''On iki yaşına geldiğinde hayatında sadece iki şeye önem veriyordu; beysbol ve kızlar, ama onlara kadınlar demeyi yeğliyordu. Tınısını seviyordu sözcüğün. Kadınlar, kadınlar, kadınlar. Sözcüğü tekrar tekrar dillendiriyordu, çünkü bundan gizli bir haz duyuyordu.''