Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
Dört yüz sayfalık bir kitabın topu topu üç sayfasını normal bir okuyucudan bin kez daha dikkatli okumamız, hepsini okuyan, ama bir tek sayfasını bile dikkatle okumayandan daha iyidir.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Biz kadınlar,
Camdan büyük bir fanusun içindeyiz
Korseden sütyene mahpus yaşarız
Namus diye biri karar verir;
başımızı örtmemize,
eteğimizin uzunluğuna.
Pantolon yasaktır bize
Tahrik edermiş erkekleri.
Kızımla dışarıda top oynuyorduk. Biraz heyecanlı olsun diye okkalı bir tekmeyle topu havaya atıyordum. Aişe Hüma'da şaşırıp, heyecan yapıyor, eğleniyordu 😊
Sonra nolduysa o yükseklere giden top, bahçe şişine takılıp patlayıverdi 😅 Babasının süsü bu duruma üzülünce keyfi yerine gelsin diye topu ikiye bölüp şapka yaptım.
Hüznün, mutluluğa döndüğü o an herşeye değerdi... Mahallenin delisi gibi kafamda şu tuhaf şeyle dolaşmam umrumda bile olmadı o an, keyif bile aldım 😅
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Kumarda kazanan aşkta da kazanır. Rusya'da racon böyle.
Bu kitaba Dostoyevski'nin önceki okuduğum kitaplarından farklı olduğunu ve Dostoyevski'nin bu kitabı ticari kaygılarla
İki bölümden oluşan bu eseri yazar sürgün dönüşü yazmıştır. Ana karakterimizin ıstırabı, insanların onu küçük görmesi, önemsememesi diyebiliriz. Eser 19. Yüzyılda yazılmasına rağmen günümüzde de aynı sorundan çoğumuz mustarip.
İlk eseri insanciklar çıktığında büyük bir yankı uyandırmış ünlü eleştirmen Belinski "Nur topu gibi bir Gogol doğdu" demiştir. Devaminda çıkardığı romanları beklenen alakayi bulamamış ve yazar kendi deyimiyle yeraltına çekilmiştir.
Çar I. Nikolay'ın kendisine ve olması da aynı döneme rastlamaktadır.
Rus yazarlar arasında Slavcı Batıcı ayrımı vardır. Dostoyevski de Çar I. Nikolay'ın
tüm üyelerine idam cezası vereceği Petraşevski Grubu'na üyedir.
Çar I. Nikolay bu yazarları idam etmek ister. Tam kurşuna dizecekken vazgeçer ve sürgüne gönderir , sürgünden on yil sonra bu eseri yazmıştır dostoyevski.
Genel itibariyle yoğun bir kitaptır. Okumaya yeni başlayanlara kesinlikle tavsiye edilmez. Onun yerine John Steinbeck kitapları daha isabet olur. Biraz daha okuma alışkanlığı geliştirilip öyle okunmalı.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,2bin okunma
YouTube kitap kanalımda İlyada'yı nasıl daha bilinçli okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/djxOYqRqf8I
Oku 1000kitap, Aktürkoğlu Oğuz'un İlyada yorumunu oku.
Kitap üstüne kitabı hep burası getirdi ona.
Bazı kitaplar ikinci kez okunmak için yazılır derdi o,
İlyada'yı okuduktan sonra öğrenmişti,
Düzenli ve sistemli bir okur
Didem Madak 23 Temmuz'u 24'üne birleştiren gece hayata gözlerini yumduğunda 3 kitap bırakmış ardında - bir de 3 yaşında Füsun'u. Annesi gibi genç yaşta ölmüş, 40'lı yılların daha başında. Ve 2011'den itibaren her yıl insanlar tanımaya başlamış Didem'i. Açıkçası şu an Türk edebiyatının en çok okunan bayan şairi diyebiliriz kendisi için. Nilgün
En sevdiğim saatler bu saatler
Herkesin derin uykuda
Benim ise çapraz sorguda olup
kendimi idam ettiğim
Ya da beraatime karar verdiğim
Yalnızca ama yalnızca
Vicdan olan Tanrım
İnsanlığımı korumama destek olan sağ duyum
Hislerime , duygularıma hükmeden ruhum ile kalabalık bir yalnızlığın hüküm sürdüğü saatler.
Varoluş sancılarımla , epidural
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk