Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MUTLU AŞK YOKTUR İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip
''Mustafa Kemal'in askerlerinin ne ayağında ayakkabı, ne de midelerinde yeterince ekmek varmış.'' Kemal biraz durdu:''Peki, bu adamlar neyle savaşıyorlar?'' diye sordu. Metin gururla başını kaldırarak:''Yüreklerindeki vatan aşkı ve başlarındaki komutana duydukları güvenle'' dedi.
Reklam
Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya En büyük şey, en asil şey küçülür burda. Burda yalan para eden biricik iştir, Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir. Kimi coşar din uğruna geberir, yalan! Kimi gider vatan için can verir, yalan! Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır; Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır. Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır, Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır. Ne hakiki aşktan burda bir çakan vardır, Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır, Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda, En muazzam ölüm bile küçülür burda.
Anadolu insanı âlim değildir. İçinden istisnalar çıksa da genellikle ariftir, zekidir. Espriyi bilirler, aşkı bilirler, vatan sevgisini hiç unutmazlar. Toprakla haşır neşirdirler. Çiçeği görüyor, yaprağı görüyor, akan suyun yanı başında eğilip dizüstü su içiyor bu insanlar. Yani dünyanın bir nimet olduğunu biliyorlar. Büyük şehirlerimizde artan ekmekler çöpe gidiyor. Anadolu insanı yolda bir ekmek görse, üfler ya yer onu zayi olmasın diye, yada götürür ayakaltında bulunmayacak bir yere bırakır. Bark budur işte, Anadolu insanı ile büyük kentin insanları arasındaki... Anadolu insanı severse de güzel sever. Bu onuncu sevgilisi, yirminci sevgilisi diye anlatırlar şehirde. Yahu olur mu onuncu sevgili, sevgili bir tane olur. Dönder aktar sev. Bu nedir, bu kepazeliktir doğrudan doğruya, ama Anadolu insanı bunu yapmaz.
Sayfa 127 - Abdurrahim Karakoç ile yapılan söyleşidenKitabı okudu
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zevkler ve renkler tartışılmaz ya, ben de genellikle tarihi roman okumam ve almam . Daha doğrusu okumaz ve almazdım. Ancak Muhteşem kalem ve anlatım diline sahip olan yazarımız Naşide Gökbudak ile tanışana kadar. 92 yıl süren büyük bir aşkı, ayrılığı, anneliğin kutsallığını, Büyük Osmanlı Sultanlarının yaşam tarzlarını, yardımseverliği ve de en önemlisi vatan sevgisini öyle güzel anlatmış ki yazarımız, hayran olmamak elde değil. Her kütüphanede bulundurulup ve mutlaka okutulması gereken nadide bir roman.
Dürrüşehvar Sultan
Dürrüşehvar SultanNaşide Gökbudak · Nemesis Kitap · 201494 okunma
"...Bu harpte cenge gitmeyen çocukları eve almıyan analar, tabura koşmayan genci evlatlıktan reddeden babalar gördük. Bundan bir ay önce Bursa da Yunan idaresine tahammül edemeyen 12 yaşında bir Türk yavrusunun dağa çıktığını işitmiştik. Bu gün İnegöl de ağızları süt kokan masum çocukların mücahitlerimizle beraberce savaşa karıştıklarını ve şehit düştüklerini okuyoruz. Düşman önünde, cephe arkasında kadın, çocuk, genç, ihtiyar, kalbi imanla ve ateşle dolu bütün bir insan kitlesi, vatan aşkı ve istiklal ateşiyle yekpare bir kale halini almıştır. İşte Türk Milleti." (Hüseyin Ragıp'ın 7 nisan 1921 günlü Türk çocukları isimli Başmakalesinden) Atatürk ve Sosyal Demokrasi - Muammer Aksoy
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bazen sözün bittiği yere geliriz ya hani. Nefesimiz kesilmiş, kullanacağımız tüm cümleler aklımızdan uçup gitmiş, alfabe silinmiş gibi.. İşte bugün böyleyim. Sitenin haline, sizin halinize, Türkiye`nin haline üzülüyorum. Ama ne deyip, nasıl teselli edeceğimi bilemiyorum. Ağzımı açıyorum ve yeri doldurulamaz boşlukla karşılaşıyorum. Acının
Orientir Yıldızı
Orientir YıldızıZaur Ustac · «MTR group» nəşriyyatı · 2011251 okunma
MUTLU AŞK YOKTUR İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne
Bütün aşklar birdir; ha karı, çocuk, ana, vatan aşkı, ha bir düşünce veya Tanrı aşkı. Aşkın en aşağı basamağındaki bir başarı bile sizi Tanrıya götüren yolun çizilmesine yardım eder.
Sayfa 19
250 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
"Kitabın konusuyla ilgili bilgiler içermektedir." ( Spoiler ) - Kitap öncelikle tarih ve aşkı birbirine bağlamış bir kurgudan oluşuyor. Osmanlı İmparatorluğu fetret devri döneminde geçiyor. Fetret döneminin sıkıntısını gayet başarılı şekilde hissettirmiş. Bu dönemin zorluğundan kaçırılan şehzadenin hayatını anlatıyor roman. Çocukluğunda Deli Kurt lakabını alıyor. Sonrasında orduda yükseliyor. Padişah'ın amcası olduğundan habersiz büyük görevlere yükseliyor. Burası romanın tarihi tarafını anlatan bölümdü. - Romanın içinde aslında muhteşem bir aşk hikayesi yatmakta. Evli olduğu halde Gökçen ismindeki Uygur Türk’ü olan büyücü kıza aşık olması ve kavuşamama hikayesi tam bir dram. Hele en son bölüm beni çarptı geçti. Üzülmemek elde değil. - Roman çok akıcı, sade, sürükleyici. Atsız yine üslubunu konuşturmuş. Bazı şahsi fikirlerini roman kahramanları üzerinden anlatmış. - İçerisinde; aşk, tarih, savaş, vatan sevgisi, devlet görevi, kahramanlık, hainlik her şey var. - Deli Kurt’un kahramanlıklarıyla bazen tüyleriniz diken diken olacak. O yaşanan aşk uğruna çekilen azap ve savaş uğruna vazgeçilen duygular ve hayatlarla gözleriniz dolacak. Deli Kurt’un bazı hikayeleriyle de güleceksiniz. - Tarih sevenlerin, aşka inananların okuması gereken bir kitap. İsme ve ideolojik fikirlerine aldanıp okumayanlar adına kayıp diyorum. Sıkılmayacağınızdan eminim. Çok beğendim sizlere de tavsiye ediyorum.
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,6bin okunma
Reklam
464 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1867 yılında, Boston limanının dışında bir balina avcı gemisinde, bir kişi hariç bütün mürettebatın öldüğünü hatta vücutlarında hiç kan kalmadığını, yaşayan tek kişinin de kucağındaki cesetten kan emdiğini gören donanma askerleri, genci derhal etkisiz hale getirip tutuklarlar. Vampir dedikleri genç, ölüme mahkum edilir fakat sebebi anlaşılmayan biçimde, dönemin ABD Başkanı tarafından canı bağışlanıp, 1879 yılında ölene kadar bir tımarhanede yaşar. Bu gerçek bir hikâye. Bundan sonrası ise yazarın gerçekle kurguyu harmanlaması ve sonuç Başkanın emrinde kötünün iyisi bir vampir 'Nathaniel Cade'. Vampirin yanı sıra kitapta neler neler var. Ölümsüzlük iksiri içen ve yaşlanmayan doktor( zamanında Hitler için de çalışmış ve Cade onu durdurmuştur), Mary Shelley'nin   o dönem Frankenstein 'ı yazmasına  vesile olan olaylar, zombiler, Amerikaya düşman devletlerin çevirdiği sözde dolaplar, 9/11 sonrası alınan önlemler, ajanlar, CIA den ayrılma vatan haini şirket, Beyaz Saray içindeki sızıntı... Saymakla bitmez. Bir de her bölüm başında genellikle Brifing Kitab'ından (başkanlık tarafından oluşturulan) alıntılar var ki, doğa üstü canlılar ve olaylar hakkında bayağı bilgi sahibi oluyorsunuz :)) Fantastik ve gerçek olayların karışımıyla kurgulanmış 'Kan Yemini' Amerika aşkı ve bağlılığıyla harmanlanmış olup, kitapta bol bol macera ve aksiyon da var.
Kan Yemini
Kan YeminiChristopher Farnsworth · Olimpos Yayınları · 2011180 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Namık Kemal'in harika bir romanı ; iki aşkı anlatıyor . İslam Bey, gönüllü olarak orduya gider. Sevdiği Zekiye ile vedalaşmak üzere onun odasına gider .Zekiye’ye, sevgisini anlatır. Zekiye de İslam beyi sevmektedir . Ve onun arkasından o da erkek elbisesi giyerek gönüllüler takımına karışır, Silistre’ye kadar gider. Silistre’de kuşatma altında kalırlar. İslam Bey yaralanır, ona Adem ismini almış Zekiye bakar. Yaralı olduğu halde İslam, yanında Abdullah Çavuş ve Zekiye ile düşman cephanesini ateşlemek üzere giderler. Dönüşlerinde düşman kuşatmayı kaldırmış ,çekilmiştir. Kumandan Sıtkı Bey Zekiye’nin vaktiyle bir namus meselesinde itaatsizlik ettiği için keçe külah edilmiş olduğundan asıl adı olan Ahmet’i değiştirip Sıtkı’yı kullanarak yeniden askerlikte rütbesi kazanmış olan babası çıkar. İslam ile Zekiye’nin düğünleri kazanılan savaşın mutluluğuyla birlikte yapılır. Kitap , sadece bana özel bir tiyatro hazırlanmış gibi hissettirdi , büyük bir zevkle okudum .
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,4bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnceleme yazısı yazmayı beceremediğim için inceleme yapmayacağım diye bir karar almıştım ki bu kitabı okuyana kadar. Kurtuluş Savaşımızın ilk romanı olma özelliğini taşımakta ve 1922'den belli kütüphanelerimizde yerini almaktadır. Halide hanımın okuduğum ilk kitabı iyi ki bu kitapla başlamışım dedim ve neden bu kadar geç kalmışım diye de kızdım kendime. İçinde bulunduğu ortamı o kadar güzel analiz etmiş ve bunu bize o kadar güzel yansıtmış ki... Dilinin ağır olması bile kitabın akıcılığını bozamıyor. Vatan aşkının yanı sıra İhsan beyin Ayşe hanıma olan aşkı gözlerimi doldurdu. Okumalı ve okutmalıyız.
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,5bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.