"Bütün tarîkatların en mühim neticesi, hakaik-i imaniyenin inkişafıdır." ve "Bir tek mes'ele-i imaniyenin vuzuh ile inkişafı, bin keramata ve ezvaka müreccahtır."
Ayet-ül Kübra - 144
Netice olarak ne Kur’ânın başka bir dile olan tercümesine tam manasıyla "Kur'ân," ne de tek bir ayetinin tercümesine
"ayet" denilebilir. Bu kitapta "Kur'ân buyurur ki..." veya "âyet der ki... dediğimize, bunun kısaltıcı bir konuşma usulü oldugu akılda
tutulmalıdır. Kur'ân'in ister İngilizceye ister Türkçeye ister başka bir dile tercümesi Kur'ânin dengi olamaz; sadece manalarının kısıtlı bir yansımasından ibarettir.
Kâinatın mecmuunda ve erkânında ve eczasında ve her mevcudunda bir intizam-ı ekmelin bulunması ve o memleket-i vasianın tedvir ve idaresine medar olan ve heyet-i umumiyesine taalluk eden maddeler ve vazifedarlar birer vâhid olması ve o haşmetli şehir ve meşherde tasarruf eden isimler ve fiiller, birbiri içinde ve birer ve bir mahiyet ve vâhid ve heryerde aynı isim ve aynı fiil olmakla beraber, herşeyi veya ekser eşyayı ihataları ve şümulleri.. ve o zînetli sarayın tedbirine ve şenlenmesine ve binasına medar olan unsurlar ve neviler, birbiri içinde ve birer ve bir mahiyet-i vâhide ve her yerde aynı unsur ve aynı nevi bulunmakla beraber zeminin yüzünü ve ekserîsini intişar ile ihata etmeleri.. elbette bedahetle ve zaruretle iktiza eder ve delalet eder ve şehadet eder ve gösterir ki; bu kâinatın sâni'i ve müdebbiri ve bu memleketin sultanı ve mürebbisi ve bu sarayın sahibi ve bânisi birdir; tektir, vâhiddir, ehaddir. Misli ve naziri olamaz ve veziri ve muîni yoktur. Şeriki ve zıddı olamaz, aczi ve kusuru yoktur. Evet intizam tam bir vahdettir, bir tek nazzamı ister. Münakaşaya medar olan şirki kaldırmaz.
Ayet-ül Kübra - 137
İşinin ehli hocalar tarafından hazırlanmış dini konularda aklınıza takılan bir çok soruya cevap bulabileceğiniz aydınlatıcı bir eser.
İSLAM'DA MEZHEP YA DA MEŞREP ŞARTI VAR MIDIR?
HIRSIZLIĞA VERİLECEK TEK CEZA "EL KESME" MİDİR?
ALLAH HENÜZ SUÇ İŞLEMEMİŞ BİR ÇOCUĞU İLERİDE İŞLEYECEK DİYE ÖLDÜRTMÜŞ MÜDÜR?
NİSA SURESİ 34. AYET KADINLARIN DÖVÜLMESİNİ EMREDER Mİ?
HADİSLER DİNDE KAYNAK MIDIR? HADİSLER HARAM-HELAL KOYABİLİRLER Mİ?
HZ. İBRAHİM'E OĞLUNU KURBAN ETMESİ EMREDİLMİŞ MİDİR?
BİLİMSEL İLERLEME İLE DİNLER ZAMAN İÇİNDE YOK MU OLACAKTIR?
EVRİM VE İSLAM ÇELİŞİR Mİ?
HZ. ÂDEM İLK İNSAN MIDIR?
İYİLİK DE KÖTÜLÜK DE ALLAH'TAN İSE HÜR İRADEDEN BAHSEDEBİLİR MİYİZ?
KUR'AN'DA KABİR AZABI VAR MI?
"Âlemlere rahmet için gönderildi dediler, inandım.
Araştırdım;
insanlara işkenceyi emrettiğini,
karşı çıkanları en acımasız yöntemlerle öldürttüğünü, kollarını bacaklarını parçalattığını, kendisine muhalefet edenlere militanlarını gönderip özel planlarla suikast düzenletip katlettiğini, rahmet peygamberi olarak kendisine inananlara
Ebu Hureyre, çok hadis rivayet ettiğini söyleyenlere karşı kendisini şöyle müdafaa ediyordu: "Halk (itiraz mahiyetinde) diyor ki: Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor. Eğer Allah'ın kitabın-da şu iki ayet olmasaydı bir tek hadis bile rivayet etmezdim: (Ebû Hureyre bundan sonra Kur'an'ın ikinci suresinde yer alan 159 ve 160. ayetleri okumuştur. Bu ayetler mealen şöyledir: İndirdiğimiz o açık ayetlerimizi ve doğruyu -biz kitapta insanlara onu pek aşikâr bir surette bildirdikten sonra- gizleyenler yok mu; işte onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet ediciler. Ancak tövbe edenler, hare- ketlerini düzeltenler ve hakikati gizlemeyip iyice açıklayanlar başka. Ben artık onların günahlarından geçerim. Ben en çok tövbeyi kabul edenim; en çok esirgeyenim).
1383. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Benim tarafımdan (tebliğ edilen Kur'ân'dan) bir âyet bile olsa insanlara ulaştırınız. İsrailoğulları(nın ibretli kıssaları)ndan da haber verebilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur. Kim bile bile bana
İslâmiyetin pek çok kanun-u esasisinden birisi (…) âyet-i kerimesinin hakikatıdır ki, birisinin cinayetiyle,başkaları, akraba ve dostları mes’ul olamaz. Halbuki, şimdiki siyaset-i hazırada particilik taraftarlığı ile, bir câninin cinayeti yüzünden taraftarları veyahud akrabaları dahi şenî gıybetler ve tezyifler edilip bir tek cinayet yüz cinayete çevrildiğinden gayet dehşetli bir kin ve adaveti damarlara dokundurup, kin ve garaza ve mukabele-i bilmisle mecbur ediliyor.
Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte
sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır.
Sünnet demek Müslümanlar açısından İslam'ın yaşam sahasına dökülmesi demek. Sünnet demek Müslümanların İslam anlayışlarını tek kaynaktan öğrenmeleri ve bunun bahşettiği birlik ve vahdetle kardeşçe yaşamaları demektir. Aksi takdirde bugünkü bölük pörçük manzarayla karşılaşıyorsunuz. Herkes din anlayışını, Kur'an anlayışını belli bir merkeze, kaynağa dayanmaksızın kendi düşünce yapısı, beslendiği fikri ideolojilere göre inşa ederse olacağı budur. İslam'ı asıl vechesinden dönüştürmeyi planlayanlar önlerindeki en büyük engelin Sünnet olduğunu gördüler.
Tarihte poligami, hemen her cemiyette mevcut olmuş ve evlenilecek kadınların sayısı cihetinden bir sınırlama getirilmemiştir. Eski İran, Çin, Brehmen hukukunda ve Bâbil'de Hâmurâbi Kanunu'nda poligami kabul edilmişti. Roma hukukunda evli olmaksızın çok sayıda kadınla birlikte yaşamak câiz görülmüştür. Yahudi ve Kilise hukukunda da
(Ve eklediler.) Onca ilahı bir tek ilah mı yaptı? (Yani bundan sonra Allah’a yaklaşmada aracılarımız olmayacak mı?) Doğrusu bu (çok) tuhaf bir şey dediler
Sad /5
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım.
Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz.
İlim sahibi olmak