Girişimci özne, serpilip gelişmek için belli yerleşik formlara -kanuna, siyasete, kültüre vs.- ihtiyaç duyar. Sorun şudur ki, kendi dindirilemez dinamizmi sürekli bunları alaşağı etme tehlikesi taşır. Uygarlık, idealist düşüncenin onu kurtarmaya çalıştığı bir krize doğru yuvarlanır.
EV ve EKRAN...
Bir sosyolog evi betimlerken şu tabiri kullanmış: Çok amaçlı eğlence merkezi. Herkes bir ekranın karşısında eğlenerek rahatlıyor. Birbirine sokularak değil de soğuk bir ekranın karşısına geçerek onda teselli arıyorlar. Bu da parçalanmayı beraberinde getirebiliyor ve bizi evden mahrum bırakıyor. Burada evden kastım, hem bizi saran, kuşatan ve çevreleyen yuva hem de emniyet duyduğumuz, aidiyet hissettiğimiz kültür ve uygarlık... İkisi de birbirinin mütemmim bir cüzü.
Sayfa 90 - Kemal SAYARKitabı okudu
Reklam
Dünyanın güzelliklerine, göllerine, dağları­na, nehirlerine aldırış etmeyen insanlar haline geldik. Tek ilgi­lendiğimiz kendi küçük çıkarlarımız, kendi küçük sorunlarımız. Ve buna kültür ve buna uygarlık deniyor.
Atatürk, önce Anadolu'da yapay devletler kurmak ve Türkleri devlet yaşamından yoksun bırakmak amacındaki düşmanları kovmuş ve tam bağımsızlığı sağlamıştır. Milli Mücadele'nin temel amacı; ülkenin bir daha aynı duruma düşmemesi ve sonsuza değin yaşaması için Türk toplumunu kendi benliği içinde çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Atatürk ve arkadaşları çağdaşlaşmayı bir bütün olarak ele almışlar, laik temel üzerinde geniş bir tabanı hedefleyerek; sistemli, sürekli, kararlı çabalarla Modern Türkiye'yi yaratmayı hedeflemişlerdir. Bütünsel kalkınma modeli ve aydınlanmacı yaklaşım; teknoloji, bilim, felsefe, kültür ve sanatın ayrılmazlığından, iç içeliğinden yola çıkan bir anlayıştır.
Önsöz | Tansel ÇÖLAŞAN, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel BaşkanıKitabı okudu
On bin yıllık kültür ve uygarlık,göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu, köpükler gibi uçup gitti.
İnsan doğası mı yoksa içinde yaşadığımız kültür mü, şiddet ve saldırganlığı arttırıyor? Saldırganlık ve şiddet sadece kalıtım ve içgüdülerle açıklanamaz. Saldırganlık büyük ölçüde öğrenilmiş bir davranıştır ve çoğu zaman da duruma özgüdür. Tuhaf olan insanın uygarlık sürecinin kötülüğü azaltmak yerine çoğaltmasıdır. Çünkü modern ahlak bencilliği kınamıyor, alçakgönüllülüğe cevaz vermiyor. Gelecek kuşaklar, giderek yoğunlaşan çevre kirlenmesiyle birlikte bizim kurbanlarımız olarak dünyaya gelecekler. Uygarlık dediğimiz şeyin insanın iç denetimi üzerinde yükseldiğini söyleyen Freud’un kemikleri sızlıyor olmalı!
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.