Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dudaklarını saçlarımın bitiş çizgisine bastırdı. Hiçbir tepki vermeden öylece dikiliyordum. Sonra yavaşça gülümsedi. Başparmağı dudağımla burnumun arasındaki cukura dokundu. "Buna sus çizgisi derler," dedi. "İnsanlar doğmadan önceki hayatını unutsunlar diye melekler doğarken parmaklarını bastırır oraya." Ne söylediğini, bunları niye söylediğini bilmiyordum. Parmaklarım istemsizce o boşluğa düştü. "Şimdi sana bunların hepsini unutturacağım. Unutturmak zorundayım çünkü seni korumak zorundayım. Çünkü sen kendin bunu bulmak zorundasın. Beni sen bulmak zorundasın." Ya bulamazsam," diye sordum refleksle. "O zaman ben yanılmış olurum," dedi kederle. "O zaman ikimizden biri bu savaşta ölmüş olur." Yeniden yüzümü avuçlarının içine aldı. "Beni dinleyebilmen için etrafına sakinleştirici bir kalkan çektim, çekmesem beni dinlemeyeceğini, bana inanmayacağını biliyorum. Beni affetmen kolay olmayacak, sana yaptığım her şeyden tüm izlerinden kurtulmak isteyeceksin. O yüzden onları gizleyecegim, sen kendine geldiğinde onları benim yok ettiğimi sanacaksın. " Kendimi daha önce hissetmediğim kadar iyi hissettim. İyi İyi ve iyiden öte. İyi ama gerçek değil gibi. ve canlı. "Benden nefret etmene dayanabilirim ama onu seveceksin diye ödüm kopuyor." Yeniden öptü. Dudaklarım onun için kendi şarkısını fısıldadı. Tadı buram buram hayat veren bir orman gibiydi. "Seni bekleyeceğim benim deli kızım," diye fısıldadı. "Ne kadar uzun sürerse sürsün."
Sayfa 429Kitabı okudu
benim için gün bitti, şimdi akşama kadar kapatıyorum kapıları 😌
Reklam
Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden. İnanırdım saadetli yolculuklara. Adalar var zannederdim güneşli, maavi, dertsiz. Bütün hızımla koşardım dalgalara. O zaman beni görseydiniz. Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden. Beni o zaman görseydiniz Siz de gelirdiniz peşimden. Ama şimdi şu akşam saatinde Son liman kendim, bu döndüğüm, Bilmiş, bulmuş, anlamış. Hatırımda, bir vakitler güldüğüm. Yoluna can serdiğim o kaçış. Şimdi, şu akşam saatinde Dönüyorum görmüş, geçirmiş, atlatmış, Gözlerin doymayan sahilinde.
Bir esrime ve gurur, sınırsız gücüne duyduğu kusursuz inanç, Fransa-Almanya savaşından sonra bütün Almanların başını döndürmüştür. Geçmişte çok az askeri başarıları olmasına rağmen, bu ulus şimdi şaşılacak biçimde hep kazanan taraf olmuştur, evet, bu ulus, tarihin neredeyse bütün dönemlerinde yenilmemiş olan düşmanını bozguna uğratmıştır.
Sayfa 835 - Yapı Kredi Yayınları
Özgürdüm, kendimi özgür hissediyordum. Her şeyi hür irademle, özgürce yaptım. Daha önce her şeyi istemeyerek yapıyordum, ama şimdi gönüllü olarak, karşı koymadan, üstelik de zevkle yapıyordum. Hayatın anlamını ya da bana anlam katan bazı şeyleri bulmuş değildim ama kararımın doğru olduğunu biliyordum
Sayfa 42 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Tüm yaşamım boyunca katlanamadığım çok az şey vardı. Ben hayalleri ya da felsefi yaklaşımları olan bir kız değildim. hiçbir zaman da olmadım. Ben hep hayatı eğlenmeyi sevdiğim yanlarıyla yaşayan biri oldum. Benim için yarın hiçbir zaman kıymetli olmadı. Ben herkesi kendi kurduğum oyuna davet ettim. Küçükken sokakta oynamaya çıktığımda ne zaman halkanın dışında kalmış bir çocuk görsem elinden tutup onu da çektim aramıza, kışın kar yağarken yolda kaç tane kedi gördüysem onu da eve sokup kendimle birlikte şömine başında ısıttım, yemek yerken yarısını hep hayvanların bulabileceği köşelere sakladım, ben hayatım boyunca hiç kimseyi dışarıda bırakmadım. Ve hayatım boyunca hiç kimsenin beni dışarıda bırakmasına izin vermedim. Kim olduğumun, nerede olduğumun önemi yoktu. Deli olup olmadığımın önemi yoktu. Kimsenin bana kendimi kötü hissettirmesine, kimsenin beni aptal yerine koymasına, kimsenin benimle alay etmesine ve beni kullanmasına izin vermeye niyetim yoktu. Dünya sular altında kaldığında, bir yanardağ patladığında, deprem olduğunda, artık aklımda olacak tek şey vardı. Bir doğa felaketi yaşandığında, birileri bir yerlerde birini daha incitiyordu. Öyle cok incitiyordu ki herkes onlarla birlikte ölmeyi hak ediyordu. Beni karşılarına alıp boğazımı kesseler bu kadar kırılmış hissetmezdim, Ben simdi kaybettiğim güven duygusunu hangi merhemle lyileştirecek, hayal kırıklığıma nasıl bir dikiş atıp kapatacaktım.
Sayfa 409Kitabı okudu
Reklam
Görüyorsun ki hepsi hayata birer miktar kin borçlu. Hepsi çocukluklarından beri mahrum oldukları kuvvete hasret çekerek ve kendilerini yiyerek bu hale gelmişler. Hakikaten kuvvet sahibi olanlara haset ve imkânsızlıkla baka baka nihayet kuvveti en büyük, en tapılmaya layık bir mevcudiyet olarak kabul etmişler... Şimdi öyle bir nazariye yapıyorlar ki, anası âciz ve mahrumiyet... Bu gibi fikirleri doğuranlar, daima, ezilmeye, yok olmaya mahkûm olduklarını hisseden zümrelerdir. Bağırırlar, çağırırlar, ellerine fırsat geçerse suni olarak sahip oldukları bu iktidarı en vahşi bir şekilde kullanmaya kalkarlar; fakat nihayet hayatın ebedi kanunlarının pençesi altında çiğnenir ve mahvolurlar...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
Şimdi de sanırım kendimi bir birey olarak düşünmeyi aşmam ve bütünlükle özdeşleştirmem gerekiyor; ama yapamıyorum bir türlü, bütünlüğün bundan daha fazla dışında olmam imkansız.
Sayfa 18
"Elbette korkunçtu," dedi Dr. Branom gülümseyerek. "Şiddet çok korkunç bir şeydir. Şimdi bunu öğreniyorsun. Vücudun öğreniyor."
Reklam
Acaba kendi ölüm ilanını önceden gönderip gazeteden zamanı gelince basmasını istemek mümkün müdür? Önceleri ölüm ilanlarını yalnızca benden daha kısa yaşayanlara nispet yapmak için okurdum, ama şimdi bunun bir anlamı olmadığını düşünüyorum, çünkü hepimiz yalnızca bir an yaşıyoruz ne de olsa.
Sayfa 17
Riyazü's-Salihîn gibi büyük bir eseri ortaya koyan İmam Nevevî hiç evlenmemiş, dolayısıyla çocuk sahibi de olmamıştır. Şimdi söyleyin, İmam Nevevî'nin soyu tükenmiş midir? Riyazü's-Salihîn'i eline alan herkes onu evladı gibi okumaktadır. Bundan dolayı onun soyunun tükendiği aklımıza hiç gelmez. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen o büyük eseriyle İmam Nevevi hâlâ aramızdadır.
Beni çizdi sonunda, yazıp da çizdiklerim. Bana gülüyor şimdi, yitip-yitirdiklerim.. Çizilmemiş olanlar, yazmayıp bildiklerim.
İnsanların var olmak ve harekete geçmek için sarıldıkları nedenleri, kendimde ortadan kaldırmak istedim. Sözle anlatılmayacak kadar normal bir hale gelmek istedim, - şimdi de sersemlemiş bir halde, budalalarla aynı düzeyde ve onlar kadar boşum..
Şimdi gece, iki kişilik bu yalnızlık Bize artık yeter de artar bile...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.