Maymunlarla akrabalığımızın gittikçe daha fazla kabul gördüğü bir devirde yaşıyoruz. Doğrudur, insanlık kendini daha farklı bir konuma oturtan iddialardan yana hiç sıkıntı çekmiyor ama on seneden fazla dayanan bir eşsizlik iddiası çıkmadı henüz. Son birkaç bin yıldaki teknik ilerlemelerin gözümüzü kör etmesine izin vermeden türümüze bakarsak etten kemikten bir mahluk görüyoruz ve beyni bir şempanzeninkinden üç kat daha büyük olsa da yeni bir bölüm içermiyor. Hatta pek övülen alın korteksimiz bile diğer primatlarla kıyaslandığında normal bir büyüklükte. Kimse zekâmızın üstünlüğünden şüphe etmiyor ama yakın akrabalarımızda da mevcut olmayan hiçbir temel isteğimiz ya da ihtiyacımız yok. Tıpkı bizim gibi maymunlar ve şebekler de iktidar peşinde koşar, cinsellikten zevk alır, emniyet ve şefkat ister, toprak için öldürür, güven ve işbirliğine değer verir. Evet, bizim bilgisayarlarımız ve uçaklarımız var ama psikolojik yapımız sosyal primatlarınkiyle aynı.