Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir DiyalogOsman Çakmakçı · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,124 okunma
Gerçek hayatta bana dokunması milyon kat daha iyiydi.
Jake öpüşmeyi kesti. “Sana dokunmak istiyorum.” Nazikçe gömleğimin düğmelerinden birini açtı ve tereddüt
edince benden izin ister gibi oldu. Evet der gibi başımı salladım ve bakışlarımı suratındaki o yoğun ifadeye diktim .
Tüm o dikkati benim için sarf ediyor, tüm o ihtiyacı benim
için
Sayfa 108
Elhamdülillah
Bir yiğit talebe var, adı Amir b. Füheyre... Bu sahâbî efendimiz Birîmaûne'de şehit olacak... Kim tarafından şehit edilecek? Cebbar b. Sülmå tarafından... Atacak mızrağı Cebbar, sırtından girecek Amir'in... Tam o anda Amir, "Füztü Vallahi! / Vallahi ben kazandım!" diyecek... Bu haykırışı duyunca Cebbar sarsılacak ve sorgulamaya başlayacak: "Öldüren benim, ölen o... Şimdi nasıl oluyor da o kazanıyor? O kazanıyorsa ben kaybediyorum... Peki ama nasıl?" Cebbar bu sorgulama esnasında Katâde isimli sahâbî efendimizi bulacak, şahit olduğu tabloyu ona anlatacak ve "Siz nasıl bir dine inanıyosunuz ki ölürken kazanıyorsunuz? Ölürken kazanmak nasıl bir şey?" diye soracak, Katâde başlayacak anlatmaya... Cebbar ondan duyduklarıyla iman edecek; katil olarak başlayadığı yolu sahâbî olarak tamamlayacak...
Sayfa 129 - Özel Davet Yılları Ve Darü'l Erkam SüreciKitabı okudu
"Yaşamı süresince (1861-1937) Salomé romantizm geleneğinin çöküşüne tanık oldu ve yirminci yüzyılı taşıyan modern düşünce tarzının bir parçası oldu. Salomé ilk 'modern kadın'dır. Nietzsche ve Rilke'yle olan konuşmaları varoluşçuluğun felsefi alt yapısını oluşturmuştur. Ve Freud'la çalışmaları psikanalitik teorinin gelişmesi ve eyleme geçmesinde tayin edici bir rol oynamıştır. Ben onu bir kahraman olarak görmeye başladım; kelimenin tam anlamıyla mitleştirilebilecek bir kişilik. Bugünkü kadınların en büyük sıkıntısı kendilerini özdeşleştirebilecekleri kadın kahraman eksikliğidir."
Sayfa 44 - Afa Yayınları SaloméKitabı okudu
Âlemde rezalet ve fezâhat olarak ne varsa bir ân için hepsini bende kabûl ediniz! Ne çıkar? Ben sadece dâva ve mücadele yolunu gösterdim ve bu arada kendi hâlimi, günahlarım ve her şeyimle beraber, her kulun yapayalnız ve tam örtülü olduğu bir kalb köşesiyle Allah'ın nezaretine bıraktım. Şahsen dinî bir yükseklik iddia ettim mi ki, düşkünlüğüm söyleniyor?
Sayfa 30 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
N.G.KABAL - KRALLAR VE SOYTARILARI (HGOİ 2)
''... GAZAP ÇANLARI VE YAS NOTALARI. KRALLAR VE SOYTARILARI. ...''
Herkese helloo yine bir kitap incelemesiyle buralardayım. Çoğunuzun bildiği bir seri olan ''Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik'' serisinin 2. kitabının incelemesini yapıcaz bugün. Yoruma geçelim haydiiii.
.
İlk kitapta yaşamış olduğum beklentimin altında kalma olayını bu kitapta yaşamadım açıkçası. Bu kitapdaki olay örgüsünden tutun her ayrıntısına kadar herşey tam olarak mükemmeldiii. Birinci kitabında gördüğümüz aralık kapıları daha da araladığımız, sırların artık yavaşça ortaya döküldüğü bir kitap olmuş. Diyarın huzurunun sağlanması için lordların ve vârislerin fedakarlık yapmaları, bir takım şeylerden vazgeçmeleri gerekiyordu ve öyle de oldu. Kitabın sonlarına doğru olayların anlatılışından dolayı sonunu kestirebilmek pek mümkün değildi fakat sonunda iki karakterimizin aldığı bir karar gerçekten çok güzeldi Acilen üçüncü kitabın çıkması gerek çok acilinden en acilindeeeen.
.
Kitapta bulunan ufak bir sıkıntıya değinecek olursak eğer. Bildiğiniz gibi bu kitap hava, su, toprak ve ateş olarak farklı gruplar halinde var ama maalesef ki kitap su krallığı üzerine kurulu ve ben toprak krallığı'nı okuduğum halde bu durumu yaşamak beni biraz üzdü açıkçası. Umarım serinin devamında diğer krallıklara da yer verilir.
#kitapalıntısı: ''Her şeyi kaybettiğini düşünürken yüz yıllık bekleyişin ardından bir su damlası filizlenmişti. Şimdi okyanusu yeniden ayağına getirecek o su damlası okyanusun içinde yitip gitmişti.''
Kitap.treni 
Krallar ve Soytarıları 
N. G. Kabal
Kuru Otlar Üstüne🎬
Doğu’da bir köyde zorlu şartlarda zorunlu hizmetini yerine getiren Samet öğretmenin, yakın olduğu kız öğrencisinin kendisine yönelttiği iddiaları ile içine düştüğü durumu ve diğer öğretmen arkadaşları ile yaşadığı birtakım olaylar anlatılıyor filmde çok kısaca. Fakat elbette ki bir NBC filmi olduğu için dahası da var. Sosyolojik, politik, siyasi birçok eleştiri ve gönderme..
Her NBC filmi gibi filmin sinematografisi, Doğu’nun manzaraları, karla örtülü o köy, iç ve dış mekanlar, çekim açıları, oyuncu seçimleri, diyaloglar ve atmosfer muhteşemdi. Ancak senaryo, karakterlerin yüzeysel işlenmesi ve konunun film ilerledikçe derinleşememesi hakkında eleştirilerim var. Merve Dizdar’ın oynadığı Nuray öğretmen karakterinin filme bir katkısı olmadığını düşünüyorum örneğin. Bazı sempatizan düşüncelere sahip olması da hoş değildi, insan bir filmde dahi olsa kaldıramıyor. Samet ve Nuray’ın masa sahnesinde, Samet’in diyaloglarını, işledikleri karaktere tam olarak yediremediklerini düşünüyorum, farklı iki insan gibi. Ve filmin sonunda da bazı taşları kafanızda oturtmak konusunda tereddütleriniz oluyor, anlamsız bir konumda kalıyorsunuz sanki.
Diğer NBC filmleri arasında daha sönük ve sıradan kaldığını söyleyebilirim, Merve Dizdar’a neden ödül verdiklerini ise hiç anlayamadım. Doğu manzaraları için izlenebilir. Vaktiniz yoksa önermiyorum, 3 saat çünkü. Ben aşağıya filmden beğendiğim bir kare ekliyorum.
İyi akşamlar.
