Yüzündeki o sonsuz saflık ve çocuk masumiyeti beni çıldırtıyordu, çünkü azize bile olsa her kadının belden altında Helenlerin keçi ayaklı ilahı gibi vahşice soluk alıp veren ve ağzına kan bulaşmış bir hayvan yaşadığına inanıyordum. Azizelerin gözlerine bu dünyanın farkında olmayan safça bir bakış yerleşirken, kasıkları kan, gözyaşı, ter, yaşam ve ölüm nabzının attığı bir ihtiras volkanıydı.