Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Çağı Başlamıştır Emperyalizm şeytanı şu anda ülkemizde kullandığı siyaset, sermaye, asker ve din adına ne kadar tarikat, cemaat ve işbirlikçi varsa hepsinin yerine yenisini buIma çaresizliğinin içine düşmüştür. Tümünü deşifre ettik. Onların ağına düşeni de hemen deşifre edeceğiz. Kullandıkları ile ilgili bilgi ve belgeleri paylaşma sebepleri kendilerinin ne kadar güçlü olduğunu ve istediklerini satın alıp kendi yararları adına kullanabildiklerini göstermek içindir. İnsan olanın aldanması artık mümkün değildir. Önder Karaçay
Bugün organize suç örgütleri güç gösterisi yaparak, değişik şekillerde karşımıza çıkıyorlar. Günümüz de organize suç örgütleri de, sağ-sol, din eksenli, etnik bölücü kesimlerinin de burjuvazisi oluştu. Sistem, gerçekte "yeraltı dünyası" ile mücadele etmiyor. İktidara gelen grup, kendi mafyasını büyütmek için, rakip mafyanın üzerine gidiyor. Mafya artık sistemin tepelerindedir. Ve sistem için çatışmalarda, mafya arası çatışmalara dönüşmüştür.
Reklam
Unutmayınız ki ister siyaset , ister ticaret , ister ilimle uğraşın, her kul gibi hesabı Allah’a vereceksiniz.
Ketebe yayınlarıKitabı okudu
Görmez
Görmez Hazreti Muhammed'e Akp amblemiyle nüfus cüzdanı çıkardılar , peygamberimizin çocuklarının arasına "Tayyip" ismini koydular. Cami avlularında ücretsiz olarak dağıtılan dini kitapta 188 " Tayyibim" başlıklı ilahi vardı, o ilahide "Tayyip'i üzmek, Allah'ı üzmektir" deniyordu. Akp il başkanı
Sayfa 188 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
İslâmiyetin pek çok kanun-u esasisinden birisi (…) âyet-i kerimesinin hakikatıdır ki, birisinin cinayetiyle,başkaları, akraba ve dostları mes’ul olamaz. Halbuki, şimdiki siyaset-i hazırada particilik taraftarlığı ile, bir câninin cinayeti yüzünden taraftarları veyahud akrabaları dahi şenî gıybetler ve tezyifler edilip bir tek cinayet yüz cinayete çevrildiğinden gayet dehşetli bir kin ve adaveti damarlara dokundurup, kin ve garaza ve mukabele-i bilmisle mecbur ediliyor.
Sayfa 243 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Necip Fazıl
Kalemini kötüye kullanan etkileyici bir şairdi, alkolik seviyesinde içki içiyor, kumar oynuyor, esrar çekiyor, lstanbul'da ve Paris'te bohem hayat sürüyordu, parasız kalınca dümeni din tüccarlığına kırdı, siyasal lslamcıların rol modeli oldu, antisemitizmin yayılmasında öncülük yaptı. Aslına bakarsanız, peşinden gelenlerle alay ediyor, "ben bunlara abdestsiz namaz bile kıldırırım" diyordu. Yandaş-tetikçi gazeteciliğin mucitlerinden biriydi, örtülü ödenekten para kapmak için dönemin başbakanı Adnan Menderes'e yalvaran mektuplar yazıyor, "1O bin lira lütfedilirse, ayda altı bin lira tahsis olunursa, bütün muhalefet matbuatını çürütürüm" filan diyordu.
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Din konusunda yalnızca iki insan tipi neye inanacağını seçebilir: Peygamber devrinde yaşayan ve ona bağlanmayı tercih edenler ile doğuştan edindikleri dinden farklı bir dini daha anlamlı bulup din değiştirenler.
Sayfa 93 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sayın Başbakan'ın aylık ve ödeneğinden başka bir gelir kaynağı yoktur. Kardeşi -dolar milyarderi- Korkut Özal'ın Başbakan'ın hac harcamalarını üstlenmesi de din kuralları ile çatışır. Bakara suresi'nin 1 96'ncı ayetinde, "Başladığınız hac ve umr e yi Allah için tamamlayın" denir. Bu yüzden, Sayın Başba­ kanın hac süresinin kısa tutulması dinsel kurala açıkça aykırıdır. Haccın vacip ve sünnet diye bilinen koşullarına göre Başbakan'ın en azından "vacip" diye bilinen koşullara uyması zorunludur.
Sayfa 143 - Umag yayınları 1997Kitabı okudu
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında ön yargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu ön yargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi ön yargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
Sayfa 46 - İnkılap kitabeviKitabı okuyor
İslam'ı bir intikam dini haline getirenlerden kendini sakın; bunlara inanma. İslam kelimesi teslim olmak demektir ve bir barış dinidir. Eğer İslam'ı anlamak istiyorsan, Kuranıkerim ve peygamberin hadislerinden başka hiçbir şeye itibar etme. Çünkü İslamiyet, din-i mübindir; yani açık bir dindir. Siyaset dini bozar, içine nifak tohumları eker; bid'attir.
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
“Din ve siyaset, aynı arabada gittiklerinde; sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını zanneder. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.”
Sayfa 514 - Bene Gesserit AtasözüKitabı okudu
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Yasacı, açıklamacı ve prognostik (önceden bilmeci) görünümüyle bilim, insanın doğa ve toplum üzerinde teknik uygulamalar yoluyla tasarrufta bulunma ve doğaya hâkim olma yanında toplumu akılcı ilkelere göre düzenleme ve denetleme imkânını sınırsızca genişletir. Bununla birlikte bilim (Comte’un Pozitif Felsefe Dersleri’nden sonra geliştirdiği görüşler doğrultusunda) bu tasarruf, düzenleme ve denetleme imkânını kendinden hareketle kullanamaz. Bilime yol gösterecek olan bir kılavuz, bir “anlamlar ve değerler sistemi” gereklidir. Böyle bir sistem, yaşama pratiği göz önünde tutularak geliştirilmiş, tanrısız bir “pozitif din” olarak ortaya konmalıdır.
Bilime gücünü veren, özgür araştırma ve ne denli garip gelirse gelsin, ortaya atılan bir varsayımın değeri üzerinde araştırma yapılması gerektiği düşüncesinin yerleşmesidir. Alışılmış fikirlere benzemediği için insanı tedirgin eden yeni fikirlerin boğulması, din ve siyaset çevrelerinde görülebilir. Fakat böyle bir şey, bilgiye götüren bir yol değildir. Bilimsel çaba kavramıyla bağdaşamaz. Yeni ufuklar açacak görüşleri kimin öne süreceğini önceden kestirip atamayız.
Hz. Peygamber'in vefatından önce, kendisinden sonra yerine geçecek zat ve onun seçilişi konusunda herhangi bir beyanda bulunmaması da İslâm'ın ilk ve aslî amacının devlet olmadığını, devletin din işi olmaktan çok dünya işi olduğunu gösterir.
Sayfa 216Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.