Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
168 syf.
·
Puan vermedi
8. Evre: Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk.
Şaka, dede-torun ilişkisi merkezine oturan bir kitap gibi görünse de asıl konu geçmiş hesaplaşmaları, farkındalık sancıları ve telafi telaşı. Erikson'un son evresi olan benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk evresinin resmedilmiş hali. Kendini tamamladığına inanan ve bütünlük duygusu taşıyan kişiler, geçmişinden pişmanlık duymayan ve önceki evreleri sağlıklı tamamlayan kişilerdir. Huzursuz ve umutsuz olan kişiler ise Daniele gibi “keşke”lerle yaşamaya devam eden kişilerdir. Bu dönemin belirgin özelliklerinden biri de vicdani sorumlulukların geç kalınmış olsa da yerine getirilmesi çabasıdır. Örneğin ibadete yönelmek (artırmak) veya kendinden sonraki nesle bir şeyler bırakabilmeyi arzu etmek gibi. Danile’nin kızı ve torunuyla ilişkisi için adımlarını net bir şekilde görüyoruz. Okumanızı çok tavsiye ederim :)
Şaka
ŞakaDomenico Starnone · Sahi Kitap · 2021187 okunma
118 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar "Kitabımızda yaşadıkları ile ve söyledikleriyle bir nevi doğal fenomen haline gelmiş, balkabağı rumuzlu bir kişinin anlatıları ve tespitleri ele alınmaktadır" @elpisyayinlari ndan çıkan
zafer şahin
zafer şahin
imzalı #sonfenomenbükücü eseri ile geldim, yazarın kalemi oldukça sade ve anlaşılır, mizahi bir şekilde olaylara bakış açısını biz okuyucalara cömertçe dile getiriyor, satırları okurken Aziz Nesin tadı aldım #damdadelivar eseri bana ayrı keyif vermişti, günlük olaylara, insan ilişkilerine, ülke gündemini meşgul eden birkaç olaya üstü kapalı yerinde değinmesi arkadaşlarınızla sohbet havası veriyor, keyifle okuduğum bir eser oldu, bölümler halinde işlenen eserde en sevdiğim kısımlar; "öbürsüleştirme, kime çekmiş bu çocuk ve diline sahip çık". Tavsiye ederim Bu eseri okumama vesile olan
Tuğçen
Tuğçen
teşekkür ederim ~ "İnsanları olduğu gibi kabul edelim ve yaşlanmış büyüklerimize saygımızı ve ilgimizi eksik etmeyelim. Gençlik güzelse yaşlılık da kendine göre özel ve güzel bir dönem. Allah ömür verdikçe hepimizin varacağı bir evre neticede." ~ "Emin olun adalet herkese lazımdır. Gün gelir bir kral bile adalete ihtiyaç duyabilir. Peki adalet olmazsa ne olur? Hak hep güçlüden yana olur ve yeryüzünde hüküm süren bu düzen biçimine insanca yaşamak denilemez. İşte adalet bu kadar önemlidir." ~ "Nedir biz insan yapan şeyler, zamanla kendimize kattıklarımız mı yoksa içimizden attıklarımız mı?" ~
Son Fenomen Bükücü
Son Fenomen BükücüZafer Şahin · Elpis Yayınları · 202313 okunma
Reklam
NEP başlıklı makale
Bu kavram, Sovyet iktidarının 1921 ("savaş komünizmi" denilen dönemin sona ermesi) ile 1928 (ilk beş yıllık planın yürürlüğe girmesi) arasındaki ekonomik ve siyasi stratejisini betimler NEP, 1) hem sosyalist ekonomi içinde kapitalist sektöre (piyasa mekanizmalarına) bir alan açılmasıyla, 2) hem de proletarya ile köylülük arasındaki
Sayfa 684 - Yordam KitapKitabı okudu
İnsanları olduğu gibi kabul edelim ve yaşlanmış büyüklerimize saygımızı ve ilgimizi eksik etmeyelim. Gençlik güzelse yaşlılık da kendine göre özel ve güzel bir dönem. Allah ömür verdikçe hepimizin varacağı bir evre neticede.
Her hanedan başka başka aşamalardan geçer ve yenilenmiş koşul­lar içinde bulunur. Bu nedenle onun taraftarları, her aşamada, başka başka karakter özellikleri edinirler. Bu, yeni koşulların sonucudur. Genellikle, bir hanedanm en çok beş evresi olabilir. Birinci evre başarı evresidir: bütün direnç tükenmiştir ve krallık ik­tidarı yeni hanedanın
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,993 okunma
Reklam
Avuç İçi Kadar Mutluluk
Haziran 2016’nın son günleriydi... Masörü, karnının sol tarafında bir şişlik fark etti. Oysa ne ağrısı ne de başka bir sağlık sorunu vardı. Usta müzisyen Fatih Erkoç, içindeki şüpheyle hastanenin yolunu tuttuğunda aklında kanserin k’si yoktu. Ancak üçüncü evre lenfoma teşhisi kondu. Tedavi sürecinde günlük tutan Erkoç, ‘Avuç İçi Kadar Mutluluk’ adlı kitabında kanseri nasıl yendiğini anlatıyor. Bir röportajında şöyle demiş: "Kitabımda da dediğim gibi, bence en ölümcül olanı ruh kanseri. Kanser vücuttan atılır ama can çıksa da huy çıkmaz misali o kötü hücreler ruhtan atılmıyor. Bunun ilacı yok. Bu yüzden yeter ki kirlenmeyelim, ruhumuz kanser olmasın." Sizleri 1992 yılına götürüyoruz. Fatih Erkoç söylüyor. "Avuç İçi Kadar" diyor. "Her zaman az veren candan verirmiş Bana biraz ümit biraz sevgi ver Kim demiş sevenler çok şey istermiş Avuç içi kadar mutluluk yeter Açtım ellerimi dilenci gibi Çok görme ne olur çevirme geri Küçük bir çocuğun sevinci gibi Avuç içi kadar mutluluk yeter"
Kadınları uyarıyorum , tesadüfen karşılaşmaktan derhal bedenini vermeye geçmek isteyen bir sevgiliye kapılmayın.Bütün evreler üzerinde ısrar edin . O zaman son evre kendi başının çaresine bakacak ve beden birliğinin zamanı kendi doğru zamanında gelecektir.
·
Puan vermedi
Sokak Nöbetçileri
Sanırım yanılmıyorsam bu kitabı sevmeyen nadir insanlardan biriyim. Kitabın konusu kısaca şöyle: Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilen Helin Aktan son görevi için ajan olarak Sokak Nöbetçileri'nin yanına gönderilir. Tahminleriniz üzerine ajan olarak gönderildiği sokak nöbetçileriyle aralarında bir can bağı felan olur. Benim görüşümce wattpadde ve bazı sosyal platformlarda pek çok abartılan bir kitap olan Sokak Nöbetçileri yazılmak için yazılmış bir kurgu. 700 sayfalık olan bir kitabın sonunun merak uyandırıcı olmasını beklememe rağmen son güzel değildi. Kabul serinin devam kitaplarıda var ama sonu neden bu kadar boş ? Sonunu söyleyeceğim çünkü spoi sayılmaz. Ana karakterlerimiz Helin ve Yankı öpüşüyor ! Ne güzel,merak uyandırıcı bir son ama değilmi ! Sanki yazarın zihninde kitabın konusu o yazdıkça oturmuş. Bu çıkarımı yapmama neden olan hususu açıklamak istiyorum. Kitabın baş karakteri olan Helin'in Yankı'yı takip etmesinin nedeni sanki görev için değilde ona aşık olduğu için yazılmış gibiydi. Sevgili yazarımız Helin'in takip etme amacını çok sonra düşünmüş gibi diğer bölümlerde görevi için takip ettiğini eklemiş. Bana kalırsa bir kitabın konusu yazıldıkça değilde yazılmadan önce düşünülmeli. Tabi ki karakterler kendini yazdıracaktır ama bu evre anca giriş bölümünden sonra sağlıklı olabilir bence. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Görüşmek üzere..
Sokak Nöbetçileri
Sokak NöbetçileriAslı Arslan · İndigo Kitap · 202112,1bin okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bir Moscarda, Bin Moscarda, Hiç Moscarda
Luigi Pirandello
Luigi Pirandello
, Nobel ödüllü İtalyan bir yazardır. Yazıtlarında ele aldığı temalar ve teatral öykünün yenilikçiliği öne çıkmaktadır. 20. yüzyılın en önemli oyun yazarlarından biridir. Çocukluğundan beri uykusuzluk çekiyordu ve genellikle geceleri yalnızca üç saat uyuyordu. Babasıyla da ilişkileri hiç iç açıcı değildi. İlk dönemlerinde sağlam bir
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · İthaki Yayınları · 20214,052 okunma
Reklam
Yas evreleri
1960'larda bugün de geçerli olan bir model geliştirildi. Bu, yas tutmanın beş safhasını tanımlamaktaydı: • Reddetme • Öfke • Pazarlık • Depresyon • Kabullenme Çeşitli yoğun duyguların genelde çok yavaş geliştiği gözlemlenmişti. Duyguların hissettiğimiz enerji hareketleri olduğunu düşünür ve meseleyi enerji açısından ele alırsak bu yas evrelerini çok daha çabuk ve yalın biçimde atlatır, bir yerlerde takılıp kalmayız. Enerji çalışması yaparken keşfettiğimiz bir diğer şeyse "kabullenme”nin yas tutmanın son evresi olmadığıydı. Son evre tüm acının yok olduğu, kişinin ölen kişiye yalnızca sevgi duyduğu dönemdir. Bu evreye "ölenin ölümsüzleşmesi” diyoruz çünkü yas tutmanın tüm acılarından arınmış olan kişinin yüreği sevgiyle dolar ve bu sevgi sürüp gider. Eski listede yas tutma akışında yer almayan bir de ilk aşama var: Şok. Bu ilk şok, enerji sisteminde önemli bir olaydır ve yas tutmanın acılarını gidermek için en iyi başlangıç noktasıdır.
Sayfa 121 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
155 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Beni Kalbinde Bir Mühür Gibi Taşı, Sevgi Ölüm Kadar Güçlüdür!
(Spoiler içerir!!!) Kitap, adından da anlaşılacağı üzere insanın anlam arayışı üzerine deneme türünde yazılmış. 20. yüzyıllın önde gelen psikiyatrlarından olan Victor E. Frankl, kitabında İkinci Dünya Savaşı sırasında bulunduğu toplama kamplarında edindiği deneyimlerini, kurucusu olduğu logoterapi ilkeleri ile bağdaştırarak anlatmaktadır.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
Kırışık sahibi olmalarının hiçbir anlamı yoktu. Yaşlanmak, yaşama hastalığının son evresi gibi bir şeydi. Çoğunlukla akıl sağlığının yitirdiği ve yerini hayatta aradığını asla bulamayacağından emin olmanın getirdiği huysuzluğun aldığı bir evre. Yaşlılar kazıklandıklarının tam olarak bilincine varmış ve artık her şey için çok geç olduğunu fark etmiş olan insanlardı. Onların yöneteceği bir toplum ancak onlarla birlikte sürekli şikayet ederek ve acılar İçinde ölürdü
Sayfa 128Kitabı okudu
554 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.