Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken "baba beni buraya göm." diye yalvarmıştı.Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti. Hani Ramiz dayı "Herkesi yenerim ama seni yenemiyorum." diyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü. Hani Keje Eşkiyayı görene kadar 35 yıl tek kelime konuşmamıştı. Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a "sevgi de yetmiyormuş çok eskiden rastlaşacaktık" demişti. Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a "Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle." demişti. Böyle işte...Kalbi elinde atanlar kimseye yetmedi..
|'Bu hüzündür bu hüzün beni asıl iten tehlikede yaşamaklara, yasaklara
yayından fırlamış ok gibiyim dönemem artık istesem de dönemem geçtiğim bütün köprüleri yaktım, anla...'|
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken "Baba beni göm buraya" diye yalvarmıştı...
Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti...
Hani Ramiz Dayı, "Herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü...
Hani Keje, Eşkıya'yı tekrar görene kadar otuz beş yıl tek kelime konuşmamıştı...
Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a "Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık" demişti...
Hani Ecevit ölürken Ahu'ya "İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın" demişti...
Hani Savcı Esra, Behzat Komiser'e "Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım." demişti...
Hani Bilal Ahu'ya "Ahu'm sen anlamadın. Ben sana gelemem ki yaram var diye. Benim yaram sensin" demişti...
Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a "Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle" demişti...
Böyle işte kalbi elinde atanlar kimseye yetemedi, buna üzülüyorum en çok...
(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 )
Sevgili muhterem 1K ailem, 😊
Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair…
Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu
Nereden başlasam bilemiyorum...
Okumaya başladığımda sıradan bir aile hikayesi şeklinde ilerleyeceğini düşünürken, yanıldığımı çok geç olmadan fark ettim.
İclal Aydın'ın kalemi, işlediği konu, yaptığı ters köşeler... Hepsi birleşmiş ve ortaya güzel bir eser çıkmış.
Kitabın konusundan bahsedeyim.
Sadık Bey ve Nesrin Hanım'ın kızları;
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
"Kadına Şiddete Hayır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" Okuma Etkinliği
Alıntı ve incelemeler:
#81006685
İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545
Şimdiye kadar yapılan tüm etkinlikleri bir kenara bırakın. Ve şimdiye kadar okuduğunuz tüm kitapları da bir kenara bırakın.
Hani Ecevit ölürken Ahu'ya “İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın.” demişti.
Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti.
Hani Ramiz dayı "herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü.
Hani Keje, Eşkıya'yı tekrar görene kadar 35 yıl tek kelime konuşmamıştı.
Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a “Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık.” demişti.
Hani Savcı Esra, Behzat Komiser'e “Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım.” demişti.
Hani Bilal Ahu'ya “Ahu’m, sen anlamadın. Ben sana gelemem ki yaram var diye. Benim yaram sensin.” demişti.
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken “Baba beni göm buraya.” diye yalvarmıştı.
Hani Bekir, “Herkesin inandığı bir şey var bu kodumun hayatında. Benim ki de sensin, n'apıyım?” demişti.
Hani Mecnun yolun ortasında Leyla'ya sevgisini haykırırken Leyla da “Ben de seni seviyorum ulan!” demişti.
Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a “Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle.” demişti.
Hani Harun, Eda'ya “Ona 2 defa şans verdin bana 1 defa şans vermedin.” demişti.
Hani Savcı Esra, Behzat Komisere “Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 cm yerinden oynadı. Sen bana 1 cm bile yaklaşmadın.” demişti
Hani Gizem, Metin’e “Cebimde bir tek ‘hoşçakal’ yoktu sana, ben uyurken koymuşsun cebime. Hoşçakal..” demişti.
Böyle işte...
"Selvi Boylum Al Yazmalım" hikayesi aslında bir Çin masalından uyarlanarak yazılmıştır. Masalda biyolojik anne olan bir kraliçe ile çocuğu büyüten ona annelik yapan bir hizmetkar arasında çocuk için verilecek karar işlenir. Çocuk oyun şeklini alan fiziksel bir çekiştirme ile kazanana verilecektir. Çekiştirme tam başlayacağı sırada çocuğu
Daha çok kız çocuğumuzun okutulması için fırsat yaratmaya ve olanaklar sunmaya ömrünü adamıştır, Türkan Saylan.
Biz de her zaman onun mücadeleci, Atatürkçü ve cesaretli duruşunu örnek alarak, ülkemizdeki kız çocuklarının eşit ve çağdaş eğitime ulaşmaları için elimizden geleni yapmalıyız…
İyi ki doğdun, iyi ki vardın, Türkan Saylan.
Dt: 13.12.1935 ∞