OLUMSUZ İÇ SES NE SÖYLER?
1. Büyütüldüğün kurallara sıkı sıkıya bağlı kalırsan daha çok sevilirsin. Başına daha az iş gelir.
2. Kaç kere denedin olmadı. Boşver uğraşma.
3. Senin şartların bu hedefin için uygun değil.
4. Deneyip rezil olacağına otur oturduğun yerde.
5. Ya yapamazsan? Bak daha önce neler dediler hakkında.
6. Eğer
Tanrı'nın varlığını bile büyük bir cesaretle sorgulayın; çünkü, eğer varsa, gözleri kör eden korkuya bağlılıktan ziyade akla bağlılığı daha çok onaylamak zorundadır.
THOMAS JEFFERSON
______
Jose Saramago, Portekizli 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi dünyaca ünlü bir yazardır. Körlük romanıyla tanıdığımız Saramago’nun farklı yazım stili,
"Yanacak ve yanarak tükeneceksin; iyileşecek ve yeniden geleceksin."
[Karamazov Kardeşler]
Ah, güzel Dostoyevski! Ey yüce acıların bahşettiği olağanüstü güçleri bünyesinde barındıran Dostoyevski! Sun bize karanlığın göğsünü delip geçen ışıklarını! İnsanoğlunun saplandığı bataklığa gökyüzünü indir ve bizleri ay'a tutunarak çıkar göğe!
biraz konuşmak istiyorum seninle.
etrafındakileri suçlayıp duruyorsun ya uzun zamandır:
aslında yoklar, sadece zihnindeler.
senin düşündüğün kadar varlar.
tıpkı dünya gibi...
onlar
o da sen yaşadığın sürece var.
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
"Sitenin amacı" diye sınırlandırmalarda bulunuyorlar. "Kamu düzeni"nin soyutluğu ve her yöne çekilebileceği gibi, sitenin amacı denilen şey de aynı görevi görüyor. "İleti" kısmında hangi konuda ne paylaşılacağı sınırlanmış mı? Yoo. Peki bu ne demektir? Birazcık ama birazcıkkkk düşünen her insan; bunun, "ceza almayacağın her şeyi paylaş! Ceza alacağın şeyi de paylaş, sorumluluğu üstleniyorsan." olduğunu bilir. Mesaj kutusu konulmuş. Sadece kitaplarla ilgili konuşun denilmemiş. Peki bu ne demektir? Karşılıklı rızaları olduğu sürece istediklerini konuşurlar. Birbirlerine küfrederek mi konuşmak istiyorlar? Konuşurlar. Dedikodu mu yapmak istiyorlar? Yaparlar. Sexting mi yapmak istiyorlar? Evet, onu da yaparlar. İlerletip sevgili de olurlar, buluşurlar da, öpüşürler de. Bu duruma şahit olup rahatsız mı oldun? Bak orada sessize alma butonu var, takipten çık butonu var, engelle butonu da var. Seç, beğen, al. Ama kabul edelim ki, dert, "sitenin amacı" derdi değil. Dert, "kaos olsun" derdi. İyi haber, o da yapılır :) "Amaaaaççç, siteniiinnn amacııı" diye dolaşıp kaostan zevk alanların durumunu; şeriat isteyip demokrasiyi kullananların durumuna benzetiyorum. Amaç diye dolaşıp kendi koydukları amaca uymuyorlar. Baya komik duruyor :)
Hukukçu ve araştırmacı olan İlhan Arsel'den beyinlerde şimşekler çakmasına sebep olabilecek sert bir kitap. İlhan Arsel, okuyucularına İslam dini içerisinde kadına yönelik ayrımcılığı, gericiliği anlatmış ve sert bir şekilde eleştirmiş. Bunu yaparkende Kuran-ı Kerim'den ayet, sahih hadis ve birinci elden İslami kaynakları kullanıyor,
“ Milena, sen bana sırt çeviriyorsun, uzun sürmez biliyorum ama bak, insan buna kalbi atmadan uzun süre dayanamaz ve sen sırt çevirdiğin sürece, o kalp nasıl atar? “
Küçücük spoiler olabilir.
1910’lu yıllar… Don Nehri kenarında Kazak bir aile olan Melehovlar sıradan bir hayat sürer. Ta ki; oğulları Gregor, komşuları Stepan’ın karısı Aksinya’ya gözünü dikene dek. Buradan sonra iş bambaşka hal alır. Gregor’un yaptıklarını doğru bulmayız ama hissederiz onu. Onun insan olduğunu anlarız, hata yapabilen bir insan.