Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen sorun başka bir yöne kayar ve bazı şeyleri daha iyi görmeye, anlamaya başlarız. Örneğin, sigarayı bırakmaya çalışıyorsunuz ve “Sigaraya olan ‘ihtiyacım’dan kurtulmak istiyorum” diyorsunuz. Bu arada, ilişkilerinizin de rahatsızlık verici bir hal almaya başladığının farkına varıyorsunuz. Ümitsizliğe kapılmayın; bu durum değişim sürecinin çalıştığını gösteriyor. Kendinize birçok soru sorabilirsiniz. “Rahatsızlık veren ilişkilerime son vermeyi istiyor muyum? Sigara, bu ilişkilerimin rahatsızlık verici yönlerini görmemem için duman perdesi mi yaratıyordu? Niçin bu tür ilişkiler yaratıyorum?” Sigara sadece bir belirti, neden değil. Şimdi sizi özgürleştirecek daha derin bir anlayış kazanıyorsunuz.
Altın KitaplarKitabı okuyor
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Reklam
Yirmi beş yaşına geldiğimizde, çocukluk ve ergenlik dönemine özgü beyinsel dönüşümler nihayet tamamlanmıştır. Kimlik ve kişiliğimizdeki yapısal kayma ve değişimler son bulmuş, beyin de görünüşe bakılırsa tam gelişkin hale gelmiştir. Birer yetişkin olarak kişiliğimizin artık sabit ve değişmez olduğunu düşünüyor olabilirsiniz; ama durum hiç de böyle değildir: Beyin yetişkinlikte de değişmeyi sürdürür. Biçim verilebilen ve aldığı bu biçimi koruyabilen şeyleri "plastik" sıfatıyla niteleriz. Beyin de bunlardan biridir; hatta yetişkinlikte bile: Deneyim beyni değiştirir ve bu değişim korunur.
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor 1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale
Dozunda pasif agresif tavır her zaman iş görür ;)
İşler istediği gibi olmadığında hemen düşüncelere dalar, derin bir melankoliye kapılır, bu durum böyle iki üç hafta sürerdi. Bu süre boyunca yemeklerin tadı bozulur, kirli çamaşırlar yığılır, döşemeler silinmez olurdu; kısacası son derece tatsız pek çok durumla karşı karşıya kalabilirdim. Bu nedenle, aslında daha çok da huzuruma düşkün olduğumdan,önersini hemen kabul ettim.
Sayfa 130 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
1966: Yazılar-Kitaplar-Olaylar: Atsız, Nejdet Sançar ve Türkçüler CKMP'yi destekliyorlardı ama Ötüken'in Kasım 1965 sayısından itibaren CKMP ve Türkeş hakkında bir suskunluk vardı. CKMP hakkındaki son haber, seçimlerden hemen sonraki 20 Ekim 1965 tarihli nüshada çıktı. Diğer partilerin farklı kesimlerden oy aldığı, "Türkeş'in
Türkçüler Hazırlık İçinde: Türkeş ve Arkadaşları Ne Yapacak? Millî Yol'un ilk sayılarında Atsız'ın yazısının bulunmayışı, buna karşılık Orkun'un ilk sayısında bir yazısının yer alması, Altan Deliorman'ı "Acaba Atsız, Millî Yol'a biraz buruk mu?” diye düşündürtür. Deliorman, "Kendisine niçin yazmadığını sorduğum
Dinsel ya da uygarlık kimliğimizin çok önemli olması pekâlâ mümkündür, ama bu çok sayıdaki kimliklerimizin sadece bir tanesi- dir. Sormamız gereken soru, İslamın (ya da Hinduizmin veya Hıristi- yanlıkın) barışsever mi, yoksa savaşçı mı olduğu değil ("Söyle baka- lım, bunlardan hangisi?"), dindar bir Müslümanın (ya da Hindunun veya Hıristiyanın) dinsel inançlarını veya uygulamalarını kişisel kimliğiyle ve (barış ve savaşa karşı tutum gibi) diğer bağlılıkları ve değerleriyle nasıl bağdaştırdığıdır. Kişinin dinsel ya da "uygarlık"-aidiyetini her şeyi kucaklayıcı bir kimlik olarak görmek son derece sorunlu bir saptamadır. Bütün dinlerin, kendini o dine adamış mensupları arasından, hem amansız savaşçılar hem de büyük barış savunucuları çıkmıştır; bunlar- dan hangilerinin "gerçek iman sahibi," hangilerinin "sadece düzenbaz" olduklarını sormaktansa, dinsel inancımızın-politik ve sosyal önceliklerimiz ve bunlara tekabül eden davranış ve eylem meselelerimiz de dahil olmak üzere yaşamımızdaki bütün kararlarımızı belirlemeye tek başına yetmeyeceğini kabullenmemiz gerekir. Hem barış ve hoş- görünün savunucuları hem de savaş ve hoşgörüsüzlüğün şefleri aynı dinin mensuplarıdır ve (kendi tarzlarında) gerçek iman sahibi olabilirler ve bu durum bir çelişki yaratmaz. Kişinin dini kimliği o kişinin anlayışının ve aidiyetinin bütün diğer yönlerini ortadan kaldırmaz.
Sayfa 85 - Henkel
Reklam
Af yanılsaması
Psikiyatride “af yanılsaması “ adı verilen bir durum vardır. İdama mahkum edilmiş bir insan infazından kısa bir süre önce bile son dakikada affedilebileceği yanılsamasına kapılır.
Sayfa 24
Koku duyumuzun yapısı diğerlerinden ayrışır. Koku organlarıyla beyin arasında daha doğrudan, daha az filtrelenmiş bir bağlantı vardır. Koku duyusunda periferik sinirler devrede değildir, beyin doğrudan çevreyle temasa geçer. Diğer duyularda serebral kortekse giden sinir yolakları daha uzun ve dolambaçlıdır; sinirler takip edilir, önce omurilikten
Sayfa 105 - Metis BilimKitabı okudu
Ölüm gerçeği herkes tarafından bilinse de, bunu daha çok dinler, dini bilgiler vurgulamaktadır. Bu dünyadaki ömrümüzün sınırlı olduğu, vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiği ve hatta nasıl bir dünya hayatı sürmemiz gerektiği dinimizde hep tavsiye edilmektedir, hatta bazı ayetlerde doğrudan emredilmektedir. Tabi inanıp inanmamak, bu tavsiyelere uyup uymamak herkesin kendine kalmış bir tutum ve inisiyatiftir. Din, özellikle mensubu olduğumuz son din, en başta okumayı emreder. Sevginin önemini ön plana çıkarır. Dürüst ve doğru olmayı, temiz olmayı öğütler. Dünya hayatının geçici ve bir imtihan olduğunu vurgular. Elbette bir ömür yolunda dünyevi mücadelenin içinde yuvarlanıp gitmek de var. ''Her şey olacağına varır'' düşüncesiyle bir boş vermişliğe düşmek de var. Ama imtihanların, diğer tanımıyla sınavların ne anlama geldiğini okuduğumuz okullardan biliyoruz. Sınavlardan alınan notlara göre sınıflar geçildiğini biliyoruz. Çalışan, öğrenen, bilen sınavlarda zorluk çekmeden geçer. Türk Dil Kurumu sözlüğünde sınavın, yani imtihanın ''sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum'' olarak açıklandığı gibi, bu dünyada bunun için ne yaptığımız, zamanımızı nasıl kullandığımız, yani sınava nasıl hazırlandığımız çok önemli. Hele tüm bunların sonucu olarak, sınavdan nasıl geçeceğimizi ve ahiret hayatında bunların değerlendirileceğini bilmek, düşünmek de çok önemli.
Sayfa 41 - Az KitapKitabı okuyor
İnsanlarla düşüp kalkmak mecburiyetinde olan kimse, aklından geçenlerin tamamını asla arkadaşına söylememeli. Arkadaşı kendisinin apaçık bir düşmanı olup çıkmadıkça da onu terk etmemeli. Her sabah samimi dostlarının ihanetini, yanlış tutumlarını bekleyerek, gözetleyerek uyanmalı. Âşikâr bir düşmandan ne bekliyorsa, onlardan da aynısını bekleyerek her an tetikte olmalı. Bunlardan hiçbiri başına gelmezse, Allah'a hamd ve şükretmeli. Farklı bir durum ortaya çıkarsa da, bu duruma kendini hazırlamış bulur ve üzüntüden kendini yiyip bitirmez. Bu konuda sana kendimden bir örnek vereyim: Geniş zamanlarımda da dar zamanlarımda da, zengin olduğum sırada da yoksul düştüğümde de, çılgına döndüğüm anlarda da mutlu zamanlarımda da hep yanımda olan saf, pırıl pırıl, tertemiz, sadık ve çok samimi bir dostum vardı. Derken bu dostum bana karşı tutumunu en iğrenç noktaya varacak kadar değiştirdi. On iki yıllık hakiki bir dostluktan sonra, onun gibi birinden hiç beklemediğim ve hayal bile edemediğim son derece eften püften bir meseleden ötürü dostluğumuzu bitirdi. O zamandan beri de benimle barışmaya yanaşmadı. Bu durum beni uzun yıllar boyunca derinden üzdü.
Sayfa 50
Eski ilişkilere yeni yol
Hiçbir beklentiye girmeden anne babanızı olduğu gibi kabul ediyorsunuz. Bazen anne babalar bu tür dürüst ve tarafsız davranış karşısında daha duygusal bir şekilde ilişki kurarak karşılık verirler. Bu durum çelişkili görünmesine rağmen onlardan degismelerini istemeye son verdiğiniz de kendilerini size daha fazla açabilirler. Siz güçlü durduğunuz da , artık onaylanmaya ihtiyacınız olmadığını gördüklerin de kendilerini daha rahat hissedebilirler. Anne babanızın ilgisini çekmeye çalışmaktan vazgeçtiğiniz de duygusal yoğunluk onların daha fazla açıklığı hoş karsilayabilecekleri bir noktaya kadar gider.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.