Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KUZGUNUN YENİ AKLI
Kuşların tüyleri onları ısıtmak için evrilmiştir ama kuşlar bu tüyleri uçmak için kullanırlar. Yani uçmak, burada evrimin bir yan ürünüdür. Pandaların normalde beş parmağı vardır, altıncı parmak ise pandanın dengesiz bir şekilde büyümüş olan bilek kemiğinin yan ürünüdür. Bitkiler besin üretmek için fotosentez yaparlar ama bu fotosentez sonucu
Sayfa 108
╔══════════•⋆°⋆☆⋆°⋆•══════════╗ İster kadın ister erkek tüm tanıdıklarınıza, onların dost­luğundan ara sıra vazgeçebileceğinizi bildirmeniz tavsiye olu­nur. Bu durum arkadaşlığınızı sağlamlaştıracaktır. Hatta bazı insanlara davranışlarınızda ara sıra biraz horgörü karıştırma­nın hiçbir zararı olmaz; arkadaşlığınıza daha fazla değer ve­ rirler...
Sayfa 187 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Reklam
Bir tavsiye; o kadar derine inme bebeğim ;)
Onun gözleri bir çocuğunkiler ka­dar temizdi, beyazları da bir o kadar netti. Alıcı gözle bak­tığınızda çoğu erkeğin gözleri böyle değildir.
Belki bazı erkeklerimizin hoşuna gitmeyebilir..
Bir Latife olarak ifade edeyim. Müslüman bir ailede kadın hiçbir iş yapmaya mecbur değildir. Evin bütün vazifesini görmek, evin kazancınız temin etmek erkeğin vazifesidir. Müslümanlıkta kadına kendi yaratılışına uygun görevleri yapmak tavsiye edilmiştir. O bundan fazlasını yaparsa bu onun ahirette mükafatını göreceği bir ilave çalışma ve lütuf olarak kabul edilmiştir. İslam'da kadının, ne Doğu'da ne de Batı'da erişemeyeceği çok büyük bir yeri vardır. ~√~
Peygamber (s.a.v), "Kötü arkadaşlarla beraber olmaktansa tek kalmak daha hayırlıdır. İyi arkadaşla beraber olmak ise yalnız kalmaktan daha hayırlıdır" buyurmuştur. Beyazıd-ı Bistami şöyle demiştir: "Ey kardeşler benim rahatım yalnızlığımdadır. Bütün belalar arkadaşlarımdan dolayıdır. Ne zaman ki bir toplulukla bir müddet beraber olsak sohbetime hıyanet etmiş, sözümü bozmuşlardır. Benim onlardan ayrılığım maddi bir konu değildir. Bilakis uzlette izzet bulduğum içindir." Uzlet, bir müddet halktan uzak bir yerde yaşamaktır. Özellikle fitne dönemlerinde uzlete çekilmek tavsiye olunmuştur.
Sayfa 163Kitabı okudu
Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez" bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır. Hekim değildir lakin hekimleri küçümser, önüne gelene ilaç tavsiye eder. Evlenmesini asla bilmemiş, içi dışı çirkin bir karı almıştır; böyleyken her gence evlenme usulü öğretir. Birçok para harcayarak yaptırdığı ev ahıra benzer, mamafih Mimar Sinan'ı bile beğenmez...
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Buraya dikkat tam da bugünü anlatmaktadır!!!
Patrik Gregorios'un Rus çarı Aleksandr'a yazdığı mektup tarihi önem arz etmesi ve ibret alınması bakımından mühimdir. Mektupta şöyle demektedir: "Türklerin maddeten ezmek ve yıkmak imkânsızdır.Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve İzzet iman sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıkları ve kadere rıza göstermeleri yanında kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir. Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda yönetecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkardırlar. Onların bütün meziyetleri, hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da geleneklerine olan bağlılıklarından, ahlaklarının güzelliğinden ileri gelmektedir. Türklerde evvela itaat duygusunu kırmak ve manevi rabıtalarını (bağlarını) kesretmek (parçalamak), dini metanetlerini (sağlamlığını) zaafa uğratmak (zayıflatmak) icab eder. Bunun da en kısa yolu, an'anat-ı milliyetlerine (milli geleneklerine), maneviyatlarına uymayan harici fikirler ve hareketlere alıştırmaktır. Maneviyatları sarsıldığı gün, Türkleri kendiliğinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddi vasıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlı devleti'ni tavsiye için mücerret olarak harp meydanındaki zaferler kafi değildir. Hatta sadece bu yolda yürümek Türklerin haysiyet ve vakalarını tahrik edeceğinden, kendilerini anlamalarına sebep olabilir. Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribi tamamlamaktır."
Sayfa 187Kitabı okudu
Peygamber efendimizin vasiyeti üzerine sizlerle paylaşıyorum lütfen okuyunuz!
Veda hutbesi : Ey insanlar! Bilmiyorum, belki de bugünden sonra burada sizinle bir daha buluşamayacağım. Allah’ın rahmeti bugün sözümü işitip onu iyice kavrayanların üzerine olsun! Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder. Ey insanlar! Biliniz ki
Sayfa 683 - Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.Kitabı okudu
Mustafa Kemal’ in talimatıyla Ankara Öğretmen okulu’ nda düzenlenen kongreye, 40 kadın 180 eğitimci katıldı, bir harfta sürdü. Mustafa Kemal savaşın en kritik döneminde bir günlüğüne cepheden ayrıldı, “cahillikle savaş düşmanla savaştan daha az önemli değildir” dedi, Ankara’ ya geldi, kongrenin açılış konuşmasını yaptı. “İstikbal için
Hedonistlere gelsin...
Demokritos ahlakının genel karakteri akılcı, ölçülü ve dengeci bir ahlak olmasıdır. O hazzın sırf haz olarak iyi olduğuna inanmaz ve bu bakımdan ardılı olan Epikuros'tan ayrılır. Öte yandan hazzın haz olarak kötü olduğu düşüncesinde de değildir. O, ahlakça güzel olan hazların seçilmesini tavsiye eder ve bu konuda da akla büyük bir görev verdirir. Demokritos'a göre her zevk, peşinden koşulmaya layık değil­dir. Davranışlarını araçsız haz ve acı duyumlarına göre ayarlayan biri, ancak delidir. Akıllı insan kendisini duygunun araçsız güdüsüne terket­mez, kendisi için doğru olanın, uygun olanın akılsal bilgisine bırakır. Demokritos bu en üstün amacı veya insan için en yüksek iyiyi ga­liba yürek ferahlığı, ruh huzuru diye adlandırabileceğimiz bir şeyde bulmaktadır. Bu ruhun gelip geçici bir hoşnutluk durumu değildir; sü­rekli ve kalıcı bir memnunluk halidir. Bu hale de ancak doğru düşün­me, doğru eylemle, kısaca doğru davranışla ulaşılabilir. Demokritos en üstün erdem olarak ölçülülüğü görmektedir. Öl­çülülük, insanın doğa tarafından kendisine çizilen sınırları aşmaması ve gücü içinde olmayan şeyleri elde etmeye çalışmamasıdır. Yürek fe­rahlığı veya ruh huzurunu sağlayabilecek en önemli şeyler, hazda ılım­lılık ve doğru ölçüler peşinde koşmaktır.
Sayfa 361 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.