Firarıma ortak bir arkadaş buldum.
Bavulum hazır, kapı önüne çıkarmıyorum, bir gün sessiz, kimsenin beklemediği anda, yani zamanı gelince her şeyi geride bırakarak "ben"i alıp hakettiği huzura götüreceğim. Roz, bu hayat senin yaptığını yapmak için bavulunu hazır edenlerle dolu. Uçurum kıyılarında çadır kurmak hayali kuranların uçurumları olanlar da var ama, bay F...
Kimisi hayatına rest çeker, kimisi kendine. Kendi ruhundan koşar adım uzaklaşanların da yoluna umru dünyadan kopuk olanlar çıkarsa...
Kim daha vurgun?
Kim daha yorgun?
Kim daha asi?
Dışa vurmadığımız benliğimizi en derin yarımızdan sarılanlar sarmalar bir gün.. O gün geldiğinde yaramıza sahip çıkıp sarıldığımız yerden acımıyorsak, bütün hayallerimizi "sessiz"den çıkarıp doya doya ufuklara bağırırız. Dedim ya, acımıyorsa...
Nice hikayeler saklıdır bilinmezin sandığında. Orası "huzur köşesi" Güven kıyısı. Uyku, kimilerinin ulaşamadığı kaf dağı, kimilerine anne kucağı. Baba ocağı hissi de veriyorsa huzur köşesi, işte 'ana kucağı'na bırakırsın kendini. Okuduğun her hikaye de masal olur, ninni olur uyutur.
Gidersin vazgeçip her şeyden hayallerine ulaşmana rağmen, ama bazen "arkamdan gel" der gibi olur kaçışların ruh ikizinin. Gelir mi peki? Gelmesi lazım. Tutup kolundan 'kalacaksın!' demesi lazım. Der mi?
Hikayenin sonu gibi olsun, soruma cevap incelememin okuruna kalsın.
Esen kalın..