Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hayatımda belki de hiç bir kitapta bu kadar ürkmemiştim. Tek istisna Stephen King'in Mahşer adlı başyapıtıydı: Mahşer, salgın hastalığın yayılışını en az 500 sayfa boyunca anlatırken beni çok etkilemiş, artık hapşıran insanlardan ürker ve gerçekten kâbus görür duruma gelmiştim. Kafes, daha önce pek bilmediğim bir korku duygusuyla dolu. Aldığı
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201812,9bin okunma
126 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anlamlandırımadığım Kitap
Werther in arkadaşıyla olan konuşlarını okuyorsunuz . Kitapta çok güzel sözler vardı . Kitabın yarısından sonra bir anda karamsarlaştı . Werther in etrafındaki insanların onu yargılamalarını okuyoruz . İlk sayfalarda umutlu bir adam görürken sonrasında işleri bozuluyor . Hayatı bozuluyor . Kendini öldürüyor . Sevdiği evli olan kadına mektuplar bırakmış . Onunda peşinden gelmesi için silah yolluyor . Uşak elindeki silahları kadına veriyor . Kadın da intihar ediyor . İncilden parça parça alıntılar olan bu kitapta kendilerini öldürmelerine rağmen yaratıcının onları affedeceğine inanıyorlar . Bağışlayıp tekrar beraber olacaklarına ve mutlu olacaklarını düşünmeleriyle kitap bitiyor . Ben pek bir şey anlayabildiğimi sanmıyorum . Onların bu yoğun duygularını okumak son sayfalarda zordu .
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Uzun yıllar sonraki gelecekteyiz. Dünya tam bir harabeye dönmüş. İklim değişikliği, çevreyi mahvetmiş. Yağmur yerine sülfürik asit yağıyor gökten. Ülkeler bir pimin ucuyla savaş başlatmaya hazır. Kültürler ve dinler artık sorgulanmıyor ve unutuluyor. Para birimleri bir araya getirilmiş. İnsanlar bir şey yapıyorlar gibi gözükmüyorlar ve intiharlar
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,1bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba sevgili okur, harika bir gerilim kitabı önerisi ile ben geldim Öncelikle kitabın konusundan bahsedeyim, kitabımızın konusu dışarıda bulunan bir yaratığın tüm insanları eve kapatması. Bu yaratığa atılan tek bir bakışın insanı deliye çevirmesi bir annenin çocukları ile bu esaretten kurtulma serüveni. Kafes, daha önce pek bilmediğim bir
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201812,9bin okunma
İnsanlara ve kendilerini dilediklerince öldürmelerine inanamıyorum. Ama öldürmeye inanmamalısın, diye düşündü. Zorunda kaldığında gerekeni yapmalısın ama buna inanmamalısın. Eğer öldürmenin doğruluğuna inanırsan tüm yaptıkların yanlış olur.
Amerikalıların yardımı ve önerisiyle başbakan olduğu söylenen Sü­leyman Demirel, gençleri sakinleştireceği yerde, "yollar yürümekle aşınmaz" diyerek onların birbirini öldürmelerine seyirci kaldı. Ben onun bu halini Padişah Abdulhamit'e benzetirim. Söylendiğine göre o, mahallelerin külhanbeylerini birbirine kırdırtıp kendi kendilerini cezalandırtırmış.
Reklam
Böylece sakin bir uyku uyuyabilmek için duydukları bütün arzuyla birleşmeyi istiyorlardı.Birbirlerine karşı kayıtsız bulundukları sıralarda ikisi de kendilerini cinayet işlemeye sevkeden bencil ve ihtiraslı nedenleri göz ardı edip evlenmek hususunda tereddüt etmişlerdi .Ateş yeniden vücutlarını sarınca ,akıllarınca yasal bir evlenmeyle kavuşacakları zavkleri tatmak için hodbinlik ve ihtiras hisleri ićinde bir zamanlar Camille i öldürmelerine yol açan nedenleri yeniden gördüler .
Sayfa 106Kitabı okudu
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Miklos Nyiszli
Miklos Nyiszli
Auschwitz toplama kampında Yahudi mirasına sahip Macar bir mahkumdu. Nyiszli, karısı ve küçük kızı 1944 yılının Haziran ayında Auschwitz'e nakledildi.. Bu vahşetin en kaydeger belge niteliğinde ki eserın okura tarıhın silinmez izi oluşunun, ve yasayan bır görgü tanığının ilk belgesi olması.. "Auschwitz,
Auschwitz
Auschwitz
, Nazi ölüm kalemınden yansıyanlsr olması önemli.. kamplarının vahşetini okuyuculara tüm açıklığıyla sunan, bir görgü tanığının kaleme aldığı ilk kitaplardan biri." "II. Dünya Savaşında katledilen Yahudileri, kendilerini öldürmelerine izin vermiş olmalarından dolayı azarlamak, anlamsız bir entelektüel moda oldu. Neden kuzu gibi ölüme gittiler? Neden karşı koymadılar? Neden isyan etmediler? Soru neden tüm Yahudilerin bir karşı savaş yürütmedikleri değil, bu kadar çok sayıda Yahudinin nasıl karşı koyabildiği olmalıydı. İşkence görmüş, dövülmüş, açlıktan yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgiye itilmiş bu Yahudiler, karşı koymak için gereken ruhsal ve fiziksel gücü nerede buldular?".
Auschwitz
Auschwitz
Geçmişe dönüp baktığımda, bu yaşadıklarım bana korkunç bir karabasanmış gibi gelir. Tek istediğim her şeyi unutmaktı, kafamdan söküp atmak..(s:156)
Auschwitz
Auschwitz
Cevabı olmayan soruların hepsi bı kitapta İnsanlığın olmadığı hersey burda.. Okuyup anlmk isteyenler için #Buyurun
Auschwitz
Auschwitz
Auschwitz
AuschwitzMiklos Nyiszli · Gözlem Gazetecilik · 200622 okunma
133 syf.
6/10 puan verdi
Gerçekten edebi bir eser olarak o kadar güzel ki anlatamam bile. Şiirleri, alıntıları, sözleri büyüleyici. Yazım dili zaten dünyaca ünlü birinden, William Shakespeare’den ve bunu belli de ediyor. Okurken çok sevdiğim, beni etkisine alan bir kitap olsa da konusunu pek beğenmediğimi ve nedenlerini sizinle paylaşmak isterim. Konusunu beğenmeme nedenlerimden birisi Romeo’nun sözde o kadar aşık olduğu Rosalie’yi Juliet’i gördüğü an unutması. Bana nedensizce Rosalie’yi hemen unuttuysa başkasını gördüğünde Juliet’i de hemen unutmaz mıydı, diye düşündürttü. Bir diğeri ise bu ikisinin aşkı elbette bize çok büyük geliyor ama yaşasalardı ne kadar süreceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Sonuçta Juliet 13, Romeo da 16 yaşında ve bu yaştaki bir aşk dürüst olalım sonsuza kadar sürmez. Belki birkaç günlük hevesle, belki de sadece iki yıl falan sürecek bir aşkla onları büyüten ailelerine böyle karşı çıkmalarını saçma buluyorum. O yaştaki iki gencin yapabileceği bir şey elbette ama eninde sonunda bitecek hoşlantı, heves, aşk, her neyse onun için kendilerini öldürmelerine değer miydi? Değmezdi. Ayrıca Romeo şimdi baktığımızda lise yaşında. Juliet ise ortaokul yaşında. O zamanlar yaş kavramı biraz daha farklı olduğundan o zaman için pek yorum yapmayacağım ama şu anki yaş kavramı için baktığımızda pedofiliye girebileceğini düşünüyorum.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,1bin okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Gözlerinde göz bağlarının olmasının sebebi, onu gördüklerinde delirerek kendilerini dehşet verici bir şekilde öldürmelerine sebep olan bir şey. Şey diyorum çünkü ne olduklarını bilemiyoruz. Kitap böyle bir konuyu ele alıyor. Benim istediğim gerilimi vermişti bana. Kitap gerçekten akıcı bir şekilde ilerliyor ama sonunu beklemediğim bir şekilde bitirdi daha güzel ve etkileyici bir son olabilirdi. Ama güzel bir kitap. Gerilim seviyorsanız okuyabilirsiniz.
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201812,9bin okunma
Reklam
Ve kendilerini öldürmelerine.
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye?
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okunmalıı ! :)
Gerilim türü romanları pek okuyamam çünkü kalbim gerilime biraz fazla tepki veriyor. :) Kafes’i görünce açıklamasını okuyunca içimde bir merak uyandı. Öylece alıp başladım kitaba. Kitapta gözlerini açıp onları deliye dönderen kendilerini öldürmelerine sebep olan bir varlık yahut nesne var. Kitabın çoğu bölümünde gözlerini kapatan insanların duygularıyla karşılaşıyoruz. Her taraf simsiyahken kitaba o duyguları vermek ve sıkmamak oldukça zor fakat yazar bunu hakkıyla başarmış. Her sayfası beni diğer sayfaya sürükledi. Her sayfada kalp atışlarım daha çok hızlandı. Çoğu ürperdiğim , gerildiğim yer oldu. Kafes benim için değişik bir heyecan oldu, sürüklenmek isteyen ve içinde biraz da gerilim olsun diyenlere kesinlikle tavsiyemdir ️
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201812,9bin okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Durkheim her toplumun kendine özgü olan ve büyük toplumsal dönüşümler ya da olağandışı durumlar olmadıkça durağan kalan bir “toplumsal intihar oranı” bulunduğunu belirtir. İntihar oranları kendine özgü, belirli bir olgu türüdür. Durkheim’ın “İntihar” kitabında örnek olarak sunduğu çizelge tablolarındaki intihar oranlarının sürekliliğin ve
İntihar
İntiharEmile Durkheim · Cem Yayınevi · 2011748 okunma
Hint Mitolojisi'nden Felsefi Hikayeler: Okyanusu İçen Kutsal Adam
"Agastya: İndra'nın yağmur yağdırması ya da yağdırmaması önemli değildir. Eğer bana hiç saygı göstermezse, kendimi lndra'ya dönüştürürüm ve tüm yaratıkları canlı olarak muhafaza ederim. Hatta, "tekrar tekrar yeni dünyalar yaratabilirim 'dedi. Eski çağlarda, Agastya adındaki kutsal bir adam Hindistan'ın orta kesiminde Vindya
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.