Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvanlar değil tüccarlardır
Sen öyle göz
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken
Sana şiir yazmak ahmaklıktır
Gerçek aşk hikayesi♥
Yavuz Sultan Selim mısırı fetheder Mısır'da kalır birkaç gün onun otağını (çadırıni) temizleyen bir kız vardır. Yavuza aşık olur ve cesaretini toplar kapıya "derdi olan neylesin"yazar.Aksam yavuz Sultan Selim görür bu yazıyı Gülümser ve altına "durmasin söylesin " yazar. Kız sabah bu yazıyı görünce heyecanlanir ve "korkarsa neylesin" yazar zira yavuz Sultan çok sert bi padişahtir. Yavuz altına "korkmasin söylesin" yazar ve böylece güzel bi şiir çıkar ortaya.Muhafizlardan kızı bulmalarini ister. Kız bulunur padişahın karşısına çıkar yavuz şiirini yüzüme söyle der. Kız heyecanlanir tam ağzını açar söylemek ister kalbi heyecana dayanmaz oracıkta hayatını kaybeder. ♥♥
Aşk Pazara Düştü
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü aşk
Ucuz şarkılara düştü
Kötü şiirlere düştü aşk
Bir gece yarısı
Bir kadının elinde gül oldu sokağa düştü
Bir damla gözyaşıyla yere düştü
Aşk tezgahlara düştü gülüm
Hesaplara düştü aşk
Kanayan bir kalbin içinden ortaya düştü
Aşk haberlere düştü gülüm
Manşetlere düştü aşk
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü.
MUTLU AŞK YOKTUR
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur
Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip
kimi sevsem sensin / hayret
sevgi hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor
her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü
Anlatım süslü siir gibi bir dili var ama bi yerden sonra sıkıyor hep ayni tarz ask ayrılık hikayeleri... Bukre ve Fazıl bölümleri dışında kalan kısa hikayeler ise tahammul edilemeyecek kadar basit ve sıkıcı konular zor okudum yarim bırakmayı sevmedigim icin devam ettim Fazıl da ise etkilenerek kitabi bitirdim☺ genel olarak çok da tavsiye edeceğim bir kitap değil okunmasa da olur...
BukreKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 201321,1bin okunma
Feride,
Şimdi yanaş kıyılarıma bir vapur gibi;
Çarpıp durayım güvertelerde gözlerine...
(Beni böyle eller,
beni yollar, beni yeller,
kelepçeler, hücreler beni
alıp gitmeye,
inan ki Feride inan,
aşk, önce !)
Ne mene şey şairlik,
dil'le deşilen yara ne acı,
ama yaralar da iyileşir inan,
belki bir dize kalıcı...
Yanalım,
bize düşen yanmaktır.
Kıvılcımlar sıçramasın;
yan şair yan
belki tutuşur dünya senin ahından!
y
a
n
a
l
ı
m: Bize düşen yanmaktır...
/Düş ölür,sevda düşer;
bize düşen yazmaktır!/