Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
57. Hükümete Amerikan sivil darbesi
57. Hükümet devrilince Washington ve Pentagon'da iktidara hazırlanan, büyük sermaye çevrelerinin desteklediği AKP ve Tayyip Erdoğan­ Abdullah Gül ekibinin de önü açılmıştı. AKP'den darbe kar­şıtı ve sivil özgürlüklerden yana bir siyasi hareket çıkarma­ya çalışan liberaller üzülecek ama, bütün tarihsel veriler şu gerçeğe işaret ediyordu; bu partiye iktidar yolunu açan, ABD güdümlü parlamenter bir darbeydi.
Ecevit hükümetine sivil darbe
Türkiye Cumhuriyeti'nin 57 Hükümeti sivil bir darbe sonu­cu devrilmişti.
Reklam
Türkiye'de anayasa değişimleri 1921 meşruti monarşi Anayasası 1924 sivil darbeyle Cumhuriyet Anayasası 1945 çok partili Demokratik Anayasa çalışmaları 1957 seçimleri sonrası Kemalist ideolojiyi silme üzerine anayasa çalışmaları 1961 Darbe Anayasası 1971 askeri muhtırası sonrası yeni anayasa çalışmaları 1982 darbe Anayasası 2010 referandumu sonrası başkanlık sistemine geçmek için sivil anayasa çalışmaları Her anayasa değiştiğinde rejim değişir.
Federal müfettişler, Forbes tarafından elde edilen çok sayıda arama emrine göre, Google'a belirli YouTube videolarının tüm izleyicileri hakkında bilgi vermesini emretti. Birden fazla sivil haklar grubundan gizlilik uzmanları Forbes'a, emirlerin anayasaya aykırı olduğunu düşündüklerini söyledi çünkü masum YouTube izleyicilerini suçlu şüphelilere dönüştürmekle tehdit ediyorlar. TikTok'u yasaklayan bir yasa tasarısını geçirme sorumluluğunu üstlenen Çin şahini Temsilci Mike Gallagher (R-WI), konuya aşina olan birçok kişi Forbes'a verdiği demeçte, Kongre'den erken ayrılacağını açıkladıktan sonra büyük savunma teknolojisi yüklenicisi Palantir ile bir iş alıyor. Gallagher'ın şirketteki unvanının ne olacağı veya rolünün ne olacağı belli değil, ancak bu hareket, Tayvan'a odaklandıkça ABD Savunma Bakanlığı ile ilişkisini sıkılaştıran Palantir için büyük bir darbe.
Unutmamak gerek ki,
Ayrıca unutmamak gerek ki, askerlerin Menderes'i, Zorlu'yu ve Polatkan'ı asması yanlıştır, büyük bir trajedidir ve bu nedenle sağ seçmenler ve partiler anayasanın getirdiği bu yeniliklere karşı çıkmışlardır. Ama tabii asıl sorun, 1961 Anayasası'nın Soğuk Savaş'a uygun olmamasıdır. 1961 Anayasası'nın intikamını, yine askerler 12 Mart'ta önce daha sınırlı olarak, sonra 12 Eylül'de buldozer gibi gelip Türkiye'yi perişan ederek aldılar. Benim için darbeyi kim yapıyor, siviller mi, askerler mi veya darbe ne zaman yapılıyor,hiç önemli değildir. İster siviller yapsın, ister askerler, esas olarak demokratik rejimlerde darbe kötü bir şeydir. Siviller yapsa da... Benim için önemli olan, herhangi bir müdahale demokrasiyi geliştiriyor mu, sınırlıyor mu? Ben ona bakarım. 27 Mayıs hareketinde, maalesef üç tane idam var ve bu tabii kabul edilemez, çok hüzün verici bir şeydir. Ama unutmayalım ilk darbe, anayasaya karşı Menderes'in Tahkikat Komisyonu ile yaptığı sivil darbedir. 27 Mayıs ona tepkidir. 27 Mayıs, Menderes'in sivil darbesine karşı darbedir.
Sayfa 152 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
DP Dönemi;
Yirmi iki yıl sonra çokpartili düzen ile birlikte dünyada Soğuk Savaş başlayınca, Türkiye'de çokpartili düzen, gerçek demokrasi, dinciliğin ve milliyetçiliğin demagojisine kurban ediliyor. Ve 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti, çokpartili düzeni demokrasiye doğru evrimleştirmek yerine, tek parti düzenine doğru geriye götürüyor. Muhalefetin mallarına el koyuyor, haklarını kısıtlıyor, siyasetçileri hapse atıyor, gazetecileri hapse atıyor, Kırşehir ili kendisine oy vermedi diye, ilçe yapıyor. En sonunda da bir sivil darbe yapıyor ve mecliste bir mahkeme kuruyor. On beş kişilik bir tahkikat komisyonu. Buna, sivil ve asker yargılama yetkilerini, savcı ve yargıç yetkilerini veriyor. On beş milletvekiline. Komisyonun görevi de, muhalefetin rejim aleyhtarı faaliyetlerini tahkik etmek, yani CHP'yi kapatmak.
Sayfa 150 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
1912-1922 yılları arasında aralıksız süren Balkan, Dünya ve Yunan savaşları, Anadolu’nun erkek nüfusuna gerçekten feci bir darbe vurmuşlardır. Üç savaşta yaşamını kaybeden Türk askeri 450.000 dolayındadır. Bu rakama salgın hastalık, açlık, şekavet ve katliam gibi nedenlerden ölen asker ve sivil Türkleri eklediğimiz takdirde toplam zayiatın bir milyona yaklaştığı söylenebilir.
Mobbing Bank Diyor ki;
Tam Bağımsız Olmayı Neden ve Nasıl Kaybettik? İnsanlık devrimini başlatan büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama erken veda etmesi, devrime sahip çıkacak bir toplumun eğitilmemiş olması, padişah hayranı, manda ve himaye isteyen siyaset anlayışının yaşıyor olması en belirgin sebeplerdi. Nitekim Atatürk sonrası çok partili siyasi
Cumhuriyet Karşıtlığı, Gerici Ayaklanma Ve İlber Ortaylı!
Sivil darbe öyle bir aşamaya geldi ki gerici Şevki Yılmaz, II. Abdülhamit’in torununun düğününde “Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum” derken nikâh şahidi olan İlber Ortaylı dinlemiş. Ortaylı, önce tepkiler karşısında “Vallahi beni ilgilendirmez” deyip, sonra çark ederek yaptığı açıklamayla bazılarını inandırmış olsa bile ben inanmadım. Her yerde hemen her konuda konuşan, düşüncelerini rahatlıkla açıklayan biri kendisi. Yanında o hakaretler yapılırken gereken tepkiyi o anda göstermemesi, Türkiye’deki “aydın” sorununa iyi bir örnektir. Bana göre aydın, gericilik karşısında susmaz, kitaplarını laik Cumhuriyet karşıtı bir iktidarın simgesi olan külliyeye bağışlayarak orayı meşrulaştırmaz, siyasal İslamcı bir hükümetin bakanına danışman olmaz, böyle yıkıcı bir siyasi hareketle işbirliği yapmaz. Yazının tamamı; cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zulal-...
çelebi şimdi reyiz adına selamlıyor milleti!
28 Şubat 1997 müdahalesi ve 27 Nisan 2007 muhtırası dönemlerinde ordu, "Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı gidiş" içinde gördüğü İslamcı-muhafazakar parti hükümetlerine karşı, Atatürkçü bir sivil toplum kalkışmasını açıkça teşvik etti. 1997'de bu seferberliğin ve merkez partilerinin desteğinin sağladığı meşruiyete dayanarak
Sayfa 174 - İletişim Yayıncılık
Reklam
Gelmeyeyim zaten ya.Gelmek isteyen salaktır.Düşünsene iki kere Türkiye’de doğuyorsun.(29 yıllık ömrümde gördüklerim; bir darbe girişimi, canlı bombaların fail olduğu sivil katliamlar, kontrolsüz göç, ekonomik çöküş, depremler, yangınlar, pişkin yöneticiler, köylü kurnazı müteahhitler, çeteleşmiş mafyavari kadrolar, adam kayırmacılık, torpil, rüşvet, ahlaki yozlaşma; -en kötüsü- Akp). Almayayım, teşekkürler.Çok teşekkürler.
GAMZE

GAMZE

@amoureux_des_livres
·
10 Şubat 00:16
Bir daha asla gelmeyecek olmasıdır, Hayatı bu kadar tatlı kılan. .
Emily Dickinson
Emily Dickinson
104 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Edebiyat tarihinin en kısa öyküsü olan “Dinozor” bu kitapta
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY) Latin Amerika edebiyatında Boom kuşağının en önemli yazarlarından Augusto Monterroso’nun “Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler” isimli kitabını Türkçe’de ilk kez yayımlamış. Kitap birbirinden bağımsız öykülerden oluşuyor. !Kitapta ayrıca bilinen edebiyat tarihinin en kısa öyküsü olan “Dinozor” da yer alıyor. Latin Amerika edebiyatında Márquez ve Cortázar gibi Boom kuşağı yazarlarının sıra dışı anlatımını benimseyen yazar Augusto Monterroso,kısa hikâyelerini akıcı bir dille edebiyatseverlere aktarıyor. Türkçe çevirisi
Çiğdem Öztürk
Çiğdem Öztürk
’e ait kitapta okur, yeri geldiğinde zaman atlamaları, yeri geldiğinde birincil ağızdan birçok karakterin anlık fikirlerini öğreniyor. Monterroso’nun samimi ve farklı üslubunun detayları Boom kuşağı yazarlarının ortak özelliklerinde yer alıyor. 1960’lı yıllara doğru tüm dünyada tanınan Latin Amerika edebiyatında karamsarlık, yalın ve gerçekçi anlatım öğeleri iç içe geçiyor. Bunun en büyük nedeniyse Latin coğrafyasında yaşanan sivil ve askeri darbeler olarak görülüyor. Darbe karşıtı politik yazarlar, böyle bir dönemde dilin tüm imkânlarını zorlarken, ironi başta olmak üzere varoluşçu bir bakış açısı da işlenen yepyeni anlatım yöntemlerini keşfediyor. Monterroso da bu yazarlar arasında konumlanıyor. Benim Vakıfbank Kültür Yayınlarının okuduğum ilk kitabıydı.Çeviriyi vs. çok beğendim,tavsiye ederim :)
Toplu Eserler ve Diğer Hikayeler
Toplu Eserler ve Diğer HikayelerAugusto Monterroso · Vakıfbank Kültür Yayınları · 202024 okunma
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Bir Türkiye klasiği: Hoşuna gitmeyen her şeyi yasaklamak
"o günlerden bu yana dilimize çevirilen hemen hemen tüm Komünist Manifesto’lar, çevirmenleri ve yayıncıları yargılanıp mahkûm edilmekle, sol literatürün sayısız kitabı yasaklanıp toplatılmakla kalmamış, çok farklı düşünceleri dile getiren yapıtlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin hem sivil hükümetlerinin, hem de askerî darbe yönetimlerinin ağır baskılarıyla karşılaşmıştır."
624 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.