Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
*KALEMİYLE KÜFRÜN BELİNİ KIRAN ADAM: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ*
Said Nursi Hazretleri, iman, fikir ve aksiyon yolunun kol başı Alim-i Rabbânilerinden… Kudemanın menheci üzerinde yürüdü, istifhamları, şüpheleri giderdi. Ulûm-u İslâmiyye’yi bütün şubeleriyle tahsil etti. Tedrisat sürecinde medreselerde okutulan “sıra kitapları” yanında başka eserler de ezberledi. Muhtemel bir tufanda hayat mücadelesi vermek için
Reklam
Kur'an Tercümesi Tartışması
Karabekir'in, Atatürk'le ilgili çok tartışılan iddialarından biri de Kur'an tercümesiyle ilgilidir. 15 Ağustos 1923 Çarşamba günü Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanriöver) Darü'l Muallim'in salonunda bir heyeti ilmiye toplantısı düzenlemiştir. İki gün önce yeniden TBMM Başkanı seçilen Atatürk'ün "şeref
Sayfa 100 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Şems'i tanımadan evvel genç Celâleddin , deve yükü bilgisi ile Konya'ya yerleşip vaaz kürsüleri nin ve medreselerin gözbebeği olmuştu . Fakat o kür süler , o medreseler , asırlar boyu nice şöhretler gör müş , hemen hepsi de ilmini ve fazlını , oralardan hal kın üstüne akıtmış , lâkin insanlık âlemine bir temel fikir getiremeden silinip gitmişlerdi
V
Veli, kendi gönlünün istediğini değil, toplumun ihtiyacı olan hizmeti işleyen kişidir. Mevlâna, "biz nerde, şiir nerde" der ve açıklar: "biz memleketimizde, yani Belh'te kalsaydık, medresede ders vermekle yetinecektik. Orada, medresede ders okutmak hizmet için yeterliydi". Ama, Anadolu'da Mevlâna, medresede ders vermekle
Sayfa 31 - Diriliş Yayınları 5.baskı - İstanbul- Şubat 2012Kitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Birçok olaya çok farklı çerçeveden bakmamı sağlayan bir eserdi. İnkılaplardan sonra ülkemizde değişen eğitim sistemini detaylıca ele almıştı. Medreselerin yapısını, okulları, öğretmenleri ve din ve ahlak eğitiminin nasıl olması gerektiğini detaylıca anlatan kitabı çok akıcı ve ufuk açıcı buldum. Ülkenin eskiden eğitime ve eğitimciye ne kadar değer verirken; şimdiki içler acısı hali yüreğimi burktu açıkçası. Ülkemizin maarif davasını kazanmak için, kendini eğitime adayan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. İyi okumalar.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,632 okunma
Reklam
Osmanlı'nın, Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra Eşarî âlimlerin istilasına uğrayıp iddiası, işte Kelam'ın İslam dünyasında Gazâlî'den sonra kazandığı formu bilmeyenlerin, anlamayanların uydurduğu bir iddiadan ibarettir. Çünkü Osmanlı dönemi İslam düşüncesi Kelâmî karakterdedir ve Osmanlı uleması Kelâm'da değil, Akide'de Eşarî veya
Tanzimat sonrası medreselerin bozulma süreci
"Medresede okuyan talebenin maaş bakımından sıkıntıları var idi ise de cümlesi siyasi hayata kapılmadan serbest bir hayat sürerdi. Zeyd ve Amr'ın mücadelesi onları incitmez, ilgilendirmez, zamanın havadisi onların fikirlerini perişan etmez, kulakları ilmî bahislerden başka birşey işitmezdi. Medreselerin bu hali 1260 (1845) yılına kadar devam etti. Bundan sonra medreselerde de büyük değişiklikler görüldü. Eğitim usulü ve teşkilatı bozulmaya yüz tutdu. O vakte kadar medreselerde tatil gecelerinde tertip olunan sohbet meclislerinde ilmi bahislerden ve tartışmalardan başka söz işitilmezdi. Ondan sonra her ne vakit bu meclislere gittim ise bayağı sohbet ve muhabbetlere tesadüf ederek ilmi bir mevzu duymadım, bir daha da bu ilim meclislerine devam etmedim."