- "(...)Ancak, halkla olayım, halka gideyim derken de, işte böyle, uyumsuz bir hayatın içine düşüvermişti. İçinde bulunduğu yabancılık, yalnızlık ve yoksulluk, dayanılmaz boyutlara ulaşınca da bir pişmanlık, zaman zaman, ruhunu yoklamıyor değildi. Fakat, bu yoklamalar gelip geçici oluyor, o kendini toparlar toparlamaz yine eski Halil, o hep eski genç, hiç ihtiyarlamayacak, dediği dedik kişi olup çıkıyordu..."
Sayfa 46 - Tuzak Ya da Son Günler, Diriliş YayınlarıKitabı okudu