Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deniz derin ve sükûnet içinde; Uyutuyor her şeyi sinesinde; Suya dalış, kabarcıklar ve biter, Tek bir adımda her şey sona erer.
Bugün dinleyin. Sizin aracılığınızla dünyaya yansıyacak olan Sesi duyacaksınız. Mucizeleri getiren, onları önce sizin almanızı istiyor, böylece aldığınızın mutlu vericisi olabileceksiniz. Kurtuluş böyle başlar ve biter. Her şey tamamen sizin olunca ve verilecek her şey verilince, sonsuza kadar sizin olan size dönmüş olur. Ders öğrenilmiştir. Bugün vermek üzerine çalışacağız ancak bu sizin şu anda algıladığınız şekilde değil, gerçekte olduğu şekliyle öğrenilecektir. Her saat yapılacak olan egzersizler aydınlanmanız için yapacağınız çağrıyla başlayacaktır: “Sükunet içinde olacağım ve hakikati dinleyeceğim. Almak ve vermek ne anlama gelir?”
Sayfa 106
Reklam
Hatırlayalım ki Çanakkale Zaferi, Avrupa'nın ''Hasta Adam''damgasını vurduğu bir milletin varlık mücadelesidir. Mücadele kaybedilseydi her şey biter, o moral çöküntüsü içinde İstiklal Savaşı bile verilemezdi. Ama kazanıldı. Tarihin yolu ve yönü değişti. Bir millet, ateşle imtihan olundu. Çanakkale'de; tarihle hesaplaştı ve kendi varoluş tarihini yeniden yazdı. Oysa yıllarca savaşmaktan yorgundu. İmparatorluğun geniş coğrafyası içinde on yedi yıl aralıksız savaşmış, Trablusgarp'tan Balkanlar'a kadar tüm vatan sathını kanıyla adeta sulamış, başta insan kaynakları olmak üzere hemen hemen tüm kaynaklarını tüketmişti.
‘Deniz derin sükûnet içinde; Uyutuyor her şey sinesinde; Suya dalış, kabarcıklar ve biter, Tek bir adımda her şey sona erer.’
Sayfa 312 - Martın EdenKitabı okuyor
Pencerenin önünde oturacak ve gökyüzünün gözpınarları kuruyana değin bekleyecektim. Yağmur da elbette yorulacaktı. Bir an gelecekti ve susacaktı. Nuh Tufan'ı bile sonunda dinmemiş miydi? Öfkeyle kabaran suların altında kalan köhneleşmiş hayat sürgün vermiş, yeni bir hayat doğmuştu. Sonra yeniden filizlenen hayat büyüdükçe eskisine benzemişti. Başlayan her şey biter. Yaşamın hem en umutlu hem de en trajik döngüsüydü bu.
Sayfa 132Kitabı okudu
Atsız'ın, Alparslan Türkeş'in yurda dönüşüyle ilgili tutumunu Deliorman da şöyle anlatıyor: "Atsız, Türkeş'in gelişini âdeta adım adım takip etmişti. Onun tekrar vatana kavuşmuş olmasından son derece memnundu. Bu memnuniyette, eski bir ülküdaşın maruz kaldığı haksızlığın sona erişindeki hoşnutluktan daha fazla bir şey vardı.
Reklam
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
öyle sanıyorum her şey biter bir doğurgan hücre ve bir yanlışlık daima kalır.
Her şey zihinde olup biter. Ve zihinlerde olan her şey gerçekte de olur.
Sayfa 300Kitabı okudu
Aforizmalar ve Oyun Arası
" & Aşktan yapılan her şey iyi ve kötünün ötesinde olup biter. & "
Sayfa 91 - @sayistanbulKitabı okudu
Reklam
Ne düşünülürse düşünülsün ve ne istenilirse istensin, ne kadar dirençli olunursa olunsun, karanlığa bakmak, bakmak değildir, derin bir seyre dalmaktır. Bu olgulardan nasıl bir sonuca varmalı? Onların aynı hedefe yönelmeleri karşısında nasıl davranmalı? Bu basıncı ayrıştırmak mümkün değildir. Bu gizemli silsileyi hangi düş izler? Onların, sözün
Sayfa 289 - 290, 4.Basım, Nisan 2021
İnsan gerçekten asılırsa ölür ve her şey biter. Ama asılması için yapılan tüm hazırlıkları yaşamak zorunda kalır ve ancak ilmek gözünün önünde sallanırken affedildiğini öğrenirse hayatı boyunca bunun acısını çeker.
Gözlerimizi bozan ekran tarafından yutulmuş halde, kısa sabah sağanağını pencereden ya fark ederiz ya etmeyiz. Ne gücünü artıran rüzgârı ne de güneşin tenimizi yumuşakça okşayışını hissederiz. Uzak bir akrabamız telefonda, “Sizin orada havalar nasıl?” diye sorduğunda bu kadar az dikkat ettiğimiz­den neredeyse utanırız. “Dur, bir bakayım pencereden... Evet, biraz bulutlu hava...” Daha ilkbaharın tadını çıkarmaya zaman bulamadan çoktan sonbahar gelmiş­tir. Hepsi birbirine benzeyen günlerin ritminde her şey şimşek hızıyla olup biter; ne otların bittiğini ne çiçeklerin açtığını ne de üzümlerin güneşte tatlandığını görürüz. Kırlangıçlar tellerin üzerinde toplanır ve uzun göç için yola koyulurlar. Bu ıslah olmaz gezginler koca kış ortadan kaybolurlar; peki, onların gökyüzünü terk ettiğini görür müyüz? Cıvıltılarının kaybolduğu dik­katimizi çeker mi? Hayır. Bari önümüzdeki ilkbahar geri döndüklerini fark edecek miyiz? Kuşkusuz git­tiklerinde olduğundan daha fazla değil.
“Sivil olursak, her şey biter Rauf. Devlet, makam ve mesnedinin başka bir değeri vardır.”
“Sivil olursak, her şey biter Rauf. Devlet, makam ve mesnedinin başka bir değeri vardır.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.