Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hepimiz aynı televizyon programlarını izliyoruz,. Radyoda aynı şeyleri duyuyoruz, birbirimize aynı şeyleri söylüyoruz. Hayatın hiç sürprizi kalmadı. Hep aynı şeyler olup duruyor. Tekrarlar... Karıncalar gibi. Böcekler gibi. Koyunlar gibi."
İnsanlar kandırılmak istiyor. Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü. Bu yüzden hep televizyon, izleyip fal baktırıyorlar. Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler. Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler.
Charles Bukowski
Charles Bukowski
Reklam
İnsanlığın bin bir çabayla iki bin yılda yarattığı asgari ahlak, elli yılda televizyon tarafından çiğnenmiş ve on yılda da internet tarafından yutulmuştu. Dokuz yaşındaki kızların babalarıyla seviştiği uzun metrajlı filmleri, yanlışlıkla bir kez görenler, gözlerini ekrandan bir daha ayıramıyordu.
166 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir reklâm gibi geçip giden ömrümüz!
Sizi bilmiyorum ama ben, televizyonda bir haber, dizi ya da film, youtubeda ya da sosyal medyada bir video izlerken bir reklâm çıktığında hemen kanalı değiştiriyorum. Bir bakıyorum diğer kanalda da aynı reklâm var. Doğrusu günümüzde teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesiyle ne yaparsak yapalım reklâmlardan kaçışımız imkânsız gibi
İkna Hırsı
İkna HırsıMarcel Bleustein · Promat Basım ve Yayın · 19951 okunma
televizyon insanların çaresizliğini acımasızca sömürüyor
Yazılmış en güzel şiir olabilir mi?
Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, va- rolmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya... Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni, kederli dal- gınlığımdan her döndüğümde...Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay ya- kınlıklarına insanların. Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür hanım?
Reklam
126 syf.
3/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Dünya Dolap, Bizler Onun Çekmecesi
Suavi Kemal Yazgıç
Suavi Kemal Yazgıç
, şair, yazar, gazeteci, editörtür. Arşiv görevlisi, muhabirlik, yazı işleri müdürlüğü, redaksiyon editörlüğü yapan Yazgıç, günümüzde TRT de editörlüğe devam etmektedir. 200 civarında dergide yazı, şiir ve röportajlarıyla yer almıştır. Büyük hikaye, deneme yazarlarından
Rasim Özdenören
Rasim Özdenören
, onunla ilgili şu ifadeyi kullanmıştır: "Bu
Dünyanın Çekmeceleri
Dünyanın ÇekmeceleriSuavi Kemal Yazgıç · Profil Kitap · 201942 okunma
Televizyon, söylemi fragmanlaştırır. Hatta yazılı basın bile televizyona uygun hale gelir.
Televizyon Şov İzleyen İnsan Tipi Üretir!
Televizyonda yayımlanan tartışmalarda önemli olan, tarafların sunduğu argümanları değil, sergiledikleri performanstır.
Kaliteli zaman, belli bir süre boyunca tüm dikkatinizi ve ilginizi yanınızdaki kişiye odaklamanız anlamına gelir; yan yana kanepeye oturup birlikte televizyon seyretmek, kaliteli zaman geçirmek demek değildir. Bu durumda dikkatinizi eşinize değil, televizyona odaklarsınız. Televizyonu kapatıp yan yana oturduğunuzda, birbirinize bakarak konuştuğunuzda ve dinlediğinizde, bütün dikkat ve ilginizi birbirinize odakladığınızda, işte bu kaliteli zaman geçirmektir.
Reklam
Philip C. Williams yaptığı bir araştırma sonucunda (Nature, 239. cilt, sayfa 497, 1972), televizyon seyrederken belli bir perdeden hımlamanın (ağzınız kapalıyken "m" sesi çıkarmanın) ekranda sadece hımlayan kişi tarafından görülebilen yatay çizgiler oluşmasına neden olduğunu keşfetti. Üstelik hımlamanın tonu ayarlanarak bu çizgiler sabit tutulabiliyor, aşağıya veya yukarı doğru hareket ettirilebiliyormuş. Çok tuhaf değil mi?
BİR ZAMANLAR binlerce kişiyi barındıran, bu dev, boş ve harap binanın içindeki tenha odada bir televizyon kendi kendine çalışıyordu.
Bizim ülkelerimizde televizyon, olmasını istediği şeyleri gösterir ve televizyonda görünmeyen hiçbir şey gerçekleşmez.
Sayfa 161
Kırık bardak kesiği basına kurşun yarası diye gösterilmis
1988'de ana kongresinde konuşan Turgut Özal 'a kürsüsünün karşısında bir iki el ateş edildi .Eli silahlı Kartal Demirağ orada yakalandı. .. Yazılanlara göre Turgut Özal silah patlayınca kürsünün altına eğildiğinde düşen su bardağı kırılmış ve elini kesmiştir Özal'ın eli sarılır bu akşam televizyon ekranında halka seslenerek ölümden korkmadığını açıklar.
Okuma alışkanlığı olmayan kişiler, bunu zamanlarının az olmasıyla ya da hiç olmamasıyla açıklamaya çalışıyorlar. Ancak insanlar zamanlarının bir bölümünü özel olarak okumaya ayırmadikça okuma fırsatını bulamayacaklardır. Ülkemizde televizyon, cep telefonu gibi teknolojik aletler yokken de bu kişiler aynı şeyden şikâyet ediyorlardı. Yani zamanlarının olmamasından... Ancak şimndi cep telefonuyla uğraşacak ya da televizyon seyredecek zaman bulabiliyorlar. Demek ki insanların okumamalarının nedeni zamanlarının olmaması değil okuma eylemini ciddiye almamalarıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.