkır tıkır, tıkır tıkır... Tahta beşik sallar gibi. Bir, iki, üç, dört, beş.. On ikiye kadar. Sonra bir dakika susuyor, yeniden başlıyor.
Ah o hidrofor yok mu?! Delireceğim uykusuzluktan...
..............
Bahçeli, iki katlı, müstakil bir evde doğdum ben. Babamın kendi elleriyle
Mutluluk akşam üzeri bir kapıyı çalmış
Gözyaşı onun arkasına saklanmış
Evin kızı anahtar deliğinden bakmış
Mutluluğu görünce kapıyı açmış
Güzel haberler duyunca kız mutlu olmuş
Mutluluğa teşekkür etmiş
Birden gözyaşı ortaya çıkmış
Ve bir ölüm haberi vermiş ona
Kız ağlamaya başlamış
Sonra iki misafirine de kızmış
“Neden böyle yaptınız?" diye sormuş
Cevap vermişler
“Birimiz olmadan diğerimiz olmaz!"
“Hayatın kuralı bu." demişler...
Hanife
Çıta
Mart & 2023
✨klasisizm; 17.yy’da avrupa’da merkezi otoritenin çok güçlü olduğu bir dönemde ortaya çıkmıştır. yani klasik edebiyata doğasını kazandıran şeylerden biri de güçlü monarşilerdir. bu çağ akımı “akıl” merkezlidir. bu aklı biraz diktatör bir yönetici gibi zihninizde canlandırırsanız aslında klasisizm akımını da ana hatlarıyla çizmiş olacaksınız.
İlk olarak Böyle Gelmiş Böyle Gitmez ile başlayıp, Mart ayında devamını Zübük, Surname, Tek Yol, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz kitaplarıyla yaptığım okuma başlangıcımda son durağım Mum Hala oldu. Kitap az da olsa birçok kişinin radarına girmiştir, bunu fark edip sevinsem de kesinlikle hem daha çok kişi tarafından okunmayı hem de üzerine uzun uzun
Bugün günlerden Ülkü Tamer,
İsmet Özel’le başlayan etkinliğe (#108590209) uygun olması için aynı şairin sözleriyle giriş yapalım incelemeye, “Ben yaşarken oldu her şey.” Ben de bahar teması ve çiçeklerle başlayan bu etkinlik sayesinde usta bir şairin günümüze bıraktığı şiirlerle tanıştım yaşarken. Bu yüzden farklı bir
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran
✨empresyonizm ya da izlenimcilik; 20.yy’da ortaya çıkmış protest akımlardan biridir. bu devirde çıkan akımların en temel özelliği bir isyan içerisinde olmalarıdır.
✨empresyonizm kelimesi ilk defa bir resim sergisi eleştirisinde louis leroy tarafından kullanılmıştır. içeriği ve parnasizme karşı oluşu bakımından sembolizme çok benzemektedir fakat
Selamaleyküm, dostlar. Sezai karakoç ün yakın tanıdığı, Edebiyat Ortamı Dergisinin sahibi şair Arif Ay küçük hacimli bir Sezai Karakoç biyografi kitabı hakkında bir değerlendirme yazmıştım. Fikirleriniz benim için önemli.
“En büyük acı şu: insanlık hadım edildi
Hakiki düşünceden gerçek duyarlılıktan ve öz bilgiden
Bayrakların ve sancakların
Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta. Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa, anahtar deliğinden sızan havayla ışıkta... (Farkına varsalar, kapatırlar mıydı onu da?) Bütün belleğimdekileri yokettim. Elektrikli bir aygıtla yaktım, jiletle kazıdım. Çığlıkların aralığından uçurdum hepsini, kül edip savurdum.
Adımdan gayrısını bilmiyorum.
"Tarih bulanık bir su ve mazlumları anmaz,
Yandaş bize objektif olun der de utanmaz.
Ey çeheresi küllerle ulanmış yiğit asker,
Ümmette anahtar var o hâlâ kilit ister.
Beşbin kere alnından öpersem bile yetmez,
Bir baş ki eliften mayalanmış ve eğilmez."
nedametdergisi.com/2023/11/04/dire...
Aşk o yüce mimar, beden evimi kurunca
Aşk dersini yazdırdı bana her dersten önce
Sonra bir parça altın koparıp yüreğimden
Bir anahtar yaptı mana hazinelerine.