Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kur’an’ın üç ismi: Beyan, Hüda, Mevize(Öğüt)
Ali imran 138) <Bu (Kur’an), insanlar için bir beyan (açıklama), Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir Hüda (hidayet) ve bir mevizedir (öğüt)>
İnsan Neyle Yaşar?
JENNY "Ayıp" derler kadın işe çıkınca "Hayat kadınlığı günah, yasak" Önümüze bir lokma atın önce; öğüt dinlerim, doymuşsam ancak. Bize "utan" deyip keyfimizi süren, aklında yer eder versen kulak, gerçek aynı ne yanını çevirsen: Önce ekmek gelir, ardından ahlak! dünya nimetleri bir koca ekmek, yoksullara da birer lokma gerek.
Reklam
İnsan Neyle Yaşar?
MAC : Şu dünyada öğütlerden geçilmez: "Aman günah, ayıp, kötü, yanlış!" Karnın açsa kuru öğüt çekilmez Önce doyur da ardından konuş. Nedense hep size göbek, bize ahlak. Unutma, kulak ver de dinle bak, ister böyle düşün, ister başka türlü: Önce ekmek gelir, ardından ahlak! Dünya nimetleri bir koca etmek, yoksullara da birer lokma gerek. BiR SES : (Perde arkasından) İnsan neyle yaşar? MAC İnsan neyle yaşar? Ezmektir işin; insanı vurup, soyup, dövüp gırtlaklamak! Bu dünyada rahat yaşamak için: Şart insana insanlıktan çıkmak! KORO İnsan bu gerçekten kaçınamaz: Kötülük yapmadan yaşanamaz!
Kalbini onun elinin yakınına koyma hatasına düsme Bu iyi bir ögüt zamanla başkalarına yapılması gereken kötülükleri kendini iyi duyumsamak icin sen kendi kendine yaptın Görevini iyi anımsa roland
*** İnsan genellikle, kulak asmayacağı için öğüt ister başkasından. ***
Sayfa 358 - Alfa yayınları, 2017, 1.basımKitabı okudu
Tümüyle dinsel kültürlere bağlı insanlar sekiz yaşında bir çocuğa benzetilebilirler; bu yaşta bir çocuk babasının yardımını gereksinir ama öte yandan babasının öğüt ve ilkelerini kendi yaşamında uygulamaya başlamıştır. Çağdaş insansa üç yaşında bir çocuk konumundadır. Ancak gereksinim duyduğu an "baba" diye bağırır. Gereksinimi yoksa eğer oyununa dalıp gider.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Kâzım Karabekir Paşa, ana babaları Erzurum ve Erzincan bölgelerinde öldürülen iki bin kadar yetim Türk çocuğunu evlat edinmişti. Bunlar, dört ile on dört arasında çocuklardı. Üzerlerinde asker elbisesi olmasına ve Paşa'nın seçtiği zabitlerin nezareti altında olmalarına rağmen, asker terbiyesi görmüyorlardı. Kazım Karabekir Paşa, çocuklarda,
Sayfa 117Kitabı okudu
Biraz Yoğurt
Cumhuriyet devri âlimlerinden Cemal Öğüt Hocaefendi, soğuk bir Ramazan günü sokaktan geçen yoğurtçunun sesini duyar. Bunun üzerine kızı Hikmet Hanıma, "Kızım," der, "Biraz yoğurt alır mısın?" Hikmet Hanım evde kâfi miktarda yoğurt bulunduğunu babasına söyleyince, son derece hassas bir ruha sahip olan Cemal Öğüt kızına şu nasihatı yapar: "Zararı yok evlâdım. Sen yoğurdu harcayacak yer bulursun ama adamcağız yoğurdunu satabilseydi, bu soğukta sokağımızdan üç defa geçer miydi?"
azgın yahudi...
-Benî Kaynuka Oymağının Şımarıklığı ve Akıbeti- Medine'nin kıyısında pek zengin bir oymak vardı. İçlerinden birçokları kuyumculuk yaparlardı. Benî Kaynukâ', denirdi bu Mûsevî kabileye, Kızmışlardı müşriklerin yedikleri hak silleye. Bir müminin hanımına biri bir gün sataşmıştı, Kadın, "Defol!" dedikçe, o, haddi aşmış ve taşmıştı. Kadıncağzın imdadına yetişerek bir müslüman, Haklamıştı kuyumcuyu, işin sonu oldu yaman. Yahudiler, zavallıyı yakalayıp linç ettiler! Hadise, çok genişledi, Peygamber'e gitti haber. Geldi, öğüt verdi, fakat, dinleyen yok işe bakın, "Sen..." dediler, "Bizi, Kureyş oymağına ölçme sakın! Sizinle bir tutuşursak, gücümüzü anlarsınız!" Bu, ne büyük küstahlıktı, bu ne çalım, bu ne ağız! Kalelere çekilerek şımardılar, laf attılar, Müminler, bu azgınları inlerinde kuşattılar. Onlar, dört yüz piyadeyle üç yüz zırhlı cengâverdi, Fakat, Allah, kalplerine birdenbire korku verdi. Şam iline göçmek için müsaade istediler, "Yurdumuzu, malımızı bırakalım biz!" dediler. Müsaade buyrulunca Medine'den defoldular. Müminler de azgınların şerlerinden kurtuldular.
65/Talak Suresi
1. Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman, iddet sürelerini gözeterek boşayın ve iddetlerini sayın. Rabb'iniz Allah'a karşı takva sahibi olun. Açıkça fahşa yapmadıkça onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendisine haksızlık etmiş olur.
Reklam
65/Talak Suresi
1. Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman, iddet sürelerini gözeterek boşayın ve iddetlerini sayın. Rabb'iniz Allah'a karşı takva sahibi olun. Açıkça fahşa yapmadıkça onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendisine haksızlık etmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah bundan sonra yeni bir hadis ortaya çıkarır. 2. Bekleme süreleri tamamlandığında onları ma'rufa uygun olarak tutun veya ma'rufa uygun olarak onlardan ayrılın. Ve sizden adalet sahibi iki kişi tanık olsun. Tanıklığı, Allah için yerine getirin. İşte Allah'a ve Ahiret Günü'ne inananlara verilen öğüt budur. Kim Allah için takva sahibi olursa, Allah, ona bir çıkış yolu nasip eder. 3. Ve Allah, ona ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Kuşkusuz Allah, buyruğunu yerine getirir. Allah, her şey için bir ölçü belirlemiştir. 4. Kadınlarınızdan adet görmekten kesilenler ve adet görmeyenler hakkında kuşku duyarsanız, o zaman onların iddetleri üç aydır. Hamile kadınların bekleme süresi ise doğum yapıncaya kadardır. Kim Allah için takva sahibi olursa, Allah ona işinde kolaylık sağlar. 5. İşte bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur. Kim Allah için takva sahibi olursa, onun kötülüklerine kafir olur ve ona yüce, üstün bir ödül verir.
Bedevilerden biri kendisine bir ağacı dost edinir ve ondan he ayrılmaz. Bununla ilgili olarak derdi ki: "Bu ağaç öylesi bir arkadaştır ki, kendisinde üç özellik bulunuyor. Eğer benden bir söz duysa beni başkalarına satmaz, yüzüne tükürecek olsan, buna tahammül eder, şayet ona darılır ve ağır söylersem, bana hiç kızmaz. Harun Reşid bu sözleri dinleyince dedi ki: "Bu ifadeler beni arkadaşlarımdan ayırdı." ... Zâtın biri kendisini kitaplara ve kabirlere adar. Bunun sebebi kendisinden sorulunca da şöyle der: "Yalnızlıktan daha başka bir kurtuluş yolu, kitaplardan daha önemli bir arkadaş ve kabirlerden de daha tesirli bir öğüt bulamadım."
3. Bölüm, Sevgi ve Çağdaş Batı Toplumunda Sevginin Yozlaştırılması
Otomatlar birbirlerini sevemedikleri gibi Tanrı'yı da sevmezler. Bugün Tanrı sevgisinin yozlaşması, insan sevgisinin yozlaşması düzeyine ulaşmıştır. Bu gerçek, çağımızda dinde bir devrimin tanığı olduğumuz düşüncesine karşı çıkar. Çağımızda tanığı olduğumuz şey, istisnalar olsa da Tanrı kavramının giderek putlaştırılması ve Tanrı sevgisinin
Sayfa 122
Tümüyle dinsel kültürlere bağlı insanlar sekiz yaşında bir çocuğa benzetilebilirler. Bu yaşta bir çocuk babasının yardımını gereksinir ama öte yandan babasının öğüt ve ilkelerini kendi yaşamında uygalamaya başlamıştır. Çağdaş insansa üç yaşında bir çocuk konumundadır. Ancak gereksinim duyduğu an baba diye bağırır. Gereksinimi yoksa eğer oyununa dalıp gider.
Bir kimsede şu üç özellik bulunursa işleri yolunda gitmez :
• Çalışmada gevşeklik, • Fırsatları elden kaçırmak, • Her söylenene inanmak.
485 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.