Öğrenme merkezleri sanat çalışmasına hazırlık yapmaya yarayan bütün becerileri geliştiriyordu: şarkı söyleme, ölçü, dans eğitimi, fırça, keski, bıçak, torna vb. kullanımı. Hepsi çok pragmatikti: çocuklar görmeyi, duymayı, hareket etmeyi, tutmayı öğreniyorlardı. Sanatlar ve zanaatlar arasında hiç bir ayrım gözetilmiyordu; sanatın yaşamda bir yeri olduğu düşünülmüyor, tıpkı konuşma gibi, yaşamın temel yöntemlerinden biri olarak görülüyordu.