Böyle pazardan dönen insanların ellerinde zorlukla taşıdıkları torbalara uzanıp almak istersin ama utanır da uzanamazsın ya, Kâmil'e de derdini ver biraz da ben taşıyayım demek istedim ama kederlerin elle tutulmadığını yeterince deneyimlemiştim.
Sayfa 140Kitabı okudu
Karımı kendi kasvetimin içinde solduruyordum. Bir çiçeğin dibinde ona hava aldıracak deliği olmayan saksıya diktiğin zaman ister dünyanın en nadide çiçeği, ister en dirayetli çiçeği olsun, soluyor. Benim insana hava aldırabilecek bir aralığım yok. Hiçbir şey tutmuyor toprağımda. Boşanalım dedim. Yüreğim dayanmadı ömrünün tükenişini görmeye.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Üçkâğıtçılık da böyle bir şeydi zaten, onu yaptıysam bunu yapmamın da bir mahsuru yok diyor ve ahlak bayırında yokuş aşağı kayıyorsun.
Sayfa 111Kitabı okudu
Gülüş anne babadan geçen bir şeydir, annen baban gülüyorsa sen de gülersin, onlar gülmüyorsa istediğin kadar içinden gelsin senin yüzüne bir tebessüm layığınca oturmaz.
Öfke insanın dilindeki asma kilidi kırıyor nihayetinde, sakladığınız bütün kötü cümleler saçılıyor etrafa bir anda. İnsan öfkeyle neler söylüyor, neler düşlüyor...
Zindan iki hece Mehmetim lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Birde geri adam boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed' im! Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yolda tutuktur hapse düşeli... Git vegel... yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.