Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
622 syf.
·
Puan vermedi
uyanır, “her sabah parlak işler tasarlar ve gün boyu budalalık eder.” Tıpkı hepimizin hayatımızın bir noktasında yaptığımız gibi. Kitabı ilk elime aldığımda “tembelliğe dair bir kitap, sıkılmam umarım” demiştim ama Oblomovluk hali tembellik midir yoksa sisteme karşı bilinçli bir karşı duruş mudur diye düşünmeden edemiyorum. Eğer hepimiz Oblomovsak ve kitabı okurken hepimiz Oblomov’a bu kadar kızıyorsak, bir durup düşünsek fena olmaz mı? Kitapta olay örgüleri aslında fazlasıyla sade, ama Gonçarov’un dildeki ustalığı kitabı inanılmaz sürükleyici kılıyor. Gereğinden fazla yapılan betimlemelerin akıcılığı öldürdüğüne inanan ben, kitabı okurken betimlemelere hayran kaldım. Betimlemeler kitap boyunca benim kendimle yüzleştiğim, yer yer hesaplaştığım ve aynı zamanda okuduğum metinden inanılmaz keyif aldığım bölümlerdi. Gançarov, nasıl başarmış inanın benim de aklım almıyor, dağı taşı sayfalarca betimlemeden bizi anlattığı ortamın içine çekmeyi ustalıkla başarmış bir yazar. Okuyucuyu fazlasıyla sade ama bir o kadar da dolu dolu sayfalarda sürüklemek Gonçarov’un çok büyük bir başarısı. Kitabı okurken dil sizi kesinlikle sıkmıyor, aksine tam anlamıyla içine çekiyor. Yazar karakterleri analiz ederken okuyucuyu bunaltmadan öyle derin tasvirlerde bulunmuş ki, kitabı okurken size eşlik eden karakterler yer yer kızdığınız yer yer anlayış gösterdiğiniz birer dostlarınız haline geliyorlar. İçinizdeki Oblomov’dan kurtulun! Eğer kitabı okurken kendimizi bu kadar Oblomov hissediyorsak ama bir o kadar da Oblomov’a kızıp sinirleniyorsak dönüp kendimize bakmamız gerekmez mi? Gerekir!
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar
adlı kitabı okumaya bu kadar geç başlamam beni gerçekten çok üzdü, böyle bir şaheseri çok daha önceden okuyup ders çıkartmak isterdim ama geçte olsa başlamış olabilmenin mutluluğunu ve tek günde bitirmenin hüznünü yaşıyorum. Kitabın ana karakterleri olarak George ve Lennie'yi görüyoruz ama benim için en baskın karakter Lennie'dir.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,7bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Bitmeyen Sürgün / Kitap Tanıtımı
“Yaşanmış gerçeklilik anlaşılmadan, yaşanan gerçeklilik anlaşılmaz” teziyle okuyucuyu 80'lere sürüklüyor. Tıpkı filimlerde olduğu gibi. 80 sonrası kurulmuş film seti çıkıyor karşınıza. Geçmişinizle yüzleşmeye, yol arkadaşınızın rolünü irdelemeye, toplumu sorgulamaya başlıyorsunuz. Ufuk Bektaş Karayaka, yazdıklarıyla başarıyor bunu. Kitap
Bitmeyen Sürgün
Bitmeyen SürgünUfuk Bektaş Karakaya · İletişim Yayınları · 20157 okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Ömrü boyunca anlaşılmak isteyen ve bunu karakterleri üzerinden çokça dile getiren Oğuzcum Atay.. Tıpkı onun gibi anlaşılmak istenen karakteri Hikmet Benol. Kendini bulmaya çalışan fakat bulamayan ve kişilik bölünmesi yaşayan Hikmet, yaşadığı başarısız evlilikten sonra kendine başka bir yaşam kurmaya karar verir ve gecekonduya çekilir. Burada çok
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
443 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Merhaba canım, Beni bir sürü duyguya ve farkedişe salan bu kitap, hayatımda gördüğüm en vasat cümlelerden biriyle başlıyor. İlk cümleye şurdan ulaşabilirsin: #240138869 Kitabın otobiyografi türünden bir kitap olduğu önsözde çok net şekilde belirtiliyor, böyle bir cümle de pek tabi otobiyografik bir kitap için uygun
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,224 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Her çocuk kendine özgüdür. Tıpkı çiçekler gibi. Eger çiçekleri dogru şartlarda besler ve bakımını yaparsak derinlere kök salabilir, dallanıp budaklanabilirler. Tıpkı çocuklar gibi. Hem edebi hem de didaktik bir yapısı var kitabın. Kitabın bölümleri kısa ama içeriği derin. Her bölüm üzerine çokça dusunulesi olduğu kanaatindeyim. Ben severek okudum. İşi çocuklarla olan herkesin kütüphanesinde olması gereken kitaplardan.
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları
Çocuklar ve Çiçek MezarlıklarıTuğba Coşkuner · Cezve Kitap Yayınları · 20191,512 okunma
Reklam
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat! Spoiler içerir :)
"Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan zeka,zihinsel ve ahlaki çöküşe,nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar.Ve ben -merkezci bir amaca odaklanan ve insan ilişkilerini dışlayan bir beynin ,sadece şiddete ve acıya neden olacağını da eklemek istiyorum." Algernon- Gordon Efekti adlı çalışmayı kendi üzerinde yapılan bir
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Ee, Ne olacak şimdi ha?
Öncelikle Bu uzun yazıdan önce hazırladığım videoya buradan göz atabilirsiniz. youtube.com/watch?v=K1FIENB...
Anthony Burgess
Anthony Burgess
"İyilik içten gelir ve seçiliyor olmalıdır" Antony Burgess'in romanı Otomatik Portakal'ın dönüp dolaştığı mevzu tam olarak bu cümledir diyebiliriz. Roman bir distopyadır, insana dair bir umut
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,8bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Martılar üzerinden benim gibisini düşünen oldu mu bilmiyorum ama aklima daveti çok yanlış anlaşılmış peygamberler (misal hz. Isa) ve öncü alim insanlar geldi. Diğer martilardan ayrilarak yalniz bir ve tek olan Allah'a iman edip, kapitalist dünyanın modern koleliginden yuz çevirmiş bir martının kendini ve Islami bulmasıyla gozlerinin gerçekten gördüğü, kulaklarının gerçekten işitmeye başladığı anı epey guzel anlatmış. Tabi şeyh uçmaz murid uçurur misali, bu martıya da arkalarindan gelenler farklı bir konum atfetmisler. Tıpkı Abdulkadir Geylani'nin muvahhid bir muslumanken, bırak öyle şeyhin önünde gassalin önündeki mevt gibi durun dusturunu, bunlara karşı çıkan biriyken ondan sonra insanların onu bu kaliba sokmasi gibi trajik bir öykü bu martininki de. Kitabi okuyanlar bu hanim ne diyor deseler de ben kitabı hep bu açıdan okudum. Konusu tabiki Islam ve Tevhid değil. Ama napayim tevhidi bilince her olayı tevhide benzetmeden duramıyorum. Fahrenheit 451'de de aynısını hissettiydim ama yazmadiydim. Bunda yazdim rahatladim :)
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,1bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Ablamla kitap sohbetlerimizde her zaman Yüzyıllık Yalnızlık romanının üstünden geçeriz, ablam her zaman der ki "Yüzyıllık Yalnızlık'ı okumayan, kitap okuyorum demesin!" Canım ablacım, her zaman ki gibi yine haklıymışsın... Kolombiya ormanlarının derinliklerinde Macondo kasabasını keşfeden Jose Arcadio Buendia ve Ursula'nın hikayesiyle açılıyor roman ve Buendia ailesi nesiller boyunca büyüdükçe, hayatları da Macondo'ya nüfuz ediyor. İşte masalsı, mistik ve sihirle iç içe büyük bir emekle yoğrulan Yüzyıllık Yalnızlık gerçekle gerçeğin doğasını sorgulamaya başlıyor. Roman karakterleri üzerinden aşk, güç, zaman ve kader temaları işlenirken, arka planda Kolombiya'nın ve tarihinin bir alegorisi akıp gidiyor. Sosyal tabakalaşma, zenginliğin eşitsizliği, sömürge yönetiminin kalıntıları, Macondo halkının yaşadığı basit yaşam, asimile olma ve olmama mücadelesi tasvir ediliyor. Karakterler, ailelerinin davranış kalıplarından kurtulamayan, bunun yerine kendilerini aile geçmişlerini yansıtan kaderlerin içinde sıkışıp kalmışlardır ve tıpkı isimleri gibi, kederleri ve kaderleri de zamanın olağan akışı içinde benzer eylemlerle tezahür etmeye devam eder. Bugüne kadar okuduğum kitaplar içerisinde karakter yaratmadaki ustalığıyla beni en çok etkileyen yazarlardan biri oldu Marquez. Her zaman mesafeli durmuştum bu romana, beni zorlayacağını biliyordum, yanılmadım; fakat bu zorlanmadan edebi bir hazla ayrılacağımın da farkındaydım. Büyülü gerçekçiliğin edebi büyüsünde biraz daha savrulacağım ben, siz takılın. .. ..
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
Reklam
71 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beklediğimden daha zayıf buldum kitabı. Hemen hemen aynı şeyleri tekrar etmiş. Elbette “dokunan” kısımları var ama istediğim derinlikte değildi. Ben birkaç yıldır fark ettim dokunsal bir insan olduğumu. Daha öncesinde bilmiyordum bunu. Tıpkı sevmek gibi, bilmek gibi, dokunmayı da öğreniyor/öğrenmeli insan. Bu yetilerin hiçbiri doğuştan gelmiyor bize. Önemli olan niyetli olmak, öğrenmeye açık olmak. Karakterlerimizin elbette önemi vardır nasıl dokunacağımızda veya dokunamayacağımızda fakat eksikliği bir yıkıma götürebilecek kadar elzem bir mefhum “dokunmak/dokunulmak”…
Dokunmanın Gücü Üzerine
Dokunmanın Gücü ÜzerineWilhelm Schmid · İletişim Yayınları · 2022681 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Don Kişot Amca
Pek çok insan gibi benim ruhumun derinliklerinde de Don Kişot'tan bir parça nefes alıyor. Bu meczup karakteri İlhan İrem şarkısındaki kadar çok seviyorum."Yeldeğirmenlerine karşı Don Kişot muyum?" Müsaadenizle buraya bir Don Kişot şiiri bırakıyorum. Don Kişot Amca Seni bir ben anlarım Çok yakınsın bana Benim inatçı
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes · Ares Kitap · 200922,8bin okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Tiyatro sevenleri yavaş yavaş toplayalım. İlginç bir biçimde öyküleri kadar içine almayan bir metin okuyoruz burada. Nasıl? Onun öykülerinde insanların mücadele ettiği, öğütlerden geçilmeyen ve hikayenin içinde okuru yaşatan metinlere alıştık. Burada ise kast sistemine benzer bir sistem eleştirisi göze çarpıyor. Yani ben
Önemsiz Bir Kadın
Önemsiz Bir KadınOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,359 okunma
316 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
ADSIZ ROMAN “Her ülkenin suçlu olduğu yönler vardır. Ama haklı olan toprağını, yaşamını, hakkını ve özellikle de özgürlüğünü savunandır.” “Halkı cahil bıraktıkça ve çıkarlar büyüdükçe topraklar da, insanlar da, tıpkı bilgisayar oyunlarında olduğu gibi, oyunu kuranlarca yönetilir, hamleler planlı olarak bir bir devreye sokulur. Senaryoyu
Adsız Roman 1864
Adsız Roman 1864Sema Soykan · Alfa Yayıncılık · 2018488 okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"cici çiçekler ve cici kuşlar"
Herkese merhaba, Öncelikle bu kitabın bana kendimi sıcacık hissettirdiğini söylemek istiyorum. Yazarın dili öğretici olduğu kadar eğlenceliydi de, okurken bir an olsun bile sıkılmadım. Aynı zamanda yazılara eşlik eden tatlı illustrasyonlar da bir o kadar hoştu, çevirmen de yazarın dilini en iyi olabilecek şekilde aktarmış diye düşünüyorum. Kitaba gelecek olursak, aslında biz insanların sandığımız kadar diğer canlılardan üstün olmadığımızı, aksine onlardan bir şeyler öğrenerek evrimleştiğimize değiniyor. Çoğu kuş türünün yaşam tarzına bakarak bir şeyler öğrenmiş, yaşamış ve dersler çıkarmışız. Ben yine de kuşlardan öğrenecek daha fazla şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Monoton hayatlarımızda istediğimiz şeyleri sürekli olarak erteliyor ve hayatımızdaki hiçbir anın tadını çıkaramıyoruz. Neden? Neden yalnızca şu anda yaşayamıyor ve küçük şeylerin bizleri mutlu etmesine izin vermiyoruz; tıpkı sevdiklerimizle yaptığımız ufak sohbetler, pofuduk bir sokak kedisini sevmek ya da bahar havasında ufak yürüyüşler yapmak gibi. Bizim aksimize kuşlar bu tür duyguları yaşamıyor, yalnızca yapıyor ve yaşıyorlar. Belki de bu duyguların bizi yitirmesine izin vermek yerine, yalnızca anımızı yaşamalı ve biraz iyi hissetmemize izin vermeliyiz. Yazar kitapta bu noktaya şöyle değiniyor: "Yüreğimiz pişmanlıklarla dolu ölmemek için biraz kuşlar gibi olup şimdinin yoğunluğunda yaşamamak neden?"
Kuşların Felsefesi
Kuşların FelsefesiPhilippe J. Dubois · Domingo Yayınevi · 20201,211 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.