Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Reklam
_Tanrı, "Işık hızından daha hızlı gitmeyeceksiniz!" deseydi mesela. Halk da, bu buyruğun ne hakkında olduğunu bilmiyoruz ama tüm diğer buyruklar gibi ona da uyuyoruz mu diyecekti? Anlamadan körü körüne bir şeye bağlanmak bağnazlıktır. Gelecekte karşımıza Maxwell çıkar ve bizi manyetizma ve ışık hızı hakkında aydınlatır mı diyeceklerdi?
SELİM PUSAT'IN SAVUNMASI > SOKRATES'İN SAVUNMASI
Ben kimseye kötülük etmedim. Kimse hakkında kötü düşünce beslemedim. Ümitleri kırılmış bir insan olarak avunmayı içkide ve bir güzeli düşünmede buldum. İçki fena ise üzümü neden yarattın? Üzümden içki yapılacağını neden Levh-i Mahfuza yazdın? Son peygamberin arkadaşları namaz kılarken ayetleri yanlış okumasaydı içki yasaklanacak mıydı? Çöldeki Bedevi ile bir kurmay subayın içmesi aynı mıdır? Biri sarhoş olunca her türlü herzeyi söyleyebilir. Öteki sarhoşluğun son merhalesinde bile temkinli ve iradelidir. Küçük bir kızı sevmek günahsa, son peygamber, Ayşe'yi neden sevdi de aldı? Tanrı adaletinin yürüdüğü bu mahkemede de böyle haksızlıklar yapılacaksa beni cehennemin en kötü yerine atın. Atın ki, tek içimde insanlığın erdemine ait son kırıntılarda yok olup gitmesin.
Sayfa 239Kitabı okudu
Sokrates Peygamber miydi?
İsa ve Sokrates daha kendi çağdaşları arasında bile anlaşıl­maz kişiler olarak görülmüştü. ikisi de ilettikleri mesajı yazıya ge­çirmedi. Yani haklarındaki her türlü bilgiyi ancak izleyicinin ak­tardığı şekliyle edinebiliyoruz. Ama şu kesin, her ikisi de birer ko­nuşma ustasıydı. Üstelik hem hayranlık uyandıracak, hem de ir­kiltecek kadar açık bir özgüvenle konuşuyorlardı. Ayrıca, ikisi de kendilerinden daha büyük bir şey adına konuştuğuna inanıyor­du. Her türlü haksızlığı ve istismarı eleştirerek toplumda güç sa­hibi olanlara meydan okudular. Ve belki de en önemlisi, bu faali­yet ikisinin de hayatına mal oldu. İsa ve Sokrates'in davaları da benzerlikler gösterir. ikisi de belki af dileyerek hayatını kurtarabilirdi. Ama işi sonuna kadar götürmezlerse, kendilerine düşen göreve ihanet edeceklerini dü­şündüler. Ve başları dik olarak ölüme gitmeleri ölümlerinden sonra da binlerce kişinin onlara inanmasını sağladı.
Jacques-Louis David'in "Sokrates'in Ölümü" potresi
Sokrates ölümünden sonra tanrı katında sonsuza dek mutlu olacağından emin olmasaydı, ölüm karşında bu kendinden emin tavrı ortaya koyabilir miydi? Bertrand Russell bu sorunun cevabından pek emin değildir. Bu resim de Sokrates'in "peygamber" tarafını, müridlerinin ortasında, çok güzel ifade etmektedir.
Reklam
Din Ve İbadet Anlayışımız
Türkiye’de birisi için “Dine yönelmiş, ibadete başlamış”deyince neden akla gelen “Namaza başlamış, örtünmüş” oluyor? Keza “Dini bırakmış, ibadeti terk etmiş”denince de neden “Artık namaz kılmıyormuş, başını da açmış” denmek istendiği anlaşılıyor? Yani din ve ibadet denince neden namaz, oruç, hac, başörtüsü, cüppe, sakal vs. birkaç şeklî ibadet ve
Sayfa 17