Bazarov: " Bir dakika Pavel Petroviç! " dedi. " Bakın kendi kendinize saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz ama elleriniz bağlı kavuşturmuş, hiçbir iş yapmıyorsunuz: Bunun o ' bien puplic' e ne yararı var? Siz kendi kendinize saygı duymasaydınız da aynı şey olacaktı, öyle değil mi? "
Pavel Petroviç sarardı.
" O bambaşka bir konu. Biraz önce söylediğiniz gibi, neden ellerimi bağlayıp boş oturduğumu size açıklamak zorunda değilim. Ben şunu söylemek istiyorum ki, 'soyluluk' bir prensiptir. Çağımızda ise ancak ahlaksız ya da boş insanlar prensipsiz yaşayabilirler. Bunu Arkady'e daha gelişinin ikinci günü söylemiştim, şimdi size de söylüyorum. Öyle değil mi, Nikolay? "
Nikolay Petroviç başıyla onayladı. Bazarov: " Liberalizm, ilerleme ve prensipler... bakın hele! Ne de çok yabancı, üstelik hiçbir işe yaramayan laf var! Bir Rus'un bunlara, bedava da olsa ihtiyacı yok! "
" Peki sizce neye ihtiyacı var? İnsan sizi dinlerse bizlerin toplumdan uzak, insanlık kurallarının dışında yaşadığımızı sanacaklar. Rica ederim... tarih olaylarının mantığına göre..."
" Bu mantık bizim neyimize gerek? Biz onsuz da yaşayabiliriz. "
" Nasıl olur? "
" Basit, acıktığınız zaman bir parça ekmeği ağzınıza atmak için mantığa ihtiyacınız yoktur. Bütün bu soyut anlayışlar nerede... biz nerede! "