Lev Tolstoy ise ümitsizlikle şunları yazıyordu: "Duygularımla, iffetsiz bir şekilde yaşıyorum. Tanrım bana yardım et. Aklım karıştı, acı çekiyorum, artık dayanamıyorum."
–Her şeyin ruhu! Ey Tanrım! Kendin için sevdiğim sen!...Sana daha iyi ait olabilmem için bana kendi özünü ve yetilerini ver! Al beni ki, artık kendim olmayayım! Yeterince saf değilsem beni tekrar kazana daldır! Tırpan şeklinde yontulmuşsam beni bir besleyici saban demiri ya da muzaffer kılıç yap! Bana parlak bir şehadet nasip eyle ki orada senin sözünü ilan edeyim! Reddedilirsem de adaletine şükredeceğim. Ağır ve sabırlı zahmetlerden esirgeneni aşırı sevgi bir an için elde edebiliyorsa, beni ateşten arabana alarak göğe kaldır! Bana zaferler bağışlasan da yeni acılar çektirsen de sana çok şükürler olsun! Zaten senin uğruna acı çekmek de bir zafer değil mi? Tut, kavra, kopar, al götür beni! İstersen reddet! Sen kötü bir şey yapmayan, tapınılan varlıksın.