Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
10/10 puan verdi
Kalıcı değiliz madem nedir bu prangalar?
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû.. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Öncelikle iyi ki okudum demek istiyorum, iyi ki nasip oldu da okudum Bu güzel esere benden önce kıymetli ablam
ℳüTℰᏉᎯℤıᎾᏦUℛℋᎯℕıℳ
ℳüTℰᏉᎯℤıᎾᏦUℛℋᎯℕıℳ
'cığımın gözleri, elleri, hisleri değdi. Ondan da bana nasip oldu elhamdülillah. Yaşanmışlık var idi (çizili
Dünyaya Geldim Gitmeye
Dünyaya Geldim GitmeyeKemal Sayar · Turkuvaz Kitap · 20192,971 okunma
Hilye-i Şerîf
Çatık kaşlı değildi ve iki kaşın arasında bir damar vardı, kızdığı vakit kabarıp görünürdü. Kirpikleri uzun, gözleri kara,güzel ve büyüktü. Gözlerinin akında az kırmızılık vardı. Dişleri İnci gibiydi. Sakalı sık ve tamdı, uzun değidi,bir tutamdan ziyadesini alırdı.Cismi nazif, kokusu latif idi. Pek uzaktan işitir ve kimsenin göremeyeceği mesafeden görürdü. Mübarek yüzünde nur-u melahat, sözünde selâset ve letafet vardı.Lisanında talâkat ve fesahat, beyanında fevkalade belâgat vardı.
Sayfa 62 - 1.Cilt
Reklam
"Arkasını döndü ve kızı gördü. Aklındaki görüntüler bir anda kayboldu. O, geniş mavi güzel gözleri ve sapsarı saçlarının zenginliği ile solgun, güzel bir kızdı. Kızı ince bir sap üzerindeki solgun altın sarısı bir çiçeğe benzetti. Swinbume'un şiirlerinde anlatılabilirdi. Odada, masanın üzerinde duran kitapta, o kızı, İseult'u anlatırken Swinbume'un kafasında belki de onun gibi biri vardı."
kpss illeti' başka da bir şey değil. trenin peşinde koşuyor gibi hissediyorum ağaçlar, çiçekler, hava, yağmur, toprak, kuş... ümit etmem de yaratılışım gayesi lâkin hüzünlenmiyor değilim. şu an koca bir yeşil alanda deli gibi koşmak ve bağırmak vardı ruhumu nasıl bağladılar şu 'hiç iyi' olmayan dünyaya yaşıyor olmak savaşıyor
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Bu ağlak edebiyatı hiç sevmiyorum Nihat Hatipoğlu dinler gibi
Ceylânları su başında ney çalarak vurduklarını bilmez misiniz? Bu ele avuca sığmaz hayvan ney sesini duyunca ağaçların arasından ağır ağır ilerler, su kenarında yere oturur ve dünyanın en güzel gözleriyle hüngür hüngür ağlamaya başlarmış. Pusudaki avcılar tüfeklerini o asil hayvana çevirirler, rahatça nişan alır ve hep birden patlatırlarmış. Duman kadar çevik hayvan bir taş parçası gibi olduğu yerde kalıverirmiş. (Sesi değişir, gözleri dolar.) Bizde bu ruh ve ellerde bu düzen oldukça bizi vurmak da iş midir?
Sayfa 21 - Büyük doğu yayınları 27 basım Mart 2023Kitabı okuyacak
Reklam
İnsan yaşı kaça dayanmış olursa olsun, ne kadar "daha çok gençsin" denirse densin, geçmişe bazen bakıp bir ah der. Çağlar boyu olmuştur bu. Pişmanlık gibi değil de, hasret gibidir daha çok. Pierre Loti de demiştir: "İnsan diline sığmayan düşler ardında koşardık." Yine koşulur sevgili okur. Ne yapıldıysa ne söylendiyse yine
Bazen şöyle olur: Bir yerden geçersiniz ilk kez, bir gülümsemeye tesadüf edersiniz ilk kez fakat ezelden tanıdıkmış gibi hissettirir. Hiç gitmediğiniz bir kentte dahi olur bu. Benzeteceğiniz yerler yahut insanlar da değillerdir üstelik. Fuat Sevimay, "Geçmişte bulunduğumuz bir yere, mahallemize, okulumuza, sokağımıza, evimize rast gelince
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.