Bunun üzerine ölüm, ihtiyara şöyle cevap verdi: - "Her insan ancak bilmediği şeyden korkar. Korkusunu yenmek için bilmek ister. Fakat bilmesi için araması gerekir. İşte, din de bu arayış değil midir? Bununla birlikte, eğer insan bir şeyi arıyorsa, onu bulmuş ve ona kavuşmuş da değildir. Kavuşamadığı şeye erişmek için can atar. Eh! Bu da aşktır işte! Kısacası, yolumuzu şaşırmış değiliz. Korkudan arayışa, arayıştan ise aşka geçtik. Hikayeleri anlatırken, elimizde olmadan seçtiğimiz üsluba bakılırsa, daha önce geçtiğimiz yerlerden tekrar geçmiş bulunduğumuz kesin. Çünkü bu üç duyguya da aşina görünüyoruz. Ne korku, ne arayış, ne de aşk bizi şaşırtıyor. Bu duygular, gönlümüzde çoktan dinmiş fırtınalar gibi. Benim için bu durum fazlasıyla alelade. Ama senin için fevkalade gözüküyor. Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için, korku da aşk da biter." İhtiyar ise, cevabı hemen yapıştırdı: - "İşte o zaman meşk başlar!" Ölüm bozulmuştu. Çünkü ona göre bir ruhu kasıp kavuran fırtınanın dinmesi, duygusuzluk ve kayıtsızlıkla sonuçlanırdı. Bu yetmiyormuş gibi ihtiyar, bir de sözlerine şunu ekledi: - "Zaten cennet de budur!" Sanki beklemediği bir şey daha işiten Ölüm'ün dikkatle baktığı ihtiyar, şu son sözü de söylemeden edemedi: - ".... ve gülümseyen herkes cennete bakıyor demektir."
Sayfa 204 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İdare odasının kapısında Kenan görününce yarım kalıyor Davut’un lafı. “Oooo, erkencisin lan Çomar…” Kenan, Şerbet’e mahcup mahcup sırıtıp koltuğa sessizce ilişiyor: “Çay teklifiniz hâlâ geçerli mi?” Şerbet neşeyle somurtuyor: “Hastayım lan sizin şu laflarınıza… Teklif, geçerli falan… Emrin olur Çomarım… Şevkeeeet, çayla bizi…”
Sayfa 60 - April YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Ben hep şimdiki zamanda yaşarım. Geleceği bilmem. Artık geçmişim de yok. Biri, her şeyin mümkün olmasıyla çöküyor üzerime, öteki, barındırdığı hiçbir şeyin gerçek olmamasıyla. Ne umutlarım var, ne de pişmanlıklarım. Hayatımın bugüne kadarki halini -yani çoğunlukla, istediğimin tam tersi şekilde aktığını- bildikten sonra ne söyleyebilirim ki geleceğim hakkında, beklemediğim, dilemediğim bir şey olacağından, benim dışımdan bir yerden, hatta bazen kendi irademin bir oyunu olarak başıma geleceğinden başka? Geçmişimde ise, hatırlayıp da gereksiz yere yeniden yaşamayı arzulayabileceğim hiçbir şey yok. Kendi benliğimin izinden, onun bir benzerinden başka bir şey değilim ben. Geçmişim, olmayı başaramadığım her ne varsa onlarla dolu. Uçup gitmiş anlardaki duyguları bile özlediğim yok. Duygu şimdiki zamana muhtaçtır; o an geçtikten sonra sayfa kapanır ve hikaye sürer, öykü ise biter."
Sayfa 150 - Can Yayınları
Allah Resulü'nün sözleri biter bitmez Varaka'nın dili çözüldü; titeyen bir ses tonuyla Resulullah'a(sav) dönmüş şunları söylüyordu: -Keşke ben o gün genç ve yaşıyor olsaydım da kavminin seni çıkarıp yurdundan kovacakları güne yetişebilse ve o gün sana destek verebilseydim! Her şey güzeldi ama Varaka'nın bu son sözü, Hazreti Hadice'yi tedirgin ettiği gibi Allah Resulü'nde de bir merak ve endişe meydana getirmişti. Onun için hemen sordu: -Kavmim beni çıkaracaklar mı? Başını sallıyordu ihtiyar Varaka! Dünden bu yana farklı olmamıştı ki bugün karşı konulmasın, ötekileştirilmesin, itibarsızlaştırma adına yalan ve iftiralarla karşısına çıkılmasın ve nihayet, alanını daraltmak suretiyle O'nu da memleketinden kovmasınlar! -Evet,dedi. "Seni de çıkaracaklar; zira senin getirdiğin hakikatle gelen hiçbir insan yoktur ki yurdundan çıkarılmış, vatanından mahrum bırakılmış olmasın!
bir şarkıya takılır, bütün gece büyülenmiş gibi dinleriz. Ama sonra bir gece şarkılar da biter. Şarkılarla birlikte bizi o vakte kadar büyüleyen diğer şeyler de biter. Söylenmiş ve söylenmemiş her şey biter. Bütün bunlardan geriye ise biten her şeyin çınladığı bir sessizlik kalır. Ama sonra o çınlama da biter. Ve insan orada kendi tükenişini görür. Ölmekten daha beter bir şeydir bu..
Sen Ben olsaydın...
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.