Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üçüncü dünya ülkelerinde insanlar arabalarını, kamyonlarını boyarlar, üzerlerine resimler çizip, yazılar yazarlar. Çünkü Üçüncü Dünya ülkesi insanı bindiği makineyi icat etmemiştir. İcat etmediği için de yakın hissetmez kendini. Sahibi gibi görünmesi, karakter kazanıp kişileştirilmesi gerekir arabanın. Kullandığı her ithal makineye isim takıp sadece kendine has şekil ve yazılarla damgalaması, Üçüncü Dünya'nın asla yok olmayacağını gösterir. Birileri, sahip olduğu aleti boyamaktan vazgeçene kadar da yok olmaz!.. Kadın suratını boyar. Çünkü suratı kendisine değil, güzelliğini takdir edecek olan erkeğe aittir. Kimse kendi yarattığı bir boku boyamaz!..
Onun için 'yeryüzünde Tanrı'dan sonra en çok insan yaratmış kudret' derler; gerçekten de, onun romanlarında yazdığı insanları, fedakarı, nankörü, hırslısı, hesaplısı, aşığı, köylüsü, şehirlisi, tüccarı, fahişesi, noteri, kadını, erkeği ile canlandırıp bir yere toplasanız, adıyla anılacak bir kasabayı doldurabilecek kadar insan çıkar
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
"Gene döneceksin senin de mayanda onların mayasında olandan var. Köroğlunun, Pir Sultan Abdalın,Sakarya Şeyhinin..." Birisi aşık, hem pir, hem aşık. Güzel türküler söyler. Alevi, Kızılbaş, asi. Şahın adamı, Şah Alinin, hani Düldül atının sahibi Hazreti Ali var ya, onun adamı. Bu yüzdende padişaha düşman, ona asi. Bir sabah
Sayfa 600 - Görsel YayınlarKitabı okudu
Köylüler, İşçiler ve İmalatçılar ... Snelman, bütün köylülerin, işçilerin, imalatçıların ve bütün halk kesimlerinin her yönden aydınlanmasını, öğrenim ve eğitimini hayatının en önemli görevi saymış; bir zamanlar Pierre d’Amiyen’ in Haçlı Seferleri’ni kışkırttığı gibi, o da Finlandiya’da eğitim seferberliğinin öncüsü olmuştur. Snelman
Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Eşek Cenneti
Mektubumu alınca şaşıracaksın. Biz onu, çoktan nalları dikti biliyorduk, yine hangi ahırdan çıktı, diye afallayacaksın. Hiç şaşma, Tahtalıköy' deyim. Sana bu mektubumu Tahtalıköy'den yazıyorum. Bir zamanlar yeryüzünde yaşamış bütün büyükler, ünlüler, ileri gelenler, hepsi burada. Ben de onların arasındayım. Sen şimdi’’Vah vah, sağlığında değerini bilememişiz!’’ diyerek ne denli dizini dövsen yeridir. Neden ‘’Kör ölür, badem gözlü olur!’’ denildiğini, o kör olası dünyada değeri anlaşılmamış olanların son umudu Tahtalıköy'e gelince çok iyi anladım. Gözlerim, burnumun ucunu bile göremezken,ölümümden sonra‘’Sürmeli gözlüydü,’’ ‘’Bakışları üzünç doluydu’’ diye benim için övgüler düzüldüğünü duydum. Dünyada sıkıntı çektiğin için hiç boşuna üzülme, ölünce senin için de gazetelerde ‘’Yeri doldurulmaz büyük kayıp’’ diye yazacaklar. Bencileyin yoksulların yaşarken yerini dolduruyorlar, kendi yerimizi bile bize bırakmıyorlar da,öldüğümüz zaman nedense bitürlü yerimizi dolduramı- yor,boş bırakıyorlar. Ölünce, sen de, geride kalanların kalbinde yaşayacaksın; Tahtalıköy'deki yerin de Eşek Cenneti olacaktır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.