Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?” Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor.
VASİYETNAMESİ
"Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
1. Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki İş Bankası tarafından nemalandıralacaktır.
2.Her seneki nemadan bana nisbetleri şerefi mahruz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda 1000, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira Rukiye ve Nebile'ye şimdiki 100'er lira verilecektir.
3.Sabiha Gökçen'e bir ev alabilecek kadar para verilecektir.
4. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emirlerinde kalacaklardır.
5. İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.
6. Her sene nemadan mutebakı miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
"Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı Bin ikinci gece Cemal'i Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı , Başa döndü sonra , Kadını yeniden yarattı." Bu Ülkü Tamer'in ona Cemal Süreya'yı nasıl anlatırsınız sorusuna verdiği cevap. Bunu şair Cemal Süreya'nın ölüm yıldönümü olan 9 Ocak için özel olarak paylaşıyor ve şairi sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.
”...bir keresinde bir kızı sever gibi olmuştum; bu kız bana söylemişti, her şey gibi aşk da soluklaşır demişti. Kendi de soluk benizli, zayıf bir şeydi. Dediği gibi olmuştu. Aşk da soluklaşmıştı. Artık ne sevgi kalmıştı, ne ülkü, ne de itici gizli mezhep. Hepsi tutuklanmıştı. Eve kapanmalıydı insan, daha hiç çıkmamalıydı, gerçekten çıkmamalıydı. Çok yoruldum diye söylendim, bir ağacın gölgesine yaslanıp; dolaşacak, evden çıkacak gücüm kalmadı. Evlensem iyi olacak.”
Uyku
Bana çiçek gönderme
Bir kuş ağacı gönder
Dallarında gezinsin
Kül rengi güvercinler
Konsunlar yastığıma
Uyutmak için beni
Sırtlarında kuş tüyü
Gagalarında ninni
Kaldırıp yatağımı
Uçursunlar göklere
Kendimi yıldızlarda
Bulayım birdenbire
Bana çiçek gönderme
Bir kuş ağacı gönder
Alnıma dokunanlar
İyileşmiş desinler
Okumayı bilen insanlardan tavsiye almak ne güzel. Teşekkürler Ülkü Ciner. Ama açık söyleyeyim çok beğenmeme rağmen, çok da etkilenmedim. Belki okuyabildiğimde 30 ları ortalamam, belki de yaklaşık 350. Kitabım oluşundan. Ama ne olursa olsun okunmalı.
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076bin okunma
Yalnızlığınıza aldanmayın bu çileli yolda…
Gözyaşlarınızı sevgi pınarı yapın akıtın köklerinize..
Karşılık beklemeden sevin…sevin birbirinizi…
Taki ayrık otları kavrulsun, yansın sevgi ateşinizde.
Her gün biraz daha yeşersin kırılan dallarınız gönül gölgesinde,
Durmadan dallarınızı koparsalar da…
Siz çınar olun sarılan gövdelerinizle artık ulaşamasınlar…
Yeni filizler verin yükseklerde,
gölge olsun pençe pençe yapraklarınız, dipten sürecek yeni sürgünlere,
dökülsün kabuklarınız, bakmayın tırnaklayan hoyrat ellere…
Öz suyunu akıtın siz kesilen dallarınızın
karışıp verimli bir toprak yayılsın yere…
aşı yapın yeni sürgünlerden birbirinizin kesik gövdesine
Karışsın özünüz özünüze,,
Bir renk çeşnisi kaplasın ufukları güneşin aydınlığında
İlahi nizamın ormanını görsünler…
Yarınları yansıtan dallarınızda
Köklerinizle öyle sarınki arz kabuğunu bu ormanda bir tek ulu çınarı. ülkü çınarını görsünler…
M.Yazıcıoğlu
Tarihi roman okumanın hakkını tam anlamıyla veriyor.Büyük bir keyifle okudum.Yalnız Hürrem sultan ile ilgili anlatılanların doğruluğundan emin değilim.Tarihi bir olayı anlatmak için sağlam bir araştırma yapılması gerekir.Zaten yazarın tarihi bilgileri iyi ve üstüne biraz şüphe ekleyip güzel bir çalışma ortaya çıkarmış.
Son HazaryalıCahit Ülkü · İnkılap Kitabevi · 200370 okunma