Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çağımızın Virüsü Yalnızlık
Yalnızlığım beni hiç yalnız bırakmaz, Her sabah uğurlar akşam karşılar. Tek sorun, -İnsan yalnızlığına sarılamıyor ki. . -Bazılarının insan fobisi var, Adına yalnızlık diyorlar.- -Yalnızın kapısı, açılacak olmasından değil,
Amerika’ya daha ilk ayak bastığımda başlamıştı gariplikler silsilesi. Bilen bilir, yurt dışında okumaya gittiğiniz zaman üniversite size bir “host family” ayarlar, yani sizi misafir edecek Amerikan aile .. Siz de hem seyahatin yorgunluğunu atlatır hem de bu sırada kendinize kalıcı bir yer bulursunuz. Benim kalacağım aile de şimdiye kadar
Reklam
Böyle hissedenler var mı?
Neden deli divane aşık olacağım biri çıkmıyor karşıma? Var da bana mı denk gelmiyor, bende mi bir sorun var nedir, an­lamadım.
“Annelerin annesi...”
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
Sayfa 71 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Arkadaş edinmek için iyi huylu olmak yeterlidir, ama hiç düşmanımız yoksa bizde bir sorun var demektir. Şahsen ben sorunsuz biriyim, çünkü eğer düşman sahibi olmak bir başarı kıstası olsaydı, benim heykelimi dikerlerdi !
Reklam
Bir özgürlük sorunu, ancak özgürlüğü için savaşan bir insan var oldukça somutlaşıyor, anlam kazanıyordu. Özgürlüğü dert etmeyen insanlar için yoktu o sorun! Dünya bir bakıma bu türlü hiçbir sorunu dert etmeyen, sahiplenmeyen insanlarla doluydu.
Sayfa 414 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
''Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!''
Meşhur Söz :))
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Son Cümle...
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? ___ Hikâyelerimin hepsi kafamda. Hepsini çok iyi hatırlıyorum. Henüz hepsini yazmış olmayabilirim. Şimdi bazı geceler, eski alışkanlığımla, geceyarısı Son günlerde istasyon şefini de nedense ortalarda göremiyorum, izinli olduğunu sanıyorum - çünkü yıllardır hiç tatil yapmamıştı. Onun elbiseleri de şimdi benim üzerimde. Giderken yerine beni bırakmış olmalı. Trenler de nedense uğramıyor. Neyse, bunlar önemsiz ayrıntılar. Korkuyorum. Çünkü buradan gitmek istiyorum. Bakkal daha veresiyeyi kesmedi. Fakat bu durum artık bir süre daha bile süremez. Bakkaldan utandığım için soramadım, bir zamanlar -bir süre önce- aynı çekingenlik yüzünden kundura tamircisine de soramamıştım: Bir mektup yazmak istiyordum, ama adres bilmiyordum. Yani hiçbir adres bilmiyordum. Buna inanmazlardı, bunun için utanıyordum. Bana herhangi bir adres söyler misiniz? diyemezdim. Oysa herhangi bir adres yeterliydi benim için. Bir zorluk daha vardı o zamanlar. Şimdi de var - yani bir süre geçtiği halde. Kendi adresimi de bu mektupta yazmak sorunu beni düşündürüyor. Bu hikâyemi, ekspres ya da posta treni artık -belki de sadece belirli bir süre için- geçmediği halde, bir yolunu bularak okuyucularıma -artık müşterim kalmadı- iletebilsem bile, nerede bulunduğumu nasıl anlatacağım? Bu sorun da beni düşündürüyor. Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumu bildirmek istiyorum.
Demiryolu Hikâyecileri - Bir RüyaKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.