Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Silmek gerekir bazen tekrar başlayabilmek için Dibe vurmalı ve ayni ivmeyle yükselebilmeli Yüzeyde nefes var,bir yaşam kıpırtısı Tortular yok, berraklık hakim Özgürlük ufukta.. Bir bahar mucizesi avuçlarımda Mavi bir gökyüzü saklı saçlarımın dalgasında İnatçı ,arsız bir kök gibi toprağa bağlanma arzusu var ruhumun dehlizlerinde Ellerimde bir 
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
"Hayatında bir mucize gerçekleşmiş gibi hissediyordu; hayatın bir mucizesi lütfedilmişti kendisine, tıpkı ileride toprağa ekebileceği, harikulade çiçekler açacak bir tohum gibi, dağıtabileceği ve öğretebileceği, kendisini bu ileri yaşında alevlerle saran sevgi verilmişti, bunu hissediyordu."
Hayatında bir mucize gerçekleşmiş gibi hissediyordu; hayatım bir mucizesi lütfedilmişti kendisine, tıpkı ileride toprağı ekebileceği, harikulâde çiçekler açacak bir tohum gibi, dağıtabileceği ve öğretebileceği, kendisine bu ileri yaşında alevlerle saran Sevgi verilmişti, bunu hissediyordu. Hayat onu bu şekilde yeteri kadar ödüllendirmiş olmuyor muydu? Mütevazi kalbi derinlere indikçe indi.
Farkındalık aynı anda hem araç hem amaçtır. Tohum ve meyvedir. Farkındalığı , yoğunluğu çoğaltmak için uyguladığımızda , farkındalık bir tohum dur. Ama farkındalığın kendisi bilincin yaşamıdır.farkındalığın var olması yşamın var olması anlamına gelir.
Haşrin, yani öldükten sonra yaratılışın akıldan uzak gö. rünmesi, genellikle ilk yaratılıştaki mükemmelliğin bilinme- mesinden ve üzerinde fazla düşünmeyerek onun "kolay ve sanatsız zannedilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysaki gü- nümüzün bütün tıp otoriteleri, insanoğlunun anne karnında, "hayat bulma mucizesi" karşısında şaşkınlığa
Reklam
“Zihni Beyin payına bir yıl önce yoksulluk içinde yüzen Doğu Karadeniz bölgesi düşmüş, Rizeye gitmiş, birkaç meraklının Ba tumdan getirdiği çay fidanlarının tuttuğunu görünce çok heyecanlanmıştı: -Aman! Çevrenin kalkınmasını sağlayacak bir imkândı bu. Hemen Batuma gidip çay bahçelerini, fabrikalarını gezmiş, çay tohum ve fidanları, bazı meyve çeşitleri ile dönmüş, bir fidanlık kurmuştu. Sağlanan 500.000 çay tohumu fidan haline getirilip halka dağıtılmıştı. Ama ilgi görmemişti. Halkın bilmediği, tanımadığı bir şeydi çay tarımı. Çok emek ve zaman istiyordu.”
Yeniden Doğuş Mucizesi
Her şey beklemede, her şey hazırlık içinde, her şey ince ince, şefkatle dürten bir oluş heyecanıyla düş kurmakta, filizlenmekte tohum güneşe, bulut tarlaya, körpe otlar havaya doğru. .
"Hayatın bir mucizesi gelmişti başına , hissediyordu bunu; şu ilerlemiş günlerinde içinde alev alan sevgiyi vermek ve eğitmek, onu olağanüstü bir fışkırma ve serpilme imkânına sahip bir tohum gibi derine itmek lütfuna mazhar olmuştu."
ne kadar uzundu ilkbahar
Yeniden Doğuş Mucizesi Uzaktaki boz ormanın taze yeşil, neşeli bir parıltısı var birkaç günden beri, bugün tahta köprünün orada yarı yarıya açmış ilk çuhaçiçeğini gördüm, nemli ve berrak gökyüzünde düş kuruyor yumuşak nisan bulutları ve henüz sürülmemiş geniş tarlalar öyle parlak kahverengi ki, ılık havaya öyle istekli uzanıyorlar ki, döllenmeye,
Reklam
Toprak Mucizesi
Yeryüzündeki pek çok hikaye, minicik bir tohumcuğun, toprağın koynunda tatlı tatlı uyuklarken, birden uyandırılmasıyla başlar. Ama toprağın Bir de kendi hikayesi vardır... "Bitki örtüsü tamamen kuruyup ölmüş olan toprak, onlara Allah’ın sonsuz ilmi, kudret ve merhametini gösteren ve yeniden dirilişi ispatlayan muhteşem bir delildir. Şöyle
İşte Cumhuriyet Mucizesi
Peki, Atatürk Cumhuriyeti ne yaptı? Daha Kurtuluş Savaşı devam ederken “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek “saltanat putu”nu yıktı. Tekkeler, zaviyeler, medre­ seler, eski saat, ölçü, tara, takvim, hukuk gibi çağa ve hayata uymayan kurumlan kaldırdı. Akla ve bilime önem verdi. Din ve dünya işlerini ayırdı. Yeni harfleri kabul ederek okuma yazmayı kolaylaştırdı. Millet Mektepleri, Halkevleri, Halkodaları, Köy Eğitmen Okulları, daha sonra Köy Enstitüleri ile eğitim-öğretim seferberliği başlattı. Çağdaş okullar açtı. Üniversite reformu yaptı. Okuyan öğrenci sayısını yüzde 500’den fazla arttırdı. Ekonomiyi millileştirdi. Osmanlı borçlarını ödedi. Ülke­nin dört bir yanında 50’ye yakın fabrika kurdu. Bu fabrikalardan biri uçak fabrikasıydı (Kayseri TOMTAŞ Uçak Fabrikası). Madenleri çıka­rıp işledi. Bankalar kurdu. Ülkeyi demir ağlarla ördü: 15 yılda -büyük bir bölümü Ankara’nın doğusuna olmak üzere- 4000 km’ye yakın de­miryolu yaptı. Köylüye toprak, tohum ve tarım araç gereçleri dağıttı. Köylüyü ezen vergileri kaldırdı. Çiftçiye düşük faizli kredi verdi. Ankara Ziraat Enstitüsü’nü ve Tohum İyileştirme İstasyonlarını kurdu. Tarım­sal üretimi arttırdı. 1938’de bazı tarım ürünlerini ihraç etmeye başla­dı. Karma ekonomi ve planlı kalkınma ile ortalama yüzde 8’lik büyüme yakaladı. Hastalıklarla mücadele etti. Doktor sayısını 10 yılda 344’ten 1625’e çıkardı. Anadolu’da numune hastaneleri, dispanserler, doğum evleri, süt damlaları, ana kucakları kurarak hastalıkların' kökünü kazıdı.
İnkılâp Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
O halde farkındalık aynı anda hem araç, hem amaçtır, tohum ve meyvedir. Farkındalığı yoğunluğu çoğaltmak için uyguladığımızda, farkındalık bir tohumdur. Ama farkındalığın kendisi bilincin yaşamıdır: farkındalığın var olması yaşamın var olması anlamına gelir ve bu yüzden farkındalık aynı zamanda meyvedir de. Farkındalık bizi unutkanlıktan ve dağılmaktan kurtarır ve yaşamın her anını dolu dolu yaşamamızı olası kılar. Farkındalık yaşamamızı sağlar..
Sayfa 22 - Nefese sahip çıkmak
Hayatında bir mucize gerçekleşmiş gibi hissediyordu; hayatın bir mucizesi lütfedilmişti kendisine, tıpkı ileride toprağa ekebileceği, harikulâde çiçekler açacak bir tohum gibi, dağıtabileceği ve öğrenebileceği, kendisini bu ileri yaşında alevlerle saran sevgi verilmişti, bunu hissediyordu.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.