Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan Adayı

142 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Namık Kemal
Namık Kemal
'in (sürgündeyken) 1873-1875 yıllarında kaleme aldığı kitabın bir kısmı, o dönemin baskıcı rejimi tarafından sansürlenmiş ve 1876 yılında bu şekilde yayınlanmıştır. Eserin adı bile bir kaç kez değiştirilmiş, en son
İntibah
İntibah
olarak karar kılınmıştır. Betimlemeleri
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'yi aratmayan yazarın, özellikle Çamlıca ile ilgili yoğun ve
İntibah
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,4bin okunma
Reklam
208 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bam bam bam!
Kişisel gelişim kitaplarına oldum olası önyargı ile yaklaşmışımdır. Keşke buna da önyargı ile yaklaşsaydım, hatta hiç yaklaşmasaydım, yanından bile geçmeseydim. Çok üzgünüm. Okuduğum en kötü kitap olabilir, pardon kitap değil, kitap dışında her şey olabilir. Belki bir muz kabuğu, kırık porselen bir bardak ya da bir sigara izmariti. Çöp mü
Pembe Fili Düşünme
Pembe Fili DüşünmeZeynep Selvili Çarmıklı · İnkılâb Yayınları · 20189,3bin okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
Henüz kuantum fiziği, dördüncü boyut gibi konular konuşulmaz iken, Albert Einstein henüz izafiyet teorisini ortaya atmamışken, bilim kurgu, zaman yolculuğu gibi konular üzerine yazılmış çok hikaye yokken; Wells'in 1895 yılında kaleme aldığı ilk romanı konu bakımından değerlendirildiğinde gerçekten takdire şayan. Ancak ne yaptıysam olmadı, maalesef hikayeyi kafamda canlandıramadığım için zaman makinesinin içine giremedim. Eh, zaman makinesinin içine girseydim de kahramanımız gibi 802701 yılına gitmezdim diye düşünüyorum. Hiç mi ayarı yok bu makinenin dostum. Yok hayır, sen elindeki makineyi kullanmayı bilmiyorsun. Bak, getir sen o makineyi bize, zamanda biraz geriye gidelim "haftaya borsada durum ne, döviz ve kripto para piyasaları ne olacak, iddia ve loto sonuçları nedir" bir öğrenelim sonra fırsat bulursak dünyanın sorunları ile ilgileniriz (!) Kitabı okurken kaybettiğim zamanımı geri ver zaman yolcusu :)
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İndigo Kitap · 201828,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
5/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Kişisel gelişim kitapları oldum olası yemek tarifi gibi gelir bana. O nedenle bu tarz kitapları okumak yerine yaşayarak öğrenmeyi tercih ederim. Ama bu kitabı okudukça beni içine çeken bir şey oldu. Yaşama amacımızı keşfetme rehberi olarak karşımıza çıkan bu kitaptaki bir çok tekniğin aslında 1400 yıl önce zaten keşfedilmiş olduğunu düşündüm. Dinimiz olan islâmiyetin bize emrettiklerini, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in âyetlerini, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in hadis ve sünnetlerini bir araya getirerek uzun ve sağlıklı yaşama rehberi edinmiş çekik gözler. Okuduğunuz zaman hak vereceksiniz. Kitap genel olarak faydalı bilgiler içeriyor. Bunların arasından en çok dikkatimi çekenler şunlar oldu. ★ Günde iki kez beslenin ve midenizi tıka basa doldurmayın ★ Erken yatıp erken kalkın ★ Uyandıktan sonra hiçbir işe başlamadan 5 dakika vücut egzersizleri yapın ★ Yoga ve meditasyon yapın ★ Acele etmeden yaşayın ★ Herkese selam verin ★ Güler yüzlü olun, iyimser olun ★ Birbirinizle dayanışma içerisinde olun ★ İnsanları sevin ve iyi davranın ★ İlâhi olana yaklaşmaya çalışın ★ Dua edin, şükür edin ★ Geçmişe kederlenmeyin, geleceğe kaygılanmayın ★ Anı yaşayın İkigai Japonca’da “varoluş nedeni, yaşamaya değer kılan, sabahları yataktan uyandıran şey” anlamına geliyormuş. Böyle düşünecek olursak zaten herkesin bir ikigaisi var. Ancak bu sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak, çocuk yetiştirmek, ev ve araba sahibi olmaktan ibaret olamaz. Daha büyük ve insanca bir sebep lazım.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019bin okunma
55 syf.
5/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Bu kitap hayata dair öğütler içerir, YEĞEN (!) Elinize fosforlu bir kalem alın ve kitabı baştan sona çizin. Neredeyse tamamı felsefî, şiir tadında kısa özlü sözler dizisi. Ben 54 sayfayı görünce 1 saatte bitirdim. Ya da bitirdiğimi sandım. Nereden bilebilirdim yazarın konuları birbirine bağlamadan daldan dala atlayacağını..? Sayfa sayfa, cümle cümle, sindire sindire mi okumalıydım acaba? Belki bir solukta okuduğumdandır, belki kişisel gelişim kitaplarını sevmediğimdendir, belki de yazarın bazı düşüncelerine katılmadığımdandır bilemiyorum ama benim beklentilerimi karşıladı diyemem. Cuma günü camiye biraz erken gidip vaaz dinlemek, bana daha çok şey katar diye düşünüyorum. Gerçekten abartıldığı kadar var da ben mi bir şey anlamadım diye bir süre sonra tekrar okuyacağım. Umarım fikrim değişir.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,4bin okunma
Reklam
126 syf.
8/10 puan verdi
Oysa herkes öldürür sevdiğini...
"George?” dedi Candy. “Hıı?” “Köpeğimi ben vurmalıydım George. Bir yabancının köpeğimi vurmasına izin vermemeliydim.“ ...ve George izin vermedi, Lennie’yi yabancıların öldürmesine. Hayalleri yalnızca insanca yaşayabilmek olan, zıt özelliklerde fakat birbirini tamamlayan iki dosttan birinin gösterdiği zaaf üzerine suya düşen hayaller. Kahrolası suya düşmeye mahkûm hayaller. O hayaller değil midir insanı hayata bağlayan? Peki hayalleri olmayan insan yaşayabilir mi? Yaşar Kemal "İnsan hayalleri öldüğü gün ölür" der. Lennie de bu sözün karakter bulmuş hali. Kitapta karakterlerin konuşmalarına fazlaca yer verilmiş, fena da olmamış. Film tadında bu kısacık kitabında köleliğe, kapitalizme ana-avrat düz gitmiş yazar. Mamafih kitabın yazılmasından bu yana yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen kölelik sistemimiz hâlâ dimdik ayakta. Hâlâ birçoğumuzun özlemi yalnızca onurlu bir yaşam. Bunca derdin arasında bir derdim daha olsun diyorsanız, hiç durmayın okuyun.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,6bin okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Brezilyalı yazar
José Mauro de Vasconcelos
José Mauro de Vasconcelos
'un yirmi yıldan fazla yüreğinde taşıyarak yedi günde yazdığını söylediği, benim ise otuzumdan sonra tanıştığım hüzün dolu bir kitap. Uzun süredir kitaplığımda bulunuyor, ancak okumaya fırsat bulamıyordum. Şeytanım okumamamı söylüyordu belkide. Karakterlerin psikolojisi ve gelişimi, yaşanılan ortam net olarak kurgulanmadan yazıldığı için Zeze’nin dünyasına, mahallesine, evine giremedim başlarda, ama sonlara doğru keşke bitmese bu kitap dedim. Kitap değil doğrusu, bir bilet benim için. Bu kirli dünyada ne zaman büyüdüğümü hissetsem, beni arındıracak ve çocukluğuma geri dönmemi sağlayacak bir bilet. "Onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.” Manevi acının fiziksel acıdan daha ağır olduğunu böyle anlatmış işte yazar. Yaşamayan bilemez bunu. Çok çocuklu, çok çalışmaktan ve geçim derdinden çocuklarıyla ilgilenmeye hâli kalmamış ebeveynlerin olduğu bir ailede büyümüş olanların ve çocuk yaşta büyümek zorunda kalmış olanların gözüne birazcık Zeze kaçabilir. O yüzden çocukluğunda hiç yokluk çekmemiş, ne isterse elde etmiş, yoksulluğu hiç tatmamış kimselerin şişirilmiş demelerine aldırış etmeyin. Okumak için çocuk olmanızı gerektirmeyen yüreğe dokunan bir çocuk kitabı. Keyifli okumalar.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,9bin okunma
359 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Okuduğum ilk ve büyük olasılıkla son olacak İskender Pala romanı. Konusu güzel ama dili oldukça ağır; çok zor ilerliyor, bazen çok sıkıcı olabiliyor. Belki ben bu tarz kitapları sevmiyorumdur ama yinede daha güzel olabilirmiş. 'Tarikata ne kadar hizmet ederseniz Allah katında takvanız o kadar artar' diye tarikat şeyhlerinin müridlerine hediye edebileceği en güzel kitaplardan bir tanesi. Tarikatçı arkadaşlar lütfen linç etmeyin. Ne şimdiki tarikatlar Tapduk Emre Dergâhı ne şimdiki müridler Yunus Emre. Zaten Yunus olmak öyle kolay da değil. Yunus olmak için od'un ateşiyle yanmak lazım. Bkz: Cennet cennet dedikleri birkaç köşk ile birkaç huri, İsteyene ver sen onu, bana seni gerek seni. Böyle bir aşk işte Yunus'un gönlündeki. En ağır imtihanlarla sınanmış ama vazgeçmemiş, dünyayı elinin tersiyle itmiş, hatta ahireti bile, istediği yalnızca 'O' olmuş. Yani bu işler öyle kolay değil derviş. Biz ayakkabısı ayağına vurunca, telefonunun şarjı azalınca canı sıkılan insanlarız... Eh, Bizim Yunus'un hikayeleri için okunabilecek bir kitap yine de.
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,6bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
Yazar hikaye içerisinde karakterin duygu tasvirini yaparken sanki ordaymış ve o kişiyi görüyormuş, duyuyormuş gibi hissediyorsunuz, ancak çevre tasvirini yaparken tam tersine bitse de gitsek moduna giriyorsunuz. Hikayenin bazı yerlerinde değindiği bir konunun üzerinde fazla durmaması ise hayal gücünüzü kullanmanızı sağlıyor. Neden bilmiyorum, kitabı okurken istemsizce kaşlarımın çatıldığını ve yüzümün buruştuğunu farkettim. Hikayenin akıcılığı ve olaydan hiç koparmadan anlatılması güzeldi. Kitabın bitmesine yakın yazardan 'hadi beni şaşırtacak birşeyler yap' beklentilerim boşa çıktı, kitabın sonunda ise karıştırmayı bile unuttuğum kahveme bir süre bakakaldım. Zweig'in kendi hayatını da ırkçılık nedeniyle sonlandırdığını düşündüğümüzde, hikayede Hintliler ve Avrupalılar arasında yapmış olduğu ayırım beni rahatsız etti doğrusu. Ancak kesinlikle okumaya değer bir eser.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,5bin okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
En iyi kitaplar insana bildiklerini anlatan, hatırlatan kitaplardır.
Bu kitabı anlamak için iktisat bilmenize gerek yok. Dili çok sade ve akıcı. O yüzden kitabın isminden dolayı algılarınızda oluşan antipatiyi bir kenara bırakın ve hemen okuyun, okunmasına vesile olun. Zaten az çok hepimizin bildiği şeyleri gözümüze sokması hikayeye ayrı bir güzellik katıyor. Hikayenin kurgu olup olmadığını bilemem ancak
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins · April Yayıncılık · 20043,307 okunma
Reklam
68 syf.
7/10 puan verdi
ADANMIŞLIK -> R'NİN B12 EKSİKLİĞİ -> HAYAL KIRIKLIĞI
Stefan Zweig
Stefan Zweig
kaleme aldığı bu novellasında kurgu ve hayalgücünü biraz zorlamış olsa da ben yine de çok beğendim. Kadın olmadan bir kadının duygularını böyle içten anlatan başka bir yazar var mıdır acaba? 'Sana, beni hiç tanımamış olan sana' diye başlayan bilinmeyen bir kadının mektubunu hiç sıkılmadan bir solukta okuyabilir, okurken birbirinden farklı duygular yaşayabilir ve zaman zaman gözyaşlarınıza hâkim olamayabilirsiniz. Kitabı okuduktan sonra muhtemelen kendinize şunu söyleyeceksiniz. 'Gerçekten aşk böyle birşey ise yıllardır bizi yemişler' :) Keyifli okumalar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,3bin okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Yin Yang Felsefesi
Her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde bir iyi vardır. Tesadüf ile başlayan bir aşk hikayesi zemininde dönemin aydın geçinenlerini ağır eleştiri yağmuruna tuttuğu ve ana karakterlerin psikolojilerini çok iyi tasvir ettiği, adeta insanın zihin dünyasının aynası niteliğinde bir başyapıt. * Spoiler * Kitap; - Çelişkileri ve iradesizliği ile
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,4bin okunma
68 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anton Çehov'un 1892 Kasımında yayımlanan novellası. Rusya’nın fakir bir kasabasında akıl hastanesinde yatan ve eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışma... İvan Dmitriç maruz kaldığı adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandığı berbat koşullara karşı çıkarken, özünde iyi bir insan olan Andrey Yefimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Sonunda içine düştüğü felsefi yanılgının farkına vardığında ise artık çok geçtir. İnsan topluluğu tekdüzeliğe, toplum tarafından bize dayatılana, bencilliğe, duyarsızlığa ve kayıtsızlığa o kadar alışmış ki tam tersini yapan bir insan görünce hastalıklı ve anormal olarak adlandırılıyor. Binlerce insanın içinde bir kişi farklı olsa, belki sadece o kişi doğru olsa bile, maalesef sorunlu olarak mimleniyor. Kitap bize şu soruyu soruyor; akıl hastası olanlar aslında kim? Çehov, ustalıkla yarattığı bu atmosferle yine bizi öykünün içine çekmeyi başarıyor...
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,7bin okunma