Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güzel ve emsalsiz bir kar tanesi değilsin. Herkes gibi sende o çürüyen organik maddeden yapılmasın. Hepimiz aynı pürenin parçasıyız. Kültürümüz hepimizi aynı yaptı. Artık kimse gerçek anlamda beyaz ya da siyah, zengin ya da yoksul değil. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Teker teker, hiçbirimiz hiçbir şey değiliz.
Beyazın gelişi olaydır. Aniden çıkar açığa. Sökün eder. Karadeniz’in siyah dalgaları üzerinde birdenbire beliren köpüklü taçlar bembeyazdır. Kar aniden örter bütün çirkinlikleri. Işıklı bayırlar bir gecede donanır papatyayla. Mevlevi cübbesi siyahtır, beyaz tennure onun ardından bir anda açılır.
Reklam
Kimse görmek istemiyordu güzelliğin, zamanın siyah kadifesinde erimeye mahkum bir kar tanesi olduğunu...
Bulgaristan'da, herkesin Elena diye tanıdığı bir kızken en sevdiği oyunlardan biri siyah bir kadifenin üstünde kar taneleri yakalamaktı. Her seferinde koşarak eve gelirdi hazinesini annesine göstermek için ama kumaşı açtığında kar taneleri gitmiş, geriye yalnızca ıslak izleri kalmış olurdu. Büyüdükçe ve peşinden koştuğu her emeli elinden kaçırdıkça bütün güzel şeylerin geçici olduğuna karar verdi. İnsanlar hoş bir kadın gördüklerinde zamanla saçlarının ağaracağını ya da cildinin sarkacağını düşünmüyorlardı, bunların olacağını bildikleri halde. Onun yerine seçili bir anın cazibesini alıp zihinlerinde ebedileştiriyorlardı. Kimse görmek istemiyordu güzelliğin, zamanın siyah kadifesinde erimeye mahkûm bir kar tanesi olduğunu.
Nostalji
Ahhh o siyah önlükler ve kar beyazı yakalıklar! O dönem nasıl da nefret ederdik ama gelin bir de şimdi sorun bize! Yeniden giymek için can atarız, can! ... Sonraları siyah önlükler kalktı ve önce mavi, daha sonra da diğer renklerde önlükler giyilmeye başlandı. Fakat biz siyah önlük giyip beyaz yaka takan nesil, her zaman şimdiki nesilden daha şanslı olacağız! Evet, birçoğumuz siyah önlük giymek ve yakalığımız yana kaymış vaziyette, tebeşir tozlarına bulunmak istiyoruz! Keşke, keşke...
Sayfa 40 - Birharf YayıncılıkKitabı okudu
Kabil'in kışına bayılıyordum. Geceleri pencereme pıtır pıtır vuran kar tanelerine, yeni yağmış karın siyah,kauçuk botlarımın altında ezilirken çıkardığı çıtırtıya, rüzgar bahçelerde, sokaklarda uğuldarken demir sobadan yayılan sıcaklığa bayılıyordum. Ama en çok da, ağaçlar donup yollar buz tutunca, Baba'yla aramdaki buzların azıcık da olsa erimesine. Bunu sağlayansa uçurtmalardı. Baba'yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalar da. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kağıt inceliğindeki kesişme noktasıydı.
Reklam
Kağnı tekerleklerinin siyah izlerini taşıyan yollar, beyaz kar sahralarının ortasında, bir ölü elinin mor damarları gibi kıvrıntılar yaparak uzuyordu...
En Akıllıca İşti Delirmek
İnsan neden gülümser ki kar tanelerine Kışın soğuğuyla neden ısıtır içini Siyah bir klarnet beyaz nağmeler üflerdi Yağmurun gökyüzüne bıraktığı griliğe Erirdi evrenin en temiz çarşafı Yalan denizinde yıkanmaktan içten içe Bir çocuk pencere başında sebepsiz izlerdi Sert rüzgarların savurup yaktığı inzivaları Yalnızlıktı ismi yok oluşların Ölülere mahsustu yaşamak Kırılmıştı ön yargılara çarpmaktan Simurg'un ihtişamlı kanatları Sönmüştü vedalardan mütevellit Hanelerin sevda tüten ocakları En akıllıca işti delirmek Biz de öyle yaptık Yoksa İnsan neden gülümserdi ki kar tanelerine.
Sayfa 106Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.