192 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yazarla tanışma kitabim oldu kendisi. Öykü okumayı çok severim hele de Türk edebiyatı ise tadından yenmez benim için. Çok sade ve zarif bir anlatımı var yazarın. Kafa dinlemelik öyküler bence. Uzun soluklu romanlara ara verip ben bir kafamı dinleyeyim niyetine misali. Kısacası ben çok sevdim kitabı da yazari da. Kitaba adını veren öyküye hem güldüm hem ah dedim. Değişik ve güzeldi yaa. Ah o tarla. Diğer öyküler de güzeldi. Öykü kitabı olduğu için hepsini tek tek anlatmak olmaz tabi. Kitabı okuyun derim. Zaten çoğunuz da okumuştur kesin.
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,5bin okunma
+746
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. 🪽
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
Zindandan Mehmed'e Mektup!..
~~~ Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Hâlimi düşünüp yanma Mehmed'im Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım...
Sayfa 420 - (1961)Kitabı okudu
Ayın ortasındaki altıncı gün aysız, ayın bütün parlaklığı ile görünmediği gündür. Bugün tarımcılar, özellikle fidan, ağaç dikme işleriyle uğraşanlar için uğurlu sayılmaz. Nitekim Anadolu halkı "Ay 'sız fidan dikilmez, " der. Anadolu 'da ayla ilgili şu inançlar çok yaygındır: Ay yeniye geçmeden tohum ekilmez; Ay yeniye geçmeden tarla biçilmez; Ay 'sız ağaç kesilmez, kesilirse dayanmaz, kereste olmaz; Ay 'sız tarla gübrelenmez; Ay 'sız soğan dikilmez; Ay 'sız buğday ekilmez; Ay 'sız kuluçka oturtulmaz.
Sayfa 211 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayat tahayyül edebildiğimiz kadardır. Bütün dün­yası tarlasından ibaret olan köylünün gözünde, o tarla bir imparatorluktur. Caesar’ın gözünde ise azımsadığı imparatorluğu topu topu bir tarla kadardır. Fakir insanın bir imparatorluğu var, güçlü olanın ise altı üstü bir tarla­sı. Aslına bakılacak olursa, sahip olduğumuz tek şey izle­nimlerdir; dolayısıyla, hayatımızın gerçekliğini izlenim­lerin üzerine oturtmalıyız, algıladıkları şeylerin değil.
Sayfa 151
Faşo Ağa: Vallaha bozaram eşitliğinizi ha .d
1958 yılındayız şimdi. Halk Komünü, Büyük Atılım, Çelik Eritme Kampanyası derken şimdi sırada ne var acaba? Dedemle dördüncü amcamın tarlalarına el koydular, bundan sonra kimsenin tarlası olmayacak galiba, tarlaların hepsi devlet malı artık, bir şeyler ekmek istiyorsan, devletten tarla kiralaman, hasadın bir kısmını da devlete vermen gerekiyor; devlet eskinin toprak ağalarının aynısı oldu çıktı, devlete toprak ağası diyemezsin elbette, halk komünü deniyor şimdi, Bizim ipek fabrikası da çelik eritiyor, fabrikaya sekiz tane çelik eritme fırını yapıldı, ben dâhil beş kişi sorumluyuz her birinden. İpek fabrikasında ipek böceği kozası dağıtan Xu Sanguan değilim ben artık, ipek fabrikasında çelik eriten Xu Sanguan'ım, Çelik Eriten Xu diye çağırıyorlar şimdi beni. Eritmek için neden bu kadar çok çeliğimiz olduğunu biliyor musun? Çünkü çelik tahıldır, devletin gıdasıdır; bu çelik dedikleri devletin pirinci, buğdayı; devletin eti, balığı. İşte bu yüzden tarlaya pirinç ekmeye benziyor çelik eritmek...
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.