Herkes öldürür sevdiğini deyip konuya Oscarlı bir dalış yapmak istiyorum. Wilde’nin bu muazzam şiirinin kitabın çok güzel bir özeti olduğunu bilmenizi istiyorum. Bana göre şiir bu kitabı kesinlikle tamamlıyor. Klişe cümleler vardır; İnsanı en çok sevdiği yaralar, dost kazığı acıdır gibi sayısız tümce sıralayabilirim. İnsanı elbette sevdikleri
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Kitap okuduğunu ya da şiir yazdığını söyleyen erkeklere itibar etmeyin. Evlenilecek erkek kel olur ve gazeteyi kısık gözle okuyarak cinayet haberleri ezberler.
Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların
DÜNYA SİNİRLİ
Gece ve gündüzler devriye atıyor.
Zaman 24 saate yetişmeden.
Dünya sinirli.
Gökyüzü, yeryüzüne küsmüş.
Mevsimler kavgalı.
Kendi aralarında kutuplaşmış.
Sessizin Payı, Nurdan Gürbilek’in 2015 yılında yayımladığı, derinlemesine bir düzeyde mazlum-zalim kıyaslaması içeren denemeler kitabı.
"Patikalarla manzara arasında bölünmüş denemelerden oluşuyor Sessizin Payı. İmgelerle kavramlar, duygularla düşünceler, edebiyatla politika arasında gidip gelen denemeler... "
Yazar ile ilk
Hiç bilmediğimiz, görmediğimiz bir yer hakkında bilgi sahibi olabilmemiz için yapmamız gereken şeyler hemen hemen bellidir. Orada olma amacımıza göre “ düşüncemizde dahil “ bir rota çizebiliriz… Tatil için gitmişsek şayet pekala hoşça vakit geçirmek üzerede ve özellikle de hiç kimsenin bilmediği yerlerin ağırlığında mekanlarla olmak isteriz.
saat gecenin bir buçuğu (bugün günlerden ne?)
gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim
geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de
başkent en pahalı örümceğini biriktiriyor
unutkanlık, acı, acılar, acılarımız
biliyorum sen kaldın bir de hayatım kaldı geride
eğlencenin (bayağı bir şölendi) ilerlediğini
bir karnaval tadıyla ilerlediğini
bir adamın
Polisiyeye karşı hep bir ön yargı var, nedendir bilmem. O da edebiyat, şiir gibi bir tür. Okurken her alandan kitap seçmek gerektiğini düşünürüm. Çeşitli bir kaç türe bağlı kalınarak yapılan okumalarda zihnin kendini geliştiremediği aşikar bir durum. Polisiye de meraklılarına ve yeni başlayacak olanlara, cinayeti çözme ve olayların bütününe bağlı
Rıfat Ilgaz etkinliği için ben bu kitabı seçtim. Karartma geceleri
Öğretmen Mustafa Ural
Şair Mustafa Ural
Kaçak Mustafa Ural
Yazdığı şiir kitabı toplatılıyor ve aranıyor
Ciğerlerinden hasta olan şairimiz teslim olmak yerine sağlık durumu biraz iyileşene kadar saklanıyor
Biz de bu süreçte neler oluyor onu okuyoruz
İkinci Dünya savaşı sonrasında ki Türkiye' nin siyasi ekonomik ve sosyal durumunu da gözlemliyoruz.
Her gün haberlerde hırsızlık ve cinayet haberleri izliyoruz. Bu insanları saklayan yardım eden bir çok kişileri de duyuyoruz.
Bu suçlara bile yardım eden insanımızın bir yazar karşısında ki tutumu beni hep düşündürmüştür. Ne yapmış?
Düşünmüş, fikirlerini yazmış
Bunun suç olması bile bence yeterince trajikomikken bu insanların hırsızdan katilden bile daha kötü görülüp cüzzamlı gibi kaçılmasına ne diyebilirim bilmiyorum
Kitap ayrıca Rıfat Ilgazın da biyografik romanı olarak da geçiyor. Bunu bilmek daha da üzüyor beni. Keşke bir roman karakteri olsaydı gerçek olmasaydı diyorum
Kaç yaşına gelirsem geleyim, kaç kitap okursam okuyayım bir insanın fikirleri düşünceleri yüzünden hapis yatması işkence görmesini anlayamayacağım.
Bir hırsıza, bir katile bile yardım eden ülkemin insanının yazdığı kitap toplandı diye yazardan kaçar hale geliyor. Yani bu ülkede hırsız ol, katil ol ama asla düşünme şair olma
Dosto, Delikanlı romanını bitirir bitirmez uzun zamandır planladığı bir projesi için kolları sıvar: Bir Yazarın Günlüğü.
Bir Yazarın Günlüğü, dergi şeklinde yayımlanır. Arada sırada kısa hikayelerine yer verse bile genel temayı Dosto'nun çeşitli konularda yazdığı makaleler oluşturmaktadır. Bu makalelerin konuları çocukluk ve gençlik anıları,