16 yaşlarımdayken elime aldığım ve defaatle imkân bulamadığım kitap. okusaydım belki o zamanlar, tesiri bu kadar kuvvetli olmayacaktı.. her gecikmenin, tezahürünün işlenmesini konu edinen kitapla karşılaşmam da bu sebeptendir belki de.
atılgan, c.'nin ömrünün bir yılını alır gibi anlatır ama bir ömürdür işlediği nakış gibi..
her çocuk ait olduğu rahmin, izleriyle gelir dünyaya.. ve babanın hıncıyla devam eder.
babası adamsa, o olmayayı seçer. babası çalışansa o aylak olmayı seçer. hulasa hep; yarası olmuştur c.'nin babası..
c., tahayyül ettiği kadına b.'ye kavuşacağı sırada sinemanın bitiş sahnesindeki yönetmenin 'kestik' demesi gibi kaçırır, bitiverir. bundan sonrasında film biter, c. artık kimsede tek bir sözün dahi mukabilini bulamayacağını görür. susar.
çocukluğun seni yaşatsın c. çünkü sen "birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi." diyecek kadar, aklını bırakıp kalbine koşansın.
umudun, dünyayı kuşasın.