Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
724 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitaba nasıl bir inceleme yazmalıyım nerden başlamalıyım bilemiyorum. Aldığı bütün ödülleri fazlasıyla haketmiş olduğuna eminim. Oğuz Atay in hayal gücü ve bilgi birikimi beni çok etkiledi. Bir kitaptan çok fazlası. Selim i yaşadım. Ölümüne üzüldüm fakat hakta verdim. Sizlere tavsiyem tutunamayanları okuyanlar sınıfına dahil olun.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Jack&Jill serisinin final kitabında az çok her şey açığa kavuşmuş, ama bazı şeyler havada asılı kalmış. Tüm bunlara rağmen yine de güzel bir kitaptı. İlk olarak yazarın aksiyon tarzını da katması kitabı mükemmel yapacakken az mükemmel yapmış. Jackson karakterini yadırgamıştım, bu kitapta Jude halini görüyoruz ve açıkcası eski hali yeni haline nazaran daha gerçekçi geldi. Jackson’ın asıl olayı ablasına olan sevgisi, bu kitapta da bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Beni tek üzen taraf Jillian karakteri bu kitapta beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yaşadığı bunca şeyden sonra kesinlikle mutlu olmak onun hakkı ama sonunu düşünmeden, çevresindekileri etkileyecek şekilde anı yaşayıp sonra da bunun sancısını çekmek bana hiç mantıklı gelmiyor. Luke adına üzüldüm, AJ zaten beni üzmüştü ama yazarın ikisine de ayrı bir şekilde yer ayırması beni mutlu etti. Genel anlamda bakarsak herkesin beğeneceği bir seri değil, bu final kitabında ne bekliyordum bilmiyorum ama biraz hayal kırıklığına uğradım. Evet bir sürü karakterden okuyoruz ama olay örgüsünü kaçırmama sebep olmadı, sanırım bazı olayların biraz daha farklı ele alınmasını isterdim. Seven gerçekten sever sevmeyen ise okumaktan nefret eder o tarz bir seri. Önceki kitaplarını beğendiyseniz kesinlikle okumalısınız.
Şafağın Rengi
Şafağın RengiJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202357 okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yaşar Kemal’in “Demir olsam çürürdüm toprak oldum da dayandım” sözü tam olarak buradaki ana için söylenmiş. Ben çok beğendim çokta üzüldüm hayatın biz kadınlara neden bu kadar acımasız davrandığını da bir türlü anlayamadım
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,2bin okunma
9 Eylül 1943'te, faşizmin yıkılışıyla birlikte, bu kez Kuzey İtalya'da Alessandria'da Almanlar tarafından esir edildim. Onlar hesabına çalışmak istemediğimden, Polonya'daki bir toplama kampına gönderildim. Birçok Alman toplama kampını dolaştım. 1945'te bulunduğum kamp İngilizlerin eline geçti, beş ay sonra İtalya'ya gönderildim. Esirlikte geçen günlerim, hayatımın en yoğun çalışma dönemi olmuştur. Canlı kalabilmek için elimden gelen her şeyi yapmam gerekti. "Beni öldürseler bile ölmeyeceğim" diye özetleyebileceğim bir programa kesinlikle kendimi vererek başarıya ulaştım. (İnsan kırk beş kiloluk bir kemik torbasına dönüşür; üstelik bit, tahtakurusu, pire, açlık ve hüzün de buna eklenirse canlı kalmak kolay değildir.) İtalya'ya döndüğümde, birçok şeyi, özellikle de İtalyanları değişmiş buldum. Bu değişiklik iyi yönde mi olmuş yoksa kötü yönde mi diye öğrenmek için oldukça uzun bir süre çaba harcadım. Sonunda hiç değişmediklerini anlayınca, öylesine üzüldüm ki evime kapandım.
484 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Serenad..
Okurken ciddi anlamda etkilendim. Bunun başlıca sebebi ise yaşanmış gerçek bir olay üzerine kurgulanmış olmasıydı. Okuyorsun ve gerçek bunlar, biliyorsun. Heyecanlı bir şekilde okuyup bitirdim ve Livaneli'ye bu kadar geç geldiğim için birazcık üzüldüm. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim. Okunmalı ve bir farkındalık yaratmalı..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015136bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Zümrüdüanka!
Akademik yayınlarla içli dışlı olarak geçen uzun bir süreden sonra beni içine çeken bir roman oldu. İlk sayfalardan itibaren Neylan'ın yaşadıklarını ta içimde hissettim. Onun katarsis yolculuğunda ise adım adım kendisiyle ferahladım, nefes aldım. Yeri geldi çok kızdım ona, yeri geldi çok üzüldüm. Ama anladım onu. Canımı çok acıtan bir sahneyi de yazmadan geçmek istemiyorum: Neylan ve Levent pygmalion etkisi üzerine konuşurken Neylan, Levent'in kendisine nasihat ettiğini sanıyor. Oysa Levent yeni açacağı sergisinin içeriğinden bahsediyor. Satır arasında bir cümle ama beni çok etkiledi. Kadının, narsist bir âşık karşısındaki umut kırıntısı.. *** Yazarın kalemi çok güçlü. Altını çizmek istediğim, "Dur bir dakika!" deyip üzerinde düşünmek istediğim çok cümle oldu. Hatta pek çok! *** İşin teknik kısmına gelince ise güzel bir kurgu ancak tahmin edilebilir. Yazarın ortaya attığı ekmek kırıntıları, aslında "uzak bir masal"ın şifresini çok erken ele vermiş. Yanı sıra roman kişilerin hepsinin aynı üslupla konuşması da gerçekliği zedelemiş. Doğu topraklarında ikamet eden kişilerin muntazam bir İstanbul Türkçesi ile konuşması yapay kalmış. Sadece Şeyh ve Ebe kadın beni kendisine inandırdı. Bununla birlikte anlatının içinde farklı disiplinlerin ustaca yerleştirilmiş olduğunu söylemek de gerekir. Resim, heykel, psikanaliz güzel bir tat katmış. Bunu seviyorum. Bir kadın olarak, bir kadının küllerinden yeniden doğuşuna şahit olmak güzel bir yolculuk oldu benim için. Önyargılı başlasam elimden bırakmak istemediğim bir roman oldu. İrem Hanım'ın takipçisi olacağım:)
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023103 okunma
Reklam
Bazen karşımızdakine “kendi adıma çok üzüldüm” diyemediğimiz için, ”senin adına çok sevindim” deriz.
"Bana yalan söylediğine üzülmedim. Bundan sonra sana inanamayacağım için üzüldüm."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
·
Puan vermedi
Kitap çok fazla cinsellik barındırıyor(bence).Bu hikayede Bora yandı açıkçası sonunu böyle beklemiyordum.Cemile,Recep de aynı şekilde onlara da üzüldüm.
Bora'nın Kitabı
Bora'nın KitabıAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20215,1bin okunma
O kadar üzüldüm ki bir zaman sonra çareyi o uçurumun yanına bir tane de ben açmakta buldum. Böylece kendimi fırlatılmış değil, bizzat uzaklaşmış gibi hissedebilecektim. Kısmen becerdim sayılır, çünkü zamanla uçurumlar birbirine karıştı, ilk kimin uzaklaştığının ehemmiyeti kalmadı.
Sayfa 73 - Hep Kitap
Reklam
Ben de çok üzüldüm...insan, her daim insan..
MÖ 1274, Kral Murşili'nin Hitit tabletlerinden çevrilen VEBA DUASI: Ey tanrılar! Nedir bu yaptığınız? Ülkeye veba saldınız... Hatti ülkesi ölüyor, bu nedenle ekmek pişirip, içkiler sunamıyor! Tanrı'nın tarlasını süren çiftçiler de öldü. Veba bitmedi ve Hatti ülkesinde insanlar, ölmeye devam ediyor. Bense; yüreğimin acısına ve ruhumun kederine artık DAYANAMIYORUM... Hatti'nin Fırtına Tanrısı Efendim! Hayatımı bağışla, önünde diz çöküp yalvarıyorum. Merhamet et! Vebayı, Hatti'den uzaklaştır!... Efendim! İnsanın, günahkar olduğu doğru! Babam da günah işledi ve Size karşı geldi...ama ben hiçbir şekilde günah işlemedim. Babanın günahı oğula geçer, bana da babamın günahı geçti. Doğrudur!
126 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Werther ah Werther... kalbime öyle bir dokundu ki hikayen seni hiç bir zaman unutmayacağım. Yeri geldi seninle mutlu oldum heyecanlandım, yeri geldi seninle üzüldüm bazen ağladım bile... İyi ki iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu. O kadar güzeldi ki mektuplarda anlattığı duyguları kitabı okumayı bile bile uzattım çabucak bitmesin diye. Sonunu az çok tahmin ettim ama yinede içimdeki mutlu son delisi herşeyin bambaşka olacağına umut ediyordu. Ama beliki de böylesi en güzeliyidi.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,4bin okunma
Haklılığının sana yük olması...
... birkaç yıl sonra... kanserden öldü. Çok üzüldüm. Onu hiç göremedim. Onu bağışlamadım. Bu beni şimdi daha çok üzüyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.