《Ne komünizmdi ama! Bir ara aklından ayağa kalkıp bu aptal robotların Sovyetler Birliği'nin gücü asla halka vermemiş olan monolitik bir diktatörlük olduğunu söylemek geçti. Dünyadaki tüm insanlara vicdan hürriyetini veren ve komünizmin hayal dahi edemediği fırsatları sunan sistem, kapitalizm idi.》
Sayfa 352
"Sovyet halkı, 23’ncü kongreden başlayarak 26 ncı kongre dahil, bütün bu kongrelerin kararlarını uygulamaya koyarak, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda önemli gelişmeler sağladı. Halkımızın gayretli çabalarıyla, emperyalizmin nükleer savaş başlatma imkânlarını önemli ölçüde daraltan, askeri-stratejik eşitlik sağlandı." Bunların hepsi
Sayfa 121 - Mızrak Yayınları
Türkiye, iki süper devlet arasındaki çıkar çatışmasından uzak durmalıdır. Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nde yaşayan Müslüman ve Türk azınlıkların kışkırtılması ve Sovyetler Birliği yönetiminin böylece zayıflatılması ve yıkılması gibi bir düşüncesi ve planı olamaz.
Ama egonun çözülmesi kaçınılmazdır ve bütün katılaşmış yapısına rağmen, dini ya da diğer türde kurumlar, şirketler veya hükümetler, ne kadar güçlü görünseler bile kendi içlerinde dağılmaktan kurtulamazlar. En katı ve değişime en fazla direnen yapılar, en önce çökenler olacaktır. Bunun bir örneğini, Sovyetler Birliği'nde gördük bile. Ne kadar güçlü,
kemikleşmiş, sağlam ve monolitik görünse de,
birkaç yıl içinde kendiliğinden çözülüverdi.
Bunu kimse önceden tahmin edememişti. Herkes şaşırmıştı. Gerçek şu ki bunun gibi sürprizlerle daha çok karşılaşacağız.
Giriş :
"When the Berlin Wall fell, a hopeful breeze blew across the world. The end of the stand-off between the West and the Soviet Union removed the threat of a nuclear cataclysm which had hung over our heads for forty years."
(Berlin Duvarı yıkılınca tüm dünyada umut dolu bir rüzgar esti. Batı ile Sovyetler Birliği arasındaki açmazın sona ermesi, kırk yıldır başımızın üzerinde asılı duran nükleer bir felaket tehdidini ortadan kaldırdı.)
Sayfa 3
Fidel'le Che anlaşmazlığı budur
Guevara artık Sovyet planlama yöntemlerini
ve hatta Sovyetler Birliği'nin dünya düzeyindeki rolünü açıkça eleştiriyordu.
Brzezinski'nin "Kriz Bölgesi" stratejisi olarak nitelendirdiği strateji, temel olarak giderek büyüyen ekonomik kriz döneminde Sovyetler Birliği'nin istikrarını bozmak amacıyla Sovyet Orta Asya’sındaki Müslüman nüfusu kışkırtma stratejisiydi.
Sayfa 242Kitabı okudu
