Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vahdettin - Milli Mücadele karşıtlığı hakkında
Vahdettin'in aldığı pozisyon bugün saçma gözükse ve sonuç almayı başaramasa da, en azından kendi içinde tutarlıdır ve aslında bir mantığı vardır. Büyük laflar etmeyi seven genç subayların koca bir imparatorluğu on seneden kısa bir süre içinde nasıl felakete sürüklediğini hemen herkes görmüştür; şimdi tekrar şanslarını denemek istediklerinde karşılarında şüpheli bir padişah gördülerse bu biraz da kendi suçları değil midir?
Amiral Webb, damat Ferit hakkında...
İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, 11 Mart 1919 günü Londra'ya gönderdiği iletisinde yeni kurulan Damat Ferit Hükümeti için "düşünülmesi mümkün olan en İngiliz yanlısı hükümet" nitele- mesini yapıyordu. Hatta bu hükümetin "İngiliz isteklerine uyum de- recesinin hayli mahcup edici (utandırıcı) olduğunu", sadrazamın "her valiye bir İngiliz danışman atamak istediğini", bu önerinin "ilginç ol- duğunu" belirtiyordu. Tutuklamalar konusunda ise şöyle yazıyordu: "Yeni hükümet, övünülecek bir çabayla yeniden tutuklamalara başladı. İtaatli bir ata fazla antrenman yaptırıyoruz. Daha fazla adam tutuklar- sak bu hükümet istifa eder. Daha iyisini de bulamayız. Başbakan her bir valiye bir İngiliz danışman atamak istiyor. Bizi mahcup ediyor.""
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Türk heyetinin içinde bulunduğu durumu anlamak kolaydır. Ateşkes hükümlerine 'Hayır' deseler ne olacaktı? savaşa devam gücü tükenmiş bir devletin delegesiydiler. İngilizlerin verdikleri şifahi sözlere kanarak çok ağır koşulların altına imza attılar. Agamemnon zırhlısındaki üçüncü günlerinde 30 Ekim 1918 tarihinde işgale resmen kabul ettiler ve İstanbul'a döndüler. İmzalanan ateşkes hakkında padişaha bilgi vermek üzere Dolmabahçe Sarayı'na gittiklerinde Vahdettin'in Harem dairesinde bulunduğu, yorgun olduğu ve kendisini ziyaretlerinin bugün mümkün olamayacağı bildirildi.
Sayfa 44
Savaş Çıkmaza Girince Sultanla Hasbihâl
16 Ekim 1917 tarihinde Enver Paşa Sultan Hamid'i ziyaret etti. Sultan Reşad ve o esnada Türkiye'de bulunan Alman İmparatoru II. Wilhelm'in selamlarını iletti. Bu ziyaret vesilesi ile Enver Paşa'nın savaşın gidişatı ve ülkenin durumu hakkında Abdülhamid'e geniş bilgi verdiği anlaşılmaktadır.
Sayfa 342 - YeditepeKitabı okudu
Prenses Mevhibe Celalettin'i, İtalyan İşgal Kuvvetleri Komutanı Kolonel Roletio'nun düzenlediği baloya göndermiş, katılımcılar ve oradaki konuşulanlar hakkında bilgi almıştı. II. Abdülhamit'in Kızı Naime Sultan, V.Murat'ın kızı Fehime Sultan, millici yeraltı direnişinin önemli haber alma kaynaklarıydı. Fehime Sultan, Damat Ferit'le Vahdettin'in birlikte oluşturduğu, "halkla Kuvvayı Milliye arasında çatışma çıkarmayı amaçlayan gizli planı" ortaya çıkarıp, M.M. aracılığıyla Ankara'ya bildirmişti.
Sultan vahdettin
Hümeyra Hanım çocuklarla birlikte cahil kalfalardan öğrendiği Mustafa Kemal Paşa hakkında tahkirane bir slogan ve şarkıyı tekrarladığı için "Bir daha duymayayım! O benim paşam, askerim!" diyerek adamakıllı azarlamıştı. Her haneden üyesi gibi bir devlet terbiyesi vardı. Devletin aleyhinde, generaller hakkında, Mustafa Kemal Paşa hakkında alenan aleyhte konuşmama bütün hanedanda vardır.
Sayfa 91 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal hakkında Vahdettin tarafından "fitne fesat çıkartıyor, görüldüğü yerde öldürülmeli" diye "idam fermanı" çıkartıldığında, ingiliz-yunan işgali altındaki topraklarımızda bunlar oluyordu.
İstiklal Mahkemeleri Tam Anlamıyla Tarafsız Olamamış
İzmir Suikasti davasına bakan İstiklal Mahkemesi'nin üyeleri ve savcısı sonraki dönemlerde doğal olarak eleştirilmişler, taraflı hareket etmekle suçlanmışlardır. Nitekim mahkeme safhasında bunun örneklerine de rastlanmıştır. Doktor Nazım'ın sorgulanması yapılırken Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya'nın "Buna delil olmak üzere Tanin gazetesinin bizim umdelerin neşrinden on iki gün sonra İttihat ve Terakki reislerinin toplanarak kongre yaptığı hakkında bir makalesi vardır" şeklinde bir ifadesi var. Burada Ali Çetinkaya, "Bizim umdeler" kavramını Halk Fırkası'nın dokuz umdesi için kullanıyor. Ali Çetinkaya'nın bizim umdeler derken, tarafsız olması gerekirken bir mahkeme başkanı yerine, Halk Fırkası'nın sözcüsü gibi davrandığı açık olarak görülüyor...
Sayfa 277 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin ve Damat Ferit' in sonraki eylemleri de Milli Mücadele'yi hiçbir koşulda desteklemediklerini açıkça göstermektedir. Anadolu' da bir direniş örgütlenmeye başladığını fark eder etmez Mustafa Kemal'i İstanbul' a geri çağıracaklar, istediklerini alamayınca önce onu azledecek, ardından hakkında idam fermanı çıkaracaklardır.
Ali Fuat cebesoy'un İzmir Mahkemesi sonrası düşünceleri
Bir aydan beri Paşa rütbesine yükselmiş şerefli bir asker oluşumuz, yasama dokunulmazlığımız, geçmişteki hizmetlerimiz, şahsiyetimiz hepsi unutulmuştu. Haksız ve saygısızca yapılan muamelelerin izleri derin ve köklü idi. Bu muameller bizi o kadar yıpratmış, istikbal hakkında o kadar ümitsizliğe düşürmüştü ki hiçbir şeye inanamaz hale gelmiştik. Mahkeme başından sonuna kadar bizi itham altında tutmuştu. Hatta berat kararı verirken bile ithamını devam ettirmiştir. Şerefsiz, adi, hakir bir mevkiye düşürülmek isteniyorduk. Cürümden aylarca evvel haberimiz olduğu halde bunu durduramamak ve ilgili makamlara duyurmamakla itham edilmemizin hiçbir delili ve mantıki mesnedi yoktu ama itham ediliyorduk. Biz ki Gazi'yi çocukluğundan beri tanıyan ve onunla şahsi dostluklarımız olan şahsiyetlerdik...
Sayfa 173 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
"İngiltere hilafeti ele geçirip Thames nehrinin kıyısına getirmek istiyor" Mısırlı yazar Mahmud Sadık, Belag 23.9.1922; İngiliz oyunlarını anlatan "Britanya Rejimi ve Hilafet" adlı Kemalüddin'in kitabı hakkında, Belag 25.9.1922; "İngiltere kutsal yerleri ele geçirmek istiyordu, zafer bunu engelledi" Abdülhamid Said Beg'in konuşması, Belag 20.10.1922; "İngiltere'nin çıkarı halifenin kendi etkisinde kalmasındadır. Eğer Türkler bu görevi İngilizlerin hoşuna giden birisine verselerdi alkışlarlardı, Vahdettin'in uzaklaştırılması onlara Boğazı ve İstanbul'u kaybettirdi.", Belag 14.12.1922.
Sayfa 329 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin üzerine,
Vahdettin'i kandırılmış gösterme çabalarına karşılık, asıl oyunu yönlendirenin o olduğuna inancımızı, en yakınında bulunmuş iki kişinin tanıklığıyla ortaya koymağa çalışacağız. Başkâtibi Ali Fuad Türkgeldi'nin, Damadı Tevfik Paşa'nın oğlu İsmail Hakkı Okday tarafından da onaylanan, onun hakkındaki yargısı şöyledir: "Cin
Sayfa 316 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.