Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan vahdettin
Hümeyra Hanım çocuklarla birlikte cahil kalfalardan öğrendiği Mustafa Kemal Paşa hakkında tahkirane bir slogan ve şarkıyı tekrarladığı için "Bir daha duymayayım! O benim paşam, askerim!" diyerek adamakıllı azarlamıştı. Her haneden üyesi gibi bir devlet terbiyesi vardı. Devletin aleyhinde, generaller hakkında, Mustafa Kemal Paşa hakkında alenan aleyhte konuşmama bütün hanedanda vardır.
Sayfa 91 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal hakkında Vahdettin tarafından "fitne fesat çıkartıyor, görüldüğü yerde öldürülmeli" diye "idam fermanı" çıkartıldığında, ingiliz-yunan işgali altındaki topraklarımızda bunlar oluyordu.
Reklam
İstiklal Mahkemeleri Tam Anlamıyla Tarafsız Olamamış
İzmir Suikasti davasına bakan İstiklal Mahkemesi'nin üyeleri ve savcısı sonraki dönemlerde doğal olarak eleştirilmişler, taraflı hareket etmekle suçlanmışlardır. Nitekim mahkeme safhasında bunun örneklerine de rastlanmıştır. Doktor Nazım'ın sorgulanması yapılırken Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya'nın "Buna delil olmak üzere Tanin gazetesinin bizim umdelerin neşrinden on iki gün sonra İttihat ve Terakki reislerinin toplanarak kongre yaptığı hakkında bir makalesi vardır" şeklinde bir ifadesi var. Burada Ali Çetinkaya, "Bizim umdeler" kavramını Halk Fırkası'nın dokuz umdesi için kullanıyor. Ali Çetinkaya'nın bizim umdeler derken, tarafsız olması gerekirken bir mahkeme başkanı yerine, Halk Fırkası'nın sözcüsü gibi davrandığı açık olarak görülüyor...
Sayfa 277 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin ve Damat Ferit' in sonraki eylemleri de Milli Mücadele'yi hiçbir koşulda desteklemediklerini açıkça göstermektedir. Anadolu' da bir direniş örgütlenmeye başladığını fark eder etmez Mustafa Kemal'i İstanbul' a geri çağıracaklar, istediklerini alamayınca önce onu azledecek, ardından hakkında idam fermanı çıkaracaklardır.
Ali Fuat cebesoy'un İzmir Mahkemesi sonrası düşünceleri
Bir aydan beri Paşa rütbesine yükselmiş şerefli bir asker oluşumuz, yasama dokunulmazlığımız, geçmişteki hizmetlerimiz, şahsiyetimiz hepsi unutulmuştu. Haksız ve saygısızca yapılan muamelelerin izleri derin ve köklü idi. Bu muameller bizi o kadar yıpratmış, istikbal hakkında o kadar ümitsizliğe düşürmüştü ki hiçbir şeye inanamaz hale gelmiştik. Mahkeme başından sonuna kadar bizi itham altında tutmuştu. Hatta berat kararı verirken bile ithamını devam ettirmiştir. Şerefsiz, adi, hakir bir mevkiye düşürülmek isteniyorduk. Cürümden aylarca evvel haberimiz olduğu halde bunu durduramamak ve ilgili makamlara duyurmamakla itham edilmemizin hiçbir delili ve mantıki mesnedi yoktu ama itham ediliyorduk. Biz ki Gazi'yi çocukluğundan beri tanıyan ve onunla şahsi dostluklarımız olan şahsiyetlerdik...
Sayfa 173 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
"İngiltere hilafeti ele geçirip Thames nehrinin kıyısına getirmek istiyor" Mısırlı yazar Mahmud Sadık, Belag 23.9.1922; İngiliz oyunlarını anlatan "Britanya Rejimi ve Hilafet" adlı Kemalüddin'in kitabı hakkında, Belag 25.9.1922; "İngiltere kutsal yerleri ele geçirmek istiyordu, zafer bunu engelledi" Abdülhamid Said Beg'in konuşması, Belag 20.10.1922; "İngiltere'nin çıkarı halifenin kendi etkisinde kalmasındadır. Eğer Türkler bu görevi İngilizlerin hoşuna giden birisine verselerdi alkışlarlardı, Vahdettin'in uzaklaştırılması onlara Boğazı ve İstanbul'u kaybettirdi.", Belag 14.12.1922.
Sayfa 329 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Vahdettin üzerine,
Vahdettin'i kandırılmış gösterme çabalarına karşılık, asıl oyunu yönlendirenin o olduğuna inancımızı, en yakınında bulunmuş iki kişinin tanıklığıyla ortaya koymağa çalışacağız. Başkâtibi Ali Fuad Türkgeldi'nin, Damadı Tevfik Paşa'nın oğlu İsmail Hakkı Okday tarafından da onaylanan, onun hakkındaki yargısı şöyledir: "Cin
Sayfa 316 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Ayrıca Mustafa Kemal'in, 1923-1925 dönemindeki hadiselere hayli geniş yer vermiş olmasına rağmen suçsuz olmalarına rağmen 17 kişinin idam edildiği İzmir suikastından hiç bahsetmemesi düşündürücüdür. Suikast ve davalara Nutuk'un sonunda çok kısa bir pasajda ancak yer verilmektedir.⁶⁹⁵ Nutuk büyük temizlik harekâtından (İzmir suikastı
Sayfa 279 - Genç BirikimKitabı okudu
97 syf.
10/10 puan verdi
ATATÜRK BEYAZ EKMEĞE DÜŞKÜNDÜ
Mustafa Kemal 1917 Aralık ‘ında şehzade Vahdettin ile Almanya cephelerini dolaşmak için yaklaşık bir aylık seyahate çıkıyor .Seyahatten döndükten sonra tâ Trablusgarp Savaşından(1911) bu yana devam eden böbrek sancıları artık dayanılmaz bir hal alınca Viyana’da kaplıcalara bir aylık tedavi için doktor arkadaşlarının tavsiyesi ve reçete
Karlsbad Hatıralarım
Karlsbad HatıralarımMustafa Kemal Atatürk · Sesle Kitap · 202183 okunma
Aynen, Vahdettin tam bir kahramandı. Tamam Sevr'i onaylamış, milli mücadele yürütenler hakkında idam kararı çıkarmış, başarısız olunca emperyalistlere yalvararak kendine gemi ayarlayıp kaçmış olabilir. Ama bir kere minibüste bir yaşlıya yer vermiş mesela, resmi tarih bunu yazmaz.
Reklam
Halikarnas Balıkçısı- Babasını neden,nasıl öldürdü?
Not: 2. fotoğraf Şakir Paşa ailesidir. Cevat Şakir'in Oxford'a okumaya gidip disiplin sorunları nedeniyle, İstanbul'a dönmesi babasıyla yaşadığı çatışmayı had safhaya ulaştırmıştı. Bu yüzden Cevat, hem babasından uzaklaşmak hem de sevdiği işi yapmak arzusuyla Roma'ya gitmiş ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolmuştu. Bu
Her şey gün gibi ortada
❝Vahdettin Milli Mücadele kahramanlarını aforoz ederek onlar hakkında ölüm fetvası verdi, Ankara'da Rıfat Börekçi de hutbeleri O'nun adına değil, millet adına okutarak onu millet adına aforoz etti.❞
Hilafetçi kuvvetlerin teşkilatı hakkında, araştırıcı Behçet Cemal'in verdiği bilgi ilgi çekicidir: . Vahdettin ve menfaatleri kendisine bağlı saltanatçı ve hilafetçi zümrenin Türk ihtilali aleyhindeki karşı ihtilalci faali­yeti, Cumhuriyetin ilanından çok evvel başlamıştır. Daha İs­tklâl Harbi kati zaferle tamamlanmadan, Vahdettin ve taraf­tarları İstanbul'da zahirî adı "İ'lâi vatan", gizli adı "Müdafa-ai Hukuk Hilâfeti Kübra" olan bir teşkilat kurmuşlardır.
184 syf.
·
Puan vermedi
Tarihi şahsiyetlerin anılarını nasıl okumalıyız?
Saltanatın kaldırılmasıyla Vahdettin'le yurt dışına çıkan heyette yer alan Tütüncüsü Şükrü Bey'in anılarını maalesef doğruluğunu karşılaştıracak pek anı yok. Vahdettin'in yanında bulunan diğer çalışanlari anılarını yazmadıkları için tek kaynak olarak yazılanlara her zaman şüpheyle yaklasilmali.. Şükrü bey İstanbuldan ayrılması önce
Saraydaki Kayserili-Şükrü Bey
Saraydaki Kayserili-Şükrü BeyMuzaffer Şahin · Pelikan Yayınları · 20125 okunma
333 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.